• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Amaçların Amacı; Allah`ın Rızası
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bu soruların bir sonu olması gerekiyor. Müslüman kişinin asıl gayesi(amacı) Allah’ın rızasıdır “elbette sonunda rabbine gidilecek” Eskiden Salihler. Ebifirasel hamedaninin, hamedani sultanı Seyfueddewle hamedaniye olan hitabını Allah için kullanmışlar. Seninle aram iyi olsun da tüm âlemle kötü olsun. Keşke hayat tatlı sağlam olsun. Sen razı ol da tüm beşer gazab olsun. Toprak üstündekiler ancak topraktır. Allah’tan başkasına böyle hitapetmek uygun olmayıp mümin insanın yapacağı şeylerde amacı Allah’ın rızasını kazanmaktan başka birşey olmamalıdır. Amaçların amacı onun rızasıdır(asılamaç )

Derlerki ahmak, yemek için yaşar; akıllı ise yaşamak için yer. “İnkar edenler ise haz almaya bakarlar hayvanların yediği gibi yerler, içerler cehennem ateşi onların barınağıdır”(Muhammed:12) Ötetaraftan akıllı insan yaşamak için yer. Geriye bir soru kaldı; akıllı insan neden yaşar? Yaşamak asıl amaç olmalı mıdır? Yaşamak bir amaç olmadığı gibi bir vesiledir. Deriz ki: ahmaklar yemek için yaşıyor, akıllılar ise yaşamak için yiyiyor. Oysa muhakkakki mümin insan da Allah’a ibadet etmek için yaşıyor. Amaç Allah’tır. “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan bir rızk istemiyorum. Beni yedirmelerini de istemiyorum” (Zariyat 56-58)


Kainat insan için, insan da Rahman için yaratılmıştır. Şüphesiz Allah ayeti kerimelerde dediği gibi her şeyi insanlar için yaratmıştır. “O göklerde ve yerlerde ne varsa hepsini sizin emrinize vermiştir” (Casiye:13) “Allah’ın göklerdeki ve yerdekileri sizinemrinize verdiğini, sizi açık ve gizli bütün nimetleriyle donattığını görmediniz mi?” (Lokman: 20) Bu kâinattaki her şey Allah tarafından insanlara musahhar kılınmıştır. Peki bütün bu kainat insanlara musahhar kılınmışsa insan kime musahhar kılınmış? Allah, kainatı insanların emrinin altına sunmuşsa şüphesiz ki insanlar da Rahman’ın emir altındadır ve O’nun emrinin dışında başkasının emrinin altına girmesi yanlıştır.

Şirkin en büyük hatası durum-vaziyetleri-
Ve hakikatlerin yerini değiştirmesidir. Böylece kainatın emrine girdiği insanı kainata kul olmasına sebep olmuştur. Allah’a ibadet için yaratılan insan ağaçlara, nehirlere, ineklere, güneşe, aya, taşa, puta insanlara tapmaya başlar.

Özgürlüğün zirvesi – Allaha ibadet-
İslam, insanları özgürleştirmeye geldi. İnsanları; eşyalara, heva heveslere, kuruntulara, tabiata, hayvanlara, insanlara kısacası Allah dışındaki her şeyden kurtarıp özgürleştirmeye geldi. Böylece Allah`tan başkasına secde etmez, O’ndan başkasına sırtını eğip rükuya durmaz. İşte asıl hürriyet–özgürlük- budur. İslam’ın müminlerden ibadet etmelerini isterken, Allah dışındaki herşeyden arınması ve böylece namazı, orucu, haccı, yaşamı ölümü kendisinden başka ilah olmayan Allah’a olur. Var olmada düşük olan, üstün olana hizmet eder.


Kainatta gördüğümüz bütün bu varoluş, bir organize olup birbirlerine hizmet ederler. Düşük olan, üstün olana hizmet eder. Cansız hareketsiz canlılar bitkilere–yani toprak ve unsurları, tuz olsun madenler olsun hava olsun yağmur olsun –bitkilerde hayvanların bu bitkileri yemesiyle hayvanlara hizmet eder “Hem yiyiniz hem de hayvanlarınızı otlatınız”(Taha: 54) Bütün cansız varlıklar bitkiler ve hayvanlar insanlara hizmet ederler. “Sizi yaratmak mı zor yoksa gökyüzünü mü? O Allah onu yarattı onu boyuna yükseliverdi ve onu bir düzene koydu. Gecesini yarattı kuşluğunu çıkarttı. Ondan sonra da yeryüzünü döşedi. Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. Dağları oturttu. Sizin ve hayvanların yararlanması için” Peki insan kime hizmet edecek? İnsanın Allah dışında kainata ya da başka birşeye hizmet etmesi caiz değildir. Çünkü kainat onun hizmetinde ise onun da rabbinin dışında kimsenin hizmetine girmesi caiz değildir.

Rabbanilik insanı yüceltir
Rabbanilik insanı çamur düşüklüğünden ruh ufuklarına yükseltir. Biliyorsunuz, insanı çift tabiatlı yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette Hz. Âdem’den söz ederken “Bir zamanlar rabbin meleklere ben pişmiş çamurdan şekillenmiş kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu biçimlendirip bir şekle koyduğumda ona ruhumdan üflediğimde derhal ona secde edin.” (Hicr 28-29)


Bir avuç çamur ve Allah’ın ruhundan üfürülme… şüphesiz insanı kendisine secde ettiren unsur çamur olduğu için değil ALLAH’IN RUHUNDAN üfürülmesidir.


Çamur kısmı, ruh kısmı, yer kısmı, ruh kısmı… İşte insan budur. Bu kısımların hepsini itiraf edip kabullenmek gerek. Eğitimin önemli konularından biri olan denge ya da itidal; toprağın hakkı ayrı, ruhun hakkı ayrıdır. “Muhakkak ki bedeninin üzerinde hakkı var ve muhakkak ki rabbinin senin üzerinde hakkı var “

Kaynak: Özgürlük ve Adalet gazetesi
Dr. Yusuf el Kardavi
Tercüme: Muhammed Varol

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir