Mustazaf-Der tabanına baktığımız zaman Hizbullah Cemaatinin bir uzantısı olduğu söylenebilir, zaten dernek birçok açıklamasında bunu dile getirmiş yalnız metod olarak gizli ve şiddete bulaşan bir örgütlenme yerine açık, şiddetten uzak ve yasal çerçevede hareket eden bir yol izlemiştir. Derneğin 8 senelik faaliyetlerine baktığımız zaman şiddetten, ihtilaftan, kargaşadan, kavgadan uzak; tüm ümmeti kucaklayıcı, birleştirici bir tutum izlediği görülecektir. Hatta derneğin düzenlemiş olduğu yüz binleri bulan kutlu doğum etkinliklerinde, bir çakıl taşının yerden kaldırılıp kimseye fırlatılmadığı, kimsenin burnunun kanamadığına şahit olunacaktır. 5-10 bin kişinin katıldığı etkinliklerde sıra, öne geçme, vb. gibi basit bahanelerle kavgalar yaşanırken; 100 binlerin katıldığı etkinliklerde en küçük tatsız bir durum yaşanmamıştır. Bu çok büyük bir iddia olacak ama dile getirmekte fayda var, dünya tarihinde bu tür organizeli ve kaliteli etkinlikler olduğunu sanmıyorum.

Mustazaf-Der bölgede yardım faaliyetleri ile fakir ve muhtaç ailelerin umudu olmuş, düzenlemiş olduğu sosyal, kültürel ve dini etkinliklerle halkın teveccühünü kazanmıştır. Mustazaf-Der ihtilaflı meselelere asla girmemiş, Üstad Bediüzzaman’ın müspet hareket metodu ile Müslümanlar arasındaki vahdet rabıtasına önem vermiştir.

İslam düşmanı çevreler Mustazaf-Der’in çalışmalarından rahatsız olmuş, bunu her platformda açıkça dile getirmişlerdir. Adana, Mersin, Diyarbakır, Yüksekova’da bulunan dernek şubelerine karanlık odaklar tarafından saldırılar düzenlenmiş, dernek bu saldırılarla kirli bir savaşın içine çekilmek istenmiştir. Derneğin bu şiddet olaylarına karşı tepkisinde ise akli selim egemen olmuş, hissi davranılmamış, örnek bir sabır ile saldırılara cevap verilmiştir.

Yine emniyet içindeki karanlık yapılar sistematik olarak Diyarbakır, Konya, Ankara, Adana, Elazığ ve Malatya’da, çeşitli iftira ve oyunlarla dernek çalışanlarına çeşitli tuzaklar kurmuş, birçok dernek üye ve gönüllüsü sudan sebeplerle mağduriyetler yaşamıştır.

Yapılan tüm entrika ve oyunlarla yüz binlerin gönlünde taht kuran sivil bir yapı kapatıldı. Derneğinin kapatılmasının sebebini ise kurtlara sormak gerekiyor. Çünkü kurt kuzuyu yemek isterse bahane mi yok ? Sonuç olarak; yaşanan süreci Mustazaf-Der’in lehine görüyorum. Çünkü gönüllere yerleşmiş hiçbir dava zorbalıkla, baskıyla gönüllerden silinemez. Habervaktim yazarı Cevdet Kara’nın dediği gibi

Bitti mi her şey…
Aksine yeni başlıyor mücadele…
Hem de traş edilmiş sakallar daha gür çıkarak…

Mustazaflar üzülmesin…
Elbet güneş yeniden doğacak…
Çünkü Hak geldi batıl zail olacak…

Muhammed Enes / Siverek