Nevroz
İslamdan ne kadar uzaklaştığımızı gösteren bir Pazar sabahıydı Kapımızı çalan komşular anneme haydi nevroza gidelim deyişleri aklımdan çıkmıyordu bir türlü..
Öğle ezanı okunmak üzereydi “hayalel salah” diyordu camiden gelen ses. Bizi Allah ın evine davet eden sesi takip etmeden evvel gözüm bi ara televizyonda olup bitenlere ilişti.. Şaşkınlığımı gizleyemedim; ve o an tebessüm ettim biraz ardından tefekküre daldım; ne oluyordu da camileri doldurun nidalarını duymayan insanlar, meydanları akın akın dolduruyordular.. Televizyonda görmüş olduğum nevroz sakinleri bayan erkek ayrımı yapmaksınız meydanlara akıveriyordu. Buna şahit olan ben üzülmekten kendimi alıkoyamadım doğrusu. Derin bir off çektim içime. Derin bir off çekişime karşılık Ustadın; “ümitvar olunuz” sözünü hatırlatırcasına yanıt verdi iç sesim; ve teselli olsun diye kendi kendime üzülme Allah sabredenlerle beraberdir diyordum; ümitlerimi ikindi vaktine erteler gibiydim.. Öğle namazını eda etmeyen nevroz gençliği ikindiyi eda eder belki de; az da olsa ümitliydim yani; ikindi vakti gelip çatmıştı; yine toplamda 2 genç (tabi benle beraber); anlaşılan bazıları bu ülkede İslamın nurunu söndürmeyi hedeflemiştiler; camiden eve doğru yol alırken biji Kürdistan biji Kürdistan diye yükses sesle bağıran gençlere şahitlik eden kulaklarıma inanamadım; ben mi kürt değilim acaba yoksa onlar mı İslami şuurdan yoksun; dudaklarım Ustadın sözünü mırıldadı yine; “ümitvar olunuz istikbalde en gür seda İslamın sedası olacaktır” cümlesiyle toparlandım azda olsa.. Bu yazıyı yazarken akşam ezanı okunmak üzereydi; artık vakit cami saflarını boş bırakanlara dua etme vaktiydi.. Bizi Allah katında değerli kılan duama bi amin de siz deyin diye yazıyorum; “ya rabbim! Toprakları şehit kanıyla dolu olan bu halka İslami şuur ver.. Onlara hak olan bir dava yolunu nasip et; hak olan bir davada zafer muhakkaktır.. Sen onları bu zaferden mahrum etme Ya Rabbi!! Amin. Önceden tebessüm ve tefekkür eden ben şimdiden teşekkür ediyorum; “siz isteseniz de istemeseniz de Allah nurunu tamamlayacaktır” ayetiyle tanıştıran dava sahiplerine.
Tarih: 25 Mart 2011
Sadullah Sincar / Diyarbakır
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.