• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Toplumun Her Kesiminin Afet Eğitimine İhtiyacı Var
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

VAN - 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminin ardından bilim adamlarının ortak görüşüyle halkın depremden sonraki müdahalesinin ne kadar fazla olduğunu gördüklerini aktaran, Kocaeli Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) Dernek Başkanı Bahri Soyyiğit, "Kocaeli Valiliği, Kocaeli Üniversitesi ve bazı kuruluşlar bir araya gelerek bir proje oluşturdular. Proje kapsamında her mahalleye içerisinde arama kurtarma malzemelerinin olduğu bir konteyner ve 50 kişilik ekipman kurulsun, denildi. Bu amaçla insanları eğitmek ve bu insanların da herhangi bir afet durumunda ilk müdahaleyi yapmaları için bu proje başlatılmıştı" dedi.

 

İstanbul, İzmir, Bursa, Yalova gibi illerde bu projelerin devam ettiğini sözlerine ekleyen Soyyiğit, "Umarım her mahallede böyle bir proje başlatılır da şu an afetler konusunda yaşadığımız sorunlar en aza iner" İfadelerini kullandı.

 

"Toplumun Her Kesiminin Eğitime İhtiyacı Var"
Afet öncesi ve sonrasında herkesin eğitilmesi gerektiğini söyleyen Soyyiğit, bu konuda bir memurun da bir çobanında aynı seviyede olduğunu belirtti. Soyyiğit, "Depremden sonra izlediğim kamera görüntülerinde insanların pek azı doğru davranış sergiledi" diyerek halkın böyle bir eğitime ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

 

"4 Bin 5 Yüz 52 Kişi Halk Tarafından Enkaz Altından Çıkartıldı"
Van'da yaşanan ilk depremden sonra geldiklerini ve 2 bin beş yüz kişilik bir ekiple enkaz altından 220'ye yakın insan çıkardıklarını söyleyen Soyyiğit, "Hastanelere yaralı olarak getirilen ve depremden etkilenenlerin sayısı 4 bin 5 yüz 52'dir. Halbuki bunları enkaz altından çıkaran arama kurtarma ekipleri değil. Bu insanları enkaz altından çıkaran eş, dost ve akrabası olan halktı" dedi.

 

Deprem sonrası arama kurtarma ekiplerinin yüzde 5'lik bir görev sergilediğini, geri kalan yüzde 95'lik kısmın ise halkın yaptığı çalışmalar olduğunu dile getiren Soyyiğit, "Arama kurtarma ekiplerinden önce, gönüllü çalışan halkın olay yerinde olduğunu söyleyerek halkın bilinçli bir şekilde eğitilmesi gerektiğini" bir kez daha belirtti.

 

"Tıpkı Yağmurun Yağması Gibi Deprem de Doğal Bir Olaydır"
Soyyiğit sözlerine şöyle devam etti: "Depremin ne zaman olacağını konuşacağımıza, deprem esnasında ve sonrasında yapılacakları konuşmalıyız. Ayrıca, depreme ben ne kadar hazırlıklıyım sorusunu da kendimize sormalıyız?" Diyerek günümüz teknolojisinde bile depremi önceden kestirilemediğini ve halk arasında yaygınlaşan " köpek havlaması, at kişnemesi, suyun kabarması' gibi olaylara bakıp da depremin olacağının söylenemeyeceğini sözlerine ekledi.

 

Depremin; yağmurun yağması, fırtınanın çıkması gibi doğal bir olay olduğunu kaydeden Soyyiğit, bu gibi olayların büyütülmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Bu faylar yüzyıllardır burada ve kıyamete kadar da burada olacak. O halde fay hattıyla beraber yaşamayı öğrenmeliyiz" ifadelerinde bulundu.

 

"İlgili İlgisiz Herkes Konuştu"
Yaşanan 5,6 büyüklüğündeki depremin abartılarak, insanların korkutulduğunu söyleyen Soyyiğit, "İkinci depremde hemen hemen hiç hasar yoktu. Yıkılan binalar da zaten ağır hasarlı olanlardı. Ancak ikinci depremden çok, depremden sonra yetkili yetkisiz herkesin açıklama yapması insanları daha çok sarstı" diyerek yetkililer dışındaki kişilerin sözlerine itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.

 

Van'da yaşanan depremlerden sonra medyanın gereken performansı sergileyemediğini söyleyen Soyyiğit bir muhabirin, demir kesme makinesiyle, yıkılan bayram oteli enkazına giren arama kurtarma ekibine 'şu anda ekipler sedyeyle içeri girdi' demesini örnek olarak verdi. Aynı büyüklükte bir depremin İstanbul veya Kocaeli'nde olması halinde dükkanların yağmalanacağını belirten Soyyiğit, "Van depreminden sonra böyle bir şey gerçekleşmedi" diyerek medyanın bu gibi şeyleri görmezden gelmesine karşı çıktı.

 

"Amerika Bile Kasırgada Çuvalladı"
Devletin yaptığı yardımların istenilen ölçüde halka ulaşamadığını söyleyenlere "Japonya'da kimseye yardım edilmiyor, herkes başının çaresine bakıyor. Bu gibi afetlerde hiçbir devlet tüm kesime ulaşamaz. Amerika'da yaşanan kasırgalarda ABD bile çaresiz kaldı" sözleriyle Cevap veren Soyyiğit, bu konuda devlet, halk ve STK'ların birlikte çalışması gerektiğini söyledi.

 

Bazı çocukların rüyalarında kefen gördüklerini, toprağın içine doğru çekildikleri gibi şeyler söylediklerini dile getiren Soyyiğit, "Depremden özellikle çocukların psikolojisi kötü etkilendi. Bizler bir nebze de olsa çocukları içinde bulundukları bu psikolojiden kurtarmak için birkaç okulda afet öncesi ve sonrası yapılması gerekenler hakkında eğitim verdik" dedi. (Mahmut Aytekin, Fırat Arslan - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir