İZMİR - Bundan üç hafta önce bazı yerel gazete ve haber sitelerinde "Sakallı Hırsızlar" manşetleriyle bir haber yayınladı. Haberde, Menemen`e bağlı Emiralem Beldesinde çaldıkları arabaları deposunda hurda haline getirip satan bazı şahısların yakalandığı yazılıyordu. Gözaltına alınan kişilerin hukuksuzca tutuklanması yetmiyormuş gibi bir de basında sakallı olduklarından dolayı onlar hakkında hakaretvari sözler sarf edilmişti.

Temiz Birileri Deyip Deposunu Verdi Ama…
Olayda babasıyla beraber gözaltına alınıp, daha sonra serbest bırakılan Micaz Kurt, yaşadıkları olayın gerçek yüzünü İlke Haber Ajansı`na anlattı. Babası Cuma Ali Kurt`un çevresinde müteddeyyin bir insan olarak bilindiğini ve bugüne kadar hiç kimsenin ondan rahatsız olmadığını belirten Micaz Kurt, olayı şöyle anlattı; "Babamın bir arabası vardı, sürekli arıza yapıyordu. Bir gün babam arabasını İzmir`de bir tamirciye götürüyor. Orada bir tamirciyle tanışıyor. Adam, babamdan kendisine Menemen`de kiralık bir ev bulmasını istiyor ve oraya taşınacağını söylüyor. Babam da, adamın temiz birisi olduğuna inanıyor ve ona bir ev buluyor. Daha sonra Hakan adındaki bu adam ve iki arkadaşı bizim boş depomuzu kiralamak istediler. Babam da onlara güvenip depoyu verdi. Tabii, adamlar bize hasarlı arabaları alıp sattıklarını söylüyorlardı" dedi.

"Polis, Hırsızları Bulamayınca Bizi Gözaltına Aldı"
Micaz Kurt, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Hakan isimli şahsın dışındaki iki kişi isimlerinin İbrahim ve Mustafa olduklarını söylediler. Ama biz gözaltına alındıktan sonra onların gerçek isimlerini öğrendik. Yaptığımız kira sözleşmesine kendilerine ait olmayan TC numaralarını bile yazmışlardı. Yani anlayacağınız her şeyleri yalandı. Adamlar hasarlı arabaları getirip, götürüyorlardı. Ama aradan biraz zaman geçince baktık ki, yeni arabaları getirdiler. Biz de biraz şüphelendik onlardan. Şüphelerimizin üzerinden birkaç gün geçmeden polisler evimize geldiler. Polis, bizim kiracıların getirdiği arabaları sordu. Orada öğrendik ki; meğer adamların getirdikleri arabalar çalıntıymış. Daha sonra polis, babamla beraber Hakan adındaki şahsın evine gidiyor. Yolda giderken babam Mustafa adındaki bizim kiracıyı görüyor, polise söylemesine rağmen polis umursamıyor. Ve adam kaçıp gidiyor. Sonra beni ve babamı ifade vermek için emniyete götürdüler."

Ortada Hiçbir Delil Yokken Tutuklandı
Emniyette günlerce gözaltında tutulduklarını söyleyen Micaz Kurt, "Emniyette bizi beş gün boyunca tuttular. Hiçbir suçumuz yokken polis, suçlamaları bize yüklüyordu. Sonra bizi mahkemeye sevk ettiler. Manisa adliyesinde bizi arabadan indirdiklerinde baktık ki; polisin haber verdiği bir sürü gazeteci bizi çekiyor. Babam polise niçin gazetecileri çağırdıklarını sorduysa da, onlar `üstlerinden emir aldıklarını` söylediler. Tabii, babam çevresinde mütedeyyin bir insan olarak biliniyordu. Ve aynı zamanda sakallıydı. Bu yüzden gazetecilerin bizi çekmesine çok içerlemişti. Sakallı olmasından dolayı İslam`a laf geleceğini söylüyordu. Çünkü bu ülkeden nice Müslümana iftira atıldığını ve bunların İslam`a mal edildiğini biliyordu. Mahkemeye çıktık. Ortada hiçbir delil yokken, hâkim kendi insiyatifini kullanarak, beni serbest bıraktı ve babamı tutukladı. Asıl suçlular bulunmadı ama babam depo sahibi diye suçsuz yere cezaevine gönderildi" dedi.

Bazı Basın Organlarında İğrenç Manşetler Atıldı
Daha sonra yaşadıklarını anlatmaya devam eden Micaz Kurt, "Mahkemeden sonra bazı gazetelerde adeta hakaret edilircesine `Sakallı Hırsızlar` manşetleri atıldı. Çevremizde bizi tanıyan insanlar artık kötü gözle bakmaya çalıştılar. Ama en kötüsü de insanlar `bu sakallılar da hırsızlık yaparsa kime güveneceğiz` demeye başladılar. Yani bizim şahsımızda İslam`a laf atılıyor. Allah`u Teala bizi biliyor. Bizleri rencide eden herkesten Hak katında davacı olacağız" dedi.

Bir Zulüm de Cezaevi İdaresinden Geldi
Micaz Kurt, babası Cuma Ali Kurt`un Manisa Kapalı Cezaevine gönderildikten sonra cezaevi idaresinin babasının sakalını zorla kestirdiği iddiasında bulundu. (İlyas Yıldız - İLKHA)