Kılıçdaroğlu, ``Güç birliği yaparsak, emeği ve alın terini birlikte yüceltirsek, beraber mücadele edersek, aşamayacağımız duvar yoktur, o duvarı kim örerse örsün`` dedi.

Tekirdağ`daki mitingin ardından seçim otobüsüyle Çorlu`ya giden Kılıçdaroğlu, yolda uğradığı bir lokantada vatandaşlarla sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Çorlu Belediyesi Asfalt ve Bakım Şantiyesine gelen Kılıçdaroğlu, alkış ve sloganlarla karşılandı.

Burada işçi yeleği giydirilen Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, CHP`nin, herkesin iş sahibi olmasını, herkesin çalışıp emek harcamasını, alın teriyle ekmek kazanmasını istediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, ``Türkiye`ye rahat bir nefes aldıracak biziz. Güç birliği yaparsak, emeği ve alın terini birlikte yüceltirsek, beraber mücadele edersek, aşamayacağımız duvar yoktur, o duvarı kim örerse örsün`` dedi.

-``BİR DE KUL HAKKINDAN BAHSEDİYORLAR``-

CHP`nin yerel yönetimlerde başarılı olduğunu, marka isimler yarattıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

``İlk raylı sistemi getirmişiz, ilk tercihli yol uygulamasını yapmışız, ilk metronun temelini atmışız. Bunların tamamının altında yerel yöneticilerimizin imzası vardır. Az önce belediye başkanımız, `Benim kadar iş makinesi alan var mıdır?` diye sordu. Ben eminim birileri almıştır ama senin aldığın gibi almamıştır. O başka türlü almıştır. İstanbul`dan bir örnek vereceğim. Metrobüs hattında kullanılmak üzere, krizin en yoğun olduğu günlerde Hollanda`dan otobüs aldık. Tanesine 1 milyon 200 bin avro ödedik. Hollanda`da dağ yoktur. Dağ olmayınca, kendilerine göre otobüs yapmışlar. Otobüs yokuş çıkmıyor. İstanbul da yedi tepeli. Aldık otobüsleri, otobüs yokuş çıkmıyor. Hiç siz Recep Bey`in bundan bahsettiğini duydunuz mu? Bir de kul hakkından bahsediyorlar.``

Türkiye`nin, Avrupa`nın en büyük otobüs üreticisi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Yunanistan`daki otobüslerin yüzde 42`sinin Türkiye`de üretildiğini ifade ederek, ``1 milyon 200 bin avro ödeyip, dünyanın en pahalı hurdalığını oluştururken sendikalarımızdan ses çıkmadı. Sitemim bundandır kusura bakmayın`` ifadesini kullandı.

-``TAŞERONLAŞMAYA SON VERECEĞİZ``-

``Gün gelecek devran dönecek, hükümet işçiye hesap verecek`` şeklinde slogan atılması üzerine Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

``Hiç meraklanmayın, hükümet sadece işçilere değil, bu ülkede yaşayan, temiz siyaseti isteyen herkese hesap verecek, sadece üç kağıtçılar hariç. Onlar birbirlerini tanırlar. Ama düzgün, namuslu, tuttuğunu koparan, ülkesi için, insanı için çalışan herkes bu görevi benden bekliyor. Bu görevi yerine getireceğiz. Onlardan hesabını soracağım. 1 milyon 200 bin avroya alınan otobüslerin de hesabını soracağım. Onlar sizin ödediğiniz vergilerle alındı. Biz bu gerçekleri biliyoruz. Sizler de unutmayın diye söylüyoruz. Sandığa giderken düşünün.``

Türkiye`de işsizliğin arttığını, resmi rakamlara göre yüzde 11 olan işsizlik oranının gayri resmi rakamlara göre yüzde 22-25`lere çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ``Çorlu gibi yerde işsizlik varsa siz diğer yerleri düşünün. Bizde her şey var ama sadece sağlıklı, tutarlı, halkını düşünen siyaset anlayışı yok. Bu açıdan yeni bir süreci başlatacağız. Beraber olacağız. İşçi kardeşlerimize sözlerimiz var`` şeklinde konuştu.

İşçilerin örgütlenmesini istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ``Sendikalı olmanızı istiyorum. İnşallah CHP iktidarında, halkın iktidarında taşeronlaşmaya son vereceğiz`` dedi.

-``BİR SENDİKAYA ÜYE OLANI KAPININ ÖNÜNE KOYUYORSUN``-

Anayasa değişikliği ile iki sendikaya üye olabilmenin yolunun açıldığını belirten Kılıçdaroğlu, ``Allah aşkına, bir sendikaya üye olanı kapının önüne koyuyorsun, ikinciye nasıl üye olacak adam? Herhalde ikinciye de üye olanı yurt dışına sürecekler`` şeklinde konuştu.

AK Parti`nin halkı kandırdığını savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

``O Anayasa değişikliğine `evet` oyu vermek için kampanya açan bir sendikamız vardı. Şimdi o sendika başkanı kapağı Meclise atacak. Mecliste ona `Nasıl oluyor da bu işçiler sendikalı olamıyor` diye hesap soracağız. Sen neden hükümete karşı mücadele etmedin? İşsizliği yenmek için çalışma süresini kısaltmak lazımmış. Eğer çalışma süresi kısalırsa daha fazla işçi istihdam edilirmiş. Kim yapacak bunu, sen hükümet değil misin, yap. Hayır, akıl verecek, kendisi yapmayacak.``

Başbakan`ın TOBB Genel Kurulundaki ``her işverenin bir işçi alması durumunda işsizliğin önleneceği`` yönündeki açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ``İşverenler işçi aldı mı? Almadı. Kimse Başbakan`ı bile takmadı. Niye taksın ki? Ekonominin kurallarına aykırı konuşursan, o sözlerin havada kalır. Sözü de havada kalan bir Başbakan`ın da aslında bir daha o tür toplantılara katılmaması lazım. Ekonomiyi, hayatı, insanı, acıları bilmez. Ama biz hepsini biliriz. Çünkü bizim yüreğimizde insan sevgisi var`` dedi.

İşçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı`nı kutlayan Kılıçdaroğlu, alana gelişi sırasında çalan 1 Mayıs marşının ``yasak`` olduğunu belirtti.

İşçinin ve emekçinin hakkını savunmanın cesaret istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ``Bir ara bunun mücadelesi verildi. Ağır bedeller ödendi. İnsanlar işkencelerden geçirildi, hak istedikleri için. Şimdi biz mücadeleyi sokaktaki yurttaş dahil, bu ülkenin her yurttaşı için yapacağız. Yeter ki mutlu bir Türkiye`yi, sosyal bir devlet olan Türkiye`yi ayağa kaldıralım`` diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından, Çorlu Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürlüğü Taşınır Mal Deposunu açılışını yaptı, burada ilk ve orta öğretim öğrencilerinden oluşan Çorlu Belediyesi keman kursiyerlerinin mini konserini dinledi.

Depodaki malzemeler hakkında yetkililerden bilgi alan Kılıçdaroğlu, daha sonra belediye işçileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bu arada Kılıçdaroğlu, Çorlu`ya girişinde otobüsü durduran minibüsçü esnafıyla sohbet etti, sorunlarını dinledi. Burada görme engelli bir vatandaş, CHP için yazdığı şiiri Kılıçdaroğlu`na okudu.

AA