Viranşehir ilçesinden 34 kilometre uzaklıkta olan Eyüp Nebi Mahallesine (köyü) bağlı Canlı ve Kılıçlar (Xidir ağacı) mezra sakileri, yıllardır yapılmayan ve kış gelince çamur deryasına dönen yol ile yıkılmaya yüz tutmuş köprü nedeniyle yetkililere tepki gösterdi.

Yaşanan mağduriyetler hakkında açıklamada bulunan köy sakinlerinden İbrahim Gürbüz, "Defalarca bozuk olan yolumuz için bütün yetkililere ve ilçe teşkilatına gitmişiz. Hiçbir şey yapamıyorlarsa dahi bir kum getirip yolumuza döksünler." dedi.

"Ani çıkan bir hastalıkta perişan oluyoruz"

Bir hastaları oldukları zaman rahat bir şekilde ilçeye ulaşamadıklarını dile getiren Gürbüz, "Öğrencilerimiz rahat bir şekilde okula gidemiyorlar. Ani çıkan bir hastalıkta perişan oluyoruz. Yetkililerden ricamız bizim bu köyün çamurlu yoluna bir el atsınlar." şeklinde konuştu.

"Köprümüz her an yıkılabilir"

Gürbüz, "Aynı yolun üstünde olan bizim bu köprü her an yıkılabilir. Bugün burada bu köprü büyük tehlike yaratıyor. Endişe ediyoruz, ha bugün düşecek ha yarın düşecek korkusuyla yatıp kalkıyoruz. Hepimiz bu yolu kullanıyoruz. Arabalarımızla üstünden gidip geliyoruz." ifadelerini kullanarak "Birilerinin arabasıyla bu köprüyle beraber dereye düşmesi mi lazım?" diye sordu.

"Hiçbir yetkili ilgilenmiyor"

Yetkililerin sıkıntılarıyla ilgilenmediğini savunan köy sakinlerinden Adil Kılıç ise şunları söyledi:

"Köyümüzün yolu için muhtarımıza başvuruda bulundum. Muhtara dedim ki yolumuz bozuktur, çocuklarımızın bundan dolayı düzenli olarak okula gidemediğini söyledim. Muhtar konuyla ilgili bize 'ilçe belediyesine gitmeniz lazım' dedi. Ardından Belediyeye gittiğimizde onlar da ŞUSKİ'ye havale etti. Dilekçeyle ŞUSKİ'ye durumu bildirdik. ŞUSKİ'de bazı yetkililer Büyükşehir Belediyesine gidilmesi gerektiğini söylediler. Ben şaşırmış durumdayım. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Burada hiçbir yetkili ilgilenmiyor. Bizim çocuklarımız okula geç gidiyor. Bir hasta olduğunda çok büyük mağduriyetler yaşıyoruz. Yetkililerden ricamız, acilen bizim bu yolumuza el atmalarıdır."

Köye akrabasına arabasıyla ziyarete giden Mehmet Gezer, "Bu köy benim akrabalarımın köyüdür. Ayda bir-iki sefer gelip akrabalarımı ziyaret ediyorum. Yalnız bu yolun çilesinden dolayı inan ki gelmek istemiyorum. Köy yolu çamurdan geçilmiyor. Ben ayda bir sefer gelip bu şekilde sıkıntı çekiyorsam köydeki vatandaş ne yapsın. Köylüler ihtiyaçlarından dolayı her gün gidip-gelmek zorunda kalıyorlar. Allah yardımcıları olsun." ifadelerini kullandı.

"Arabalarımız bu yoldan dolayı bozuluyor"

İlçeden arabasıyla köyüne dönen Fuat Kılıç da "Malum, görüyorsunuz köyümüzün yol sıkıntısı. Ben haftada en az 2-3 kere ilçeye gitmek zorunda kalıyorum. Yolumuz çok kütüdür. Hastamız olduğu zaman zor bir şekilde götürüp getiriyoruz. Arabalarımız bu yoldan dolayı bozuluyor. Haftada iki kere ilçeye gittiğimde her seferinde mutlaka sanayi sitesine girmek zorunda kalıyorum." dedi.

"Çamura kalan servisimizi itiyoruz"

Yolun bu halde olması nedeniyle okullarına düzenli bir şekilde gidemediklerini söyleyen öğrencilerden Elif Kılıç ve Mustafa Gürbüz ise şunları dile getirdi:

"Bizim 3 kilometrelik çamur ve bataklık gibi bir yolumuz vardır. Bu yolumuzdan dolayı düzenli bir şekilde okulumuza gidemiyoruz. Derslerimize geç kalıyoruz. Hatta zaman zaman servisin çamurlu yolda kaldığı ve servisten inip servisi itip çamurdan çıkardığımız oluyor. Bizler yetkililerin gözünde hiçiz. Biz insan değil miyiz? İnsan hakları diyorsunuz. Nerde çocuk hakları. 'Türkiye'nin geleceği' diyorsunuz ama biz bu şekilde nasıl Türkiye'nin geleceği olacağız. Servisi iterken ayakkabımız çamurlu oluyor. Okula giderken de okuldan da fırça yiyoruz. Kur'an-ı Kerim'in ilk emri 'oku'dur ama siz bize bu imkânı vermezseniz bizler nasıl okuyacağız." (Sabri Acet-İLKHA)