"İslam dünyasındaki en önemli kriz fikir üretememektir"
Gazeteci-Yazar Kemal Öztürk, İslam dünyasının parçalanmışlığının en büyük sebeplerinden birinin Müslümanların fikir üretmekten yoksun olması olduğunu söyledi.
Adıyaman'da Şehir Akademi tarafından "Yeni Ortadoğu Düzeni" konulu konferans düzenlendi.
Belediye Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Gazeteci-Yazar Kemal Öztürk konuşmacı olarak katıldı.
Öztürk, İslam ülkelerindeki karışıklıkların sebebi ve batı ülkelerinin buradaki çıkarları doğrultusunda çevirdikleri oyunlara dikkat çekti.
İslam ülkeleri üzerinde hesap kuran batının ve özellikle İngilizlerin İslam ülkelerindeki isimler üzerinden bölgelerin tarihselliğini yok etmeye çalıştığını dile getiren Öztürk, "Kullandığımız isimleri telaffuz ettiğimizde mesela Hicaz, Şam- ı Şerif dediğimizde zihnimizde başka şeyler canlanıyor. İngilizlerin sömürü modellerinden biri 'böleceksin', 'ismini değişeceksindir.' İsmini değiştirdiği zaman tarihselliğini bozuyor. Mesela Hicaz dediğinizde aklınıza Veysel Karani geliyor. Peygamber Efendimiz geliyor, Peygamber Efendimize kadar birçok şey canlanır kafanızda." ifadelerini kullandı.
Ancak batının İslam ülkeleri için kullandığı isimlerin zihinde sürekli çatışmayı, kaosu çağrıştırdığına dikkat çeken Öztürk, "Ortadoğu da dendiğinde savaş, çatışma böyle şeyler gelir. Mağrib dediğimiz zaman Mağribli olmak Afrika bölgesinde Müslümanlara verilen bir isimdir ve kafamızda İslami bir şey canlanıyor. Fakat Kuzey Afrika dediğimizde kafanızda bir şey canlanıyor. Bu yüzden Ortadoğu kavramı bizden bir kavram değildir." dedi.
"Filistin dediğimiz de o bölgenin tamamını kast ederiz"
Batının kavramlar üzerinden oynadığı oyunlar ile bölgeleri bölmeye çalıştığına dikkat çeken Öztürk, Filistin topraklarının bir bütün olarak Osmanlı zamanında da anıldığını söyledi.
Günümüzde kullanılan kavramların bu anlam bütünlüğünü bozduğuna dikkat çeken Öztürk, "Osmanlı döneminde de bölgesel olarak isimlendirilmiştir. Şam eyaleti içerisinde Kudüs vardır. Bu bölgenin ismi Şam-ı Şerif olması şehre bir kutsiyet affettiriyor, şehri önemli ve şerefli bir şehir kılıyordu. Mesela Filistin bölgesi için onlar Batı Şeria, Gazze, Ramallah böyle ayırır ve isimlendirir. Oysa biz oranın tamamına Filistin toprağıdır deriz. O zaman kafamızda başka bir şey canlanıyor, bu şekilde bölge kavramının şeridini düzeltmiş oluruz." cümlelerini kullandı.
"Enfal suresi günümüz Müslümanlarının durumunu çok net ifade ediyor"
Müslümanların dağınıklığının sebebinin Kur'an-ı Kerim'de net bir şekilde ifade edildiğini dile getiren Öztürk, "Müslümanların bugünkü durumu aslında Enfal suresindeki ayetin tecelli etmesidir. 'Allah'a ve Resul'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.' Elmalı Hamdi Yazır bu gücü devlet olarak tanımlar. Müslümanlar birbiriyle uğraştığı zaman devletlerini kaybetmişlerdir. Bugün İslam dünyasının yaşamış olduğu durumun tam karşılığı Enfal suresindeki bu ayettir. Müslümanlar birbirleriyle uğraştıkları için devletlerini kaybetmişlerdir."
"İslam dünyasındaki yenilgilerin sebebi savaşlar değil fikir üretmenin yokluğudur." diyen Öztürk, "Fikir, üretim yok, yeni bir düşünce yok. Düşünce üretilmediği için de ortaya iki şey doğuyor. Biri milliyetçilik; Arap milliyetçiliği, Türk milliyetçiliği, Fars milliyetçiliği. Diğeri de şiddet. İslam Dünyasında en önemli krizi bu savaşlar ve bu krizler değildir. En önemli krizi fikir üretememektir." (Cemil Özdaş - İLKHA)