• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
8 Bin Aile 16 Bin Çocuk Mağdur; BU ÇIĞLIĞI DUYUN!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENES DURMAZ - M. TAHİR ÖZSOY

DOĞRUHABER

Genç yaşta gelin olan kadınlar, eşlerinin cezaevinde olması nedeniyle kendilerinin, çocuklarının ve ailelerin mağdur olduğunu belirterek sorunlarına çözüm bulunmasını istedi. 8 bin aile ve 16 bin çocuğun bu mağduriyeti yaşadığını dile getiren mağdurlar, gazetemize konuştu.


Şükriye Orhan

“EŞİMİ CEZAEVİNDE TECAVÜZCÜLERLE AYNI KOĞUŞTA TUTUYORLAR”

Eşiyle 11 yıl önce severek evlendiğini ve dört çocuk sahibi olduklarını, eşinin yürürlükte olan yasadan dolayı da dört yıldır cezaevinde olduğunu gözyaşları içinde anlatan Şükriye Orhan,  “Eşim Okan Orhan ile 11 yıl önce evlendik ve dört çocuğumuz var. Maalesef eşim 4 yıldır cezaevinde. Eşim cezaevinde, ben ise dört çocuğumla bir başıma yapayalnız kaldım. İki çocuğum okula gidiyor, iki çocuğum ise daha küçük. En küçük çocuğum henüz babasını bile tanımıyor. Çocuklarım baba hasreti çekiyor. Evimiz kira, kimsem yok. İki yıl önce babamı kaybettim, ne bakanım var ne sahip çıkanımız. Ben sadece eşimi sevdim, ne kaçma var, ne kaçırılma var, ne de zorla vermek var ben eşimle severek evlendim. Evlenirken bunun suç olduğunu bilmiyorduk, bilseydik evlenmezdik, çocuklarımızı babasız bırakmazdık. En acı olanı da ben eşimi ‘cinsel istismar` suçlaması yatanların koğuşunda görüyorum. Benim eşim ne yapmış, gerçekten anlamıyorum. Düşündükçe aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Eşimi cezaevinde tecavüzcülerle aynı koğuşta tutuyorlar. Yani düşünebiliyor musunuz? Benim eşim ile o alçakları aynı yasadan yargılayıp ceza veriyorlar ve aynı yere koyuyorlar” şeklinde konuştu.

ARTIK SESİMİZİ DUYSUNLAR, ÇOCUKLARIMIZ DAHA FAZLA BABASIZ BÜYÜMESİN

“Artık ben eşime, çocuklarıma, aileme karşı yetersiz kalıyorum.” diye konuşan Orhan şunları söyledi; “Gerçekten bununla başa çıkamıyorum artık, çok yoruldum. Yetkililer yaşadığımız mağduriyeti duysun, kulaklarını kapatmasınlar. Biz bile bile suç işlemedik. Benim çocuklarımın psikolojisi alt üst oldu, çocuklarım baba nedir bilmiyorlar. Devlet bizi koruyacağına mağdur ediyor. Hükümetten beklentimiz bu yasanın değişmesi veya bu yasaya bir madde eklenerek bu mağduriyetlerimizi gidermesidir. Artık sesimizi duysunlar, çocuklarımız daha fazla babasız büyümesin. Yeter artık, dayanamıyoruz.”


Gamzenur Eraydın

BABASIZ BÜYÜYOR BİZİM ÇOCUKLARIMIZ

Diğer bir acılı mağdur eş Gamzenur Eraydın, “2011 yılında eşimle severek, isteyerek evlendik. Hem ailelerimizin rızasıyla hem kendi rızamızla. 2017 yılında ceza geldi. Hakkımızda kamu davası açılmıştı. Yaklaşık 7 yıl sonra ceza geldi. Bir kız çocuğumuz var 6 yaşında. Gece saat 4`te kapı çalındı. 4 tane polis geldi. Eşimin koluna kelepçe takarak götürdüler. Cinsel istismar suçuyla yargılandı. Ve şu anda Edirne cezaevinde. Şu anda cinsel istismar yani tecavüzcülerle aynı koğuşta kalıyor. Ben kızımı cezaevine görüşe götürdüğümde çok zorlanıyoruz. Çünkü babasız büyüyor bizim çocuklarımız.” dedi.

“BİZ SUÇ İŞLEMEDİK. SADECE ERKEN YAŞTA SEVİP EVLENDİK”

8 bin aile ve 16 bin çocuk olarak mağdur olduklarını dile getiren Eraydın, “16 bin çocuk mağdur büyüyor, babasız büyüyor. Biz suç işlemedik. Sadece erken yaşta sevip evlendik. Aile kurmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı. Biz bunu hak etmedik. Yıllar sonra gelen cezalar bizim yuvamızı yıkıyor. Bizleri korumuyor. Eşlerimizin psikolojileri bozuldu. Cezaevinde tecavüzcülerle aynı koğuşta kalıyorlar çünkü. Ve yıllar sonra cezaların gelmesi bizim yuvamızı yıkıyor. Bizi korumuyor dediğim gibi. Çünkü biz o 5-6 yıl 10 yıl içerisinde bizim ikişer üçer çocuklarımız oluyor. Ve eşlerimizi alıp götürdüklerinde biz çocuklarımızla dışarıda mağdur kalıyoruz. Çünkü bize sahip çıkacak kimsemiz yok. Kimse bize sahip çıkmıyor. Dediğim gibi 8 bin aile 8 bin anne dışarıda eşlerimiz cezaevinde 16 bin çocuk da mağdur. Biz sizden yardım istiyoruz. Elimizden tutmanızı istiyoruz. Biz çığlık atıyoruz ama bizim çığlıklarımızı kimse duymuyor artık.  Benim eşim cezaevine girdikten sonra benim kalp rahatsızlığım başladı. Tansiyonum çıktı, astımım var. Epilepsi rahatsızlığım var şu anda.” ifadelerini kullandı.

SUÇUMUZ AİLE OLMAK MI?

Eraydın son olarak şunları söyledi; “Ben Ankara`ya meclise gittim milletvekilleriyle görüşmek için. Mecliste bayıldım orada. Çenem kırıldı. Ben kimseden hiçbir şey istemiyorum. Biz kimseden para pul da istemiyoruz. Biz eşlerimizi, mutlu yuvalarımızı geri istiyoruz. Eşlerimiz çocuklarımızın başına dönsün. Biz aile olduk sadece. Madem bu suçtu, neden 10 yıl beklediler? Neden 10 yıl sonra ceza geldi? Biz bu soruların cevabını istiyoruz. Madem suçtu neden beklediler. Madem tecavüzcüydüler, neden bizi tecavüzcülerle 10 yıl bir arada bıraktılar. Resmi nikâhımızı kıydı bu devlet bizim. Biz cezaevine görüşe gittiğimizde evlilik cüzdanlarımızla gidiyoruz. Çünkü onlar bizim eşlerimiz. Devlet de biliyor. Ama bir şey yapmıyorlar. Biz diyoruz ki bizim elimizden tutun. Bizi 103. maddeden ayırın. Ama kimse bizi ayırmıyor, diyorlar ki; eğer biz size bir madde çıkarırsak tecavüzcüler de çıkacaklar. Tecavüzcüler çıkmayacak. Mağdur aileler arada kaynıyor ama. Biz istiyoruz ki bizi ayırsınlar farklı bir madde kapsamına alsınlar. Farklı bir koğuşa koysunlar. Ama biz suç işlemedik. Hepimiz bunu söylüyoruz. Biz sadece yuva kurduk.”


Tutuklu Serkan Eraydın`ın annesi Sevim Eraydın

MADEM BUNLARIN EVLİLİĞİ SUÇTU 10 YIL ÖNCE NEDEN İZİN VERİLDİ?

Tutuklu Serkan Eraydın`ın annesi Sevim Eraydın ise “İki ailenin de isteğiyle bir düğün yaptık. Kızımızı istedik, düğünümüzü yaptık. Düğünü yapabilmek için karakoldan izin de aldık. Madem bunların evliliği suçtu 10 yıl önce karakolu, muhtarı neden buna müsaade etti. Burada ceza verilirken sadece erkekler cezalandırılmadı. Ceza ailelere verildi, küçücük çocuklara verildi. Gelinimizin dediği gibi 4 çocuğu babasını tanımıyor. Yarın öbür gün bu çocuklar nasıl toplum arasına sağlıklı bireyler olarak karışabilecekler. Çünkü bu çocukların bir tarafı yarım. Ben buradan Cumhurbaşkanımıza, eşi Emine hanıma, bütün milletvekillerimize sesleniyorum. Bizi çağırsınlar dinlesinler. Çünkü mağduriyetimiz büyük. Aile olduğunda toplum da oluyor. Aile olmadı mı toplum da olmuyor. Bu yüzden de çocuklarımızı bir an önce toparlamaları ve hayata bağlamaları gerekiyor.” dedi.

TORUNUM BABASININ CEZAEVİNDE OLMASININ SUÇLUSU OLARAK KENDİNİ GÖRÜYOR

Geniş bir kitlenin mağdur olduğunun altını çizen Eraydın şunları söyledi; “Burada 8 bin aileden söz ediyoruz. Anne, baba çocukları düşündüğümüz zaman büyük rakamlar ortaya çıkıyor. Bunların hepsi mağdur. Babasından uzak yetişen bu çocuklarımız kinle büyüyor. Neden kinle büyüyor? Çünkü babaları suçsuz yere cezaevlerinde yatıyor. Benim torunum daha küçükken babasını sorduğunda biz babasının cezaevinde olduğunu söyleyemiyorduk. Şimdi büyüdükçe kendini sorgulamaya, suçlamaya başladı bu çocuk. ‘Ben doğmasaydım babam cezaevinde olmayacaktı.` Bu çocuklar büyüdüğünde topluma nasıl entegre olacak, nasıl uyum sağlayacak? Peki, anneleri ne yapsın? Cezaevindeki kocasına mı baksın, çocuklarına mı baksın evin kirasını mı ödesin, geçimini mi sağlasın…? Bu acılara dayanamayıp intihar eden bir sürü kızımız var. Çocuklarının, evinin geçimini sağlamak için yaşadığı mağduriyetten dolayı kötü yola düşmüş kızlarımız var. Biz Müslüman değil miyiz? Kur`an-ı Kerim`de bununla ilgili bir yasak mı var ki bizi böyle mağdur ediyorsunuz? Bir an önce buna çözüm bulsunlar. Bir an önce bu ailelerin mağduriyetlerini giderin, çocukları babalarına kocaları eşlerine kavuşturun…”

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir