• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Resule Hasret
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bir sene boyunca tüm çalışmalarımdan sonra üniversiteyi kazandım. Marmara üniversitesine kayıt yaptım ve yurda yerleştim. Yurda başlayınca bir arkadaş çok ilgimi çekmişti adı Medeni’ydi, aynı odada kalıyorduk. Gerekmedikçe odasından çıkmayan ve konuşmayan biriydi. Okul başlayınca aynı okulda ve sınıfta olduğumuzu da öğrendim. Her fırsatta ona bakıyor, neler yaptığını izliyordum. Hiç boş kaldığını görmedim. Elinde ya ders kitabı ya dini bir kitap ya da Kuran meali oluyordu. Onun okuduğu her kitabı bende okuyordum ve kendimi onunla yarışa girmiş gibi hissediyordum. Bazen ona yetişmekte zorluk çekiyordum ama onun mücadelesini gördükçe benim mücadelem alevleniyordu.


Onunla her geçen gün daha fazla şeyleri beraber yapmaya başladık. Okul çıkışı beraber yurda geliyor, yemek yiyor, dersleri beraber çalışıyorduk. Artık her akşam beraber sesli Kuranı Kerim okuyor, sırasıyla tefsir yapıyorduk. Okulda İslam’ı beraberce tebliğ ediyor, namazları cemaat halinde kıldırıyorduk. Medeni’yi artık tanıyordum, içtiğimiz su ayrı gitmiyordu. Kutlu Doğum ayına özel Umre ödüllü siyer yarışmaları oluyordu, Medeni’yle girmeye karar verdik. Medeni yarışma kitabını daha önce okumuştu, tabi bende Medeni sayesinde okumuştum. Onun üzerimdeki hakkı çoktu. Ertesi gün okulda yarışma kaydımızı yaptık ve kitabı tekrar okumaya başladık. Akşamları beraber okuyor aynı zamanda kitabın içindekileri yaşıyor gibiydik. Savaşlarda bizlerde cihada katılıyor, her şehidimiz için beraber ağlıyorduk. Hac bölümüne gelince Kabeyi görme aşkımız alevleniyor gözyaşlarımızı tutamıyorduk. Kitabın sonuna yaklaştıkça daha az sayfa okuyorduk. Çünkü kitabın sonunun Peygamber Efendimizin (s.a.v) vefatıyla biteceğini ikimizde biliyorduk. Hiç istemesek te kitabı bitirmemiz gerekiyordu. Ağlaya ağlaya hıçkırıklar içinde kitabı bitirdik. Yarışma günü geldi. Yarışmaya beraber gittik. Kendimden çok Medeni’nin kazanmasını istiyordum. Fakat Allah’ın yardımıyla ikimiz de yarışmayı kazanmıştık. Böyle güzel bir ayda Kabe’de olacağımız için çok mutluyduk, kalbimiz adeta yerinden çıkacakçasına atıyordu. Sanki rüya görüyor, her an uyanmaktan korkuyorduk. Sonunda Kabeyi görebildik Lebbeyk sesleri semalara yükseliyordu. Allaha şükürler, dualar ettik ve Lebbeyk seslerine seslerimizi ekledik. Rabbim tüm Müslümanlara orayı görmeyi nasip etsin.

Hamza İbni Hacer / Diyarbakır / Yaş: 18

Bu haberler de ilginizi çekebilir