"Susa Şehidleri yad edildi"
PKK`nin katlettiği Susa şehitlerini anma programında konuşan Molla Beşir Varol, "Yaşadığımız müddetçe bu dine sahip çıkacak ve Müslüman halkı kâfirlerin ve mürtetlerin insafına terk etmeyeceğiz ve sahip çıkacağız." vurgusunda bulundu.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Susa (Yolaç) köyünde 1992 yılında PKK tarafından camide kurşuna dizilerek katledilen 10 cami yareni, şehadetlerinin 26'ncı yıldönümünde düzenlenen etkinlikle hayır ve minnetle yad edildi.
Silvan ilçe merkezinde faaliyet gösteren Susa Mazlumları ve Mağdurları Anma, Anlama, Yaşatma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Susa-Der) tarafından organize edilen program saat 15.00 itibariyle başladı.
Şehitlerin katledildiği Susa köyünde düzenlenen anma programı, kadın ve erkeklerin ayrı ayrı, katliamın gerçekleştirildiği köyün eski camisini ziyaretle başladı.
Ziyaretlerin ardından erkekler kabirlerin medfun olduğu mezarlıkta, kadınlar ise köyün camisinde ikindi namazını eda etti.
Namazın ardından şehitlerin kabirleri ziyaret edildi. Ziyaretçiler burada dua edip Yasin-i Şerif okudu. Daha sonra İbrahim Yaz, kabirlerin başında şehitlerin hayatlarından kısa kesitler sundu.
Etkinlikte katılımcılara hitap eden bölgenin tanınmış kanaat önderlerinden Molla Mehmet Beşir Varol, konuşmasına, "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Onlar diridirler fakat siz anlamazsınız." ayetine atıfta bulunarak başladı.
Şehit olan cami yarenlerinin vesilesiyle bir araya geldiklerini ifade eden Varol, "Allah-u Teâlâ bizleri onların hayır ve bereketinden mahrum etmesin." niyazında bulundu.
İslam topraklarında hilafetin kaldırılmasıyla birlikte Müslümanların sahipsiz, başsız, rehbersiz ve güçsüz kaldıklarını vurgulayan Varol, "Zalimler, kâfirler, tağuti rejimler tüm İslam beldelerine hâkim oldular. Bizim memleketimize de hâkim oldular. Müslüman halk gün be gün İslam'dan uzaklaştırıldı. Allah'a secde edenlere, İslam dinine sahip çıkanlara düşmanlık yapıldı. Hem tağuti rejim tarafından haksızlık yapıldı hem de mürted örgüt PKK tarafından haksızlık ve zulüm yapıldı. Biri Türklük adına, diğeri Kürtçülük adına Müslüman halkı İslam'dan uzaklaştırmak üzere perde arkasından ittifak ettiler. Bu halkın kalbinden İslam'ı kaldırmak ve küfrü kalbimize ve memleketimize hâkim kılmak için ittifak halindeydiler." dedi.
"Yaşadığımız müddetçe Müslüman halkı kâfirlerin ve mürtetlerin insafına terk etmeyeceğiz"
Varol, "Hiçbir zaman meydan kâfirlere kalmadı ve kalmayacaktır. Gayretli bazı Müslümanlar tıpkı Ashab-ı Kehf, Resulullah'ın sahabeleri, Hazreti İsa'nın havarileri gibiler bu zamanda. 80'lerde bazı Müslümanlar yan yana geldiler. Elele verip 'insanlarımızın, memleketimizin İslam'dan uzaklaşmasını kabul etmiyoruz' dediler. İslam dinine, Müslüman memleketlerine, hak hukuka sahip çıktılar. İslam için elele verip İslam için bey'at verip söz verdiler. Yaşadığımız müddetçe bu dine sahip çıkacak ve Müslüman halkı kâfirlerin ve mürtetlerin insafına terk etmeyeceğiz ve sahip çıkacağız." ifadelerini kullandı.
"Bizim davamız, şehit edilen bu insanların davası İslam'dır"
Bazı insanların, Susa şehitlerinin niçin katledildiklerini ve şehitlerin davalarının ne olduğunu sorduğunu aktaran Varol, şunları söyledi: "Dünyaya ilan ediyoruz: Bizim davamız, şehit edilen bu insanların davası İslam'dır. İslam dışı hiçbir davamız yoktur. İslam dışında hiçbir şey istemiyoruz. Bizler yaşadıkça bu mübarek dine sahip çıkacağız. Vicdanını bir kenara atmış insanlar hariç kimse, 'bu insanların İslam'dan gayri işi vardır' diyemez. Bizler İslam'a sahip çıktık. Zira İslam, kâinatın Rabbinindir. Bizler İslam'a sahip çıktık. Çünkü kâinatın Rabbi, 'Allah indinde din İslam'dır' diye buyuruyor."
"Bizden bir kişi kalıncaya kadar bu din için feda olmaya devam edeceğiz"
"Huzura, güzelliğe, saadete ulaşmak isteyen İslam'a sarılmalıdır. İnsanlığın kurtuluş reçetesi İslam'dır. Bütün hastalıklardan ve kötülüklerden kurtuluş reçetesi İslam'dır." diyen Varol, "Bizler Müslümanız ve bu mübarek dine sahip çıkıyoruz. Bu kadar azizi İslam için feda ettik. Bu kadar aziz İslam için can verdiler. Bu kadar azizi bu uğurda verdik. Bu azizleri ki bu din uğrunda verdik. Bizden bir kişi kalıncaya kadar bu din için feda olmaya devam edeceğiz. Halkımızın, insanlığımızın izzeti İslam'dadır. Başka yol, reçete yoktur. Diğerleri yalan, hile ve aldatmacadır. Bu din Enbiyaların dinidir Kâfirler, zalimler, Allah düşmanları, Peygamber ve İslam düşmanları zannetmesinler ki öldürmekle gözümüzü korkutacaklar. Tehditlerle, İftiralarla Allah'ın nurunu söndüremezler. Allah'ın nuru sönmeyecektir. Bu nur kıyamete kadar sahip çıkanlar olacaktır. Bu mübarek din için can verecekler kıyamete kadar var olacaktır. Ebedi saadet Allah'ın cennetindedir. İnsan korkmamalı, geride kalmamalı, tembellik yapmamalı, bu şehitler gibi mücadele meydanına girmeli ve meydandan kaçmamalıdırlar. Bu mübarek meydan zalimlere, kâfirlere ve dinsizlere terk edilmemelidir. Dinsizler, kendi küfürleri, şeytanları ve rejimleri uğruna ölüme gidiyorlarsa bu dini azizleri mücadeleden kaçarsa bu dinin ehlinden değildirler. Korkaklar bu dinin ehli değildirler. Allah'a inanan insan bu meydanı 3-5 kâfire terk etmez."
Varol, "Bugün yürürlükte olan demokrasi ve laiklik tağutların rejimleridirler, emperyalistlerin rejimleridirler. Müslümanların hayrına değildir bu kanunlar. Bu rejimler Nemrutları, Tağutları, zalim ve diktatörleri yetiştiriyor. Ayıptır ki büyük bir yüzkarasıdır ki İslam'la şereflenen bir insan bu mübarek din ona kısmet olmuş ve bu dinin kıymetini bilmiyor. Kendini feda etmiyor ve şeytan rejimi uğruna mücadele verip ölüyor. Kendi başına diktatörleri, Nemrutları, firavunları hâkim kılıyor." diye belirtti.
"Kendi büyüklerimizle iftihar edip onların hayatlarını okuyup birbirimize anlatmalıyız"
Varol, konuşmasını şöyle sürdürdü: Büyüklerimiz Allah'ın peygamberleridir, evliyalardır, âlimlerdir, İslam mücahitleridirler. Hz Muhammed Aleyhisselam gibilerdir, Hazreti Ali, Hazreti Ömer, Hazreti Hüseyin, Üstad Bediuzzaman, Seyyid kutup gibi yüzlerce kahramandır. Başkalarını önder kabul edenlerin cehenneme kadar yolu var. Bizler kendi büyüklerimizle iftihar edip onların yolundan gitmeli, onların hayatlarını okuyup birbirimize anlatmalıyız. Çocuklarımıza anlatmalı, çocuklarımızı bu kahramanların hayatlarıyla büyütmeliyiz. Sizleri ve tüm insanları bu davaya davet ediyoruz. Bu mübarek dava dünya ve ahiretin izzetine vesiledir. "
Program, Varol'un konuşmasının sonunda okuduğu dua ile son buldu.
Programa HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Metin Kaya, 27'inci Dönem Batman Bağımsız Milletvekili Adayı Aydın Gök, STK temsilcileri, alimler, kanaat önderleri ve Türkiye'nin bir çok şehrinde gelen ziyaretçiler katıldı. (Emrah Deniz, M. Sait Çelik- İLKHA)