DİYARBAKIR - Ramazan Casuk

HÜDA PAR`ın desteklediği Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, Ergani ve Hani ilçelerinde Diyarbakırlılara seslendi. Diyarbakırlıların, yanlış politikalara artık itiraz ettiğini, bu tutumun hem Diyarbakır için hem de genel anlamda memleket için hayır kapılarını açacağını ifade eden Yapıcıoğlu, “Bundan takriben 3 sene kadar önce, yılın bu zamanları yine bir araya gelmiş, bu meydanda toplanmıştık. Aradan geçen üç yıl içerisinde memleketin sorunlarıyla ilgili çok fazla bir şey değişmedi, hatta bazı meselelerde sorun biraz daha ağırlaştı. Ümmet coğrafyasında yine o gün yaşadığımız sorunlar bugün de devam ediyor." dedi.

Seçimlere üç hafta kaldığını hatırlatan Yapıcıoğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Çok uzun bir süredir memleketimizde, bölgemizde iki partili bir yapı vardı. Bu iki partili yapıdan dolayı partilerin her birisi ‘Nasıl olsa siz bize mecbursunuz.` diyerek sizin nazınızı çekmiyor belki size naz yapıyorlardı. Hatırlarsanız; benzer cümleleri ben 3 sene önce 2015 Haziran ayında da söylemiştim. Eğer siz onlara bir kez alternatifsiz olmadığınızı gösterirseniz o zaman onlar belki size o kadar naz yapamayacaklar. Siz çaresiz değilsiniz. Siz alternatifsiz değilsiniz. Memleket çaresiz değildir. Siyaset kayıkçı kavgası olmak zorunda değildir. Daha önce bizim memleketimizde yıllarca partilerin genel merkezleri ‘Biz genel merkezlerimizde istediğimiz şekilde adaylarımızı tespit ederiz, biz -haşa huzurdan- bir meşe kütüğüne ceket giydirip önünüze koysak siz mecbursunuz o adaya oy vermeye` dediler. Çok sefer o partilerin genel merkezinin talebi doğrultusunda adaylar beğenilmemesine rağmen onların gösterdiği adaylara millet oy vermek zorunda kaldı. Bunun artık değişmesi gerekiyor. Niçin? Bunun birkaç sebebi var. Bir, eğer aday tespit edilirken sizin hassasiyetleriniz, sizin memleketinizin dengesi gözetilsin istiyorsanız o zaman yanlış tespitlere bir tepki gösterin. İki, daha önce iktidar partisiyle ilgili olarak pek çok kişi ‘Sayın Cumhurbaşkanı için bu listeye oy vereceğiz` diyordu. Şimdi iki seçim birbirinden ayrı.”

"YANLIŞ KİMDEN GELİRSE GELSİN USULÜNCE DİLE GETİRECEĞİZ"

Doğruların yanında, yanlışların da karşısında olacaklarına vurgu yapan Yapıcıoğlu, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz de HÜDA PAR olarak sayın cumhurbaşkanına destek vereceğimizi açıkladık. Bu, ‘Biz AK Partinin bütün politikalarını destekliyoruz, AK Partinin doğru yaptığını düşünüyoruz, hiç yanlışı yoktur` anlamına gelmiyor. Geçmişte olduğu gibi biz yanlış kimden gelirse gelsin usulünce dile getireceğiz. Doğruyu kim yaparsa yapsın doğrunun yanında, yanlışı kim yaparsa yapsın karşısında safımızı alacağız.” şeklinde konuştu.

“SADECE TEMENNİ İLE OLMAZ”

Yapıcıoğlu, “Temennim, bu sefer farklı bir renk, farklı bir sesin Diyarbakır`ı temsilen meclise gitmesidir, hele hele bir partinin genel başkanı adaletsiz bir baraj engelinden dolayı istifa edip Diyarbakır`dan milletvekili adayı olmuşsa... Diyarbakır bir genel başkan çıkarsın mı? Çıkarır mı? Bu kendi kendine olmaz. Sadece temenni ve duayla olmaz. Bu sefer hem 2014 belediye başkan adayımıza verdiğiniz destekten, hem de 2015 Haziran ayında bağımsız aday olarak bana verdiğiniz destekten daha güçlü, bir destek istiyoruz. O havayı görüyorum ben. Sadece Hani de değil bütün Diyarbakır`da, gittiğimiz bütün ilçelerde Allah`ın izniyle o havayı görüyoruz. Ben inanıyorum ki bu hem Diyarbakır için hem de genel anlamda memleket için hayır kapılarını açacaktır.” Konuşmaların ardından mahalle sakinleriyle oturan Yapıcıoğlu, iftar saatine kadar vatandaşların sorduğu soruları cevapladı.

KURTULMAK İÇİN ÖNCE ÖZÜMÜZE DÖNMELİYİZ

HÜDA PAR`ın desteklediği Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu`nun bir diğer durağı Ergani`ydi. Yapıcıoğlu, Ergani'de katıldığı iftar programında birlik ve beraberlik mesajı verdi. İslam ümmetinin geçirdiği zor dönemi hatırlatan Yapıcıoğlu, "Hedefimiz yaşananlardan dersler çıkararak kendi birliğimizi muhafaza etmek ve kendi aramızdaki sorunları kavga etmeden çözmeye çalışmak olmalı." dedi. "Eğer biz bir olabilirsek dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara da ümit haline gelebileceğiz. Kurtulmak için önce özümüze dönmeliyiz." diyen Yapıcıoğlu, zor bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek ümmetin yaşananlardan ders çıkarıp, birlik olup özüne dönmesi gerektiğini vurguladı. Ramazan ayı ile birlikte bir seçim havasının da yaşandığını ifade eden Yapıcıoğlu, gittikleri her yerde Ramazan ayının manevi ikliminin seçim atmosferini bastırmış olarak gördüklerini söyledi. Yapıcıoğlu konuşmasına şu ifadelerle devam etti: "İyi ki de öyle olmuş. Ramazan`ın hürmetine, sürekli şikâyet ettiğimiz siyaset üslubu biraz daha düzgün devam ediyor. Temennimiz bu sürecin böyle devam etmesi, kazasız-belasız, kavgasız-gürültüsüz bir seçim dönemi olması ve sonuçlarının da bütün memleket için hayırlı olmasıdır."

"İÇ SAVAŞLAR NEDENİYLE İNSANLAR EKMEĞE SUYA ULAŞAMIYOR"

Dünyanın farklı yerlerinde emperyalistlerin çıkarına hizmet eden iç savaşların neden olduğu açlığa dikkat çeken Yapıcıoğlu, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: "Şu anda bir iftar programındayız. Daha önceki iftar programlarında sıklıkla dile getirdiğim bir husus var. Burada bir kez daha söyleyeyim. Şu sofranın başında iftar saatini bekleyen müminler imsak saatinden beri yemeden-içmeden kendilerini alıkoydular. Allah rızası için aç kaldılar, susuz kaldılar, bedensel ihtiyaçlarını bu anlamda ertelediler. Fakat şunu unutmayalım ki; dünyanın bazı bölgelerinde Ramazan ayı dışında da yiyecek ve içecek bulamayan kardeşlerimiz var. Dünyanın bazı bölgelerinde emperyalistlerin çıkarı öyle gerektirdiği için karışıklar, iç savaşlar çıkarılmış o savaşın çıkmasında hiçbir dahli ve suçu olmayan masumlar acısını çekiyorlar. Vekaleten savaşlar yürüyor. Bu savaşlardan dolayı insanlar ekmeğe suya ulaşamıyor. İnsanlar işlerini, mallarını mülklerini kaybetmişler. Hatta memleketlerini terk edip, uzak diyarlara göç etmek zorunda kalmışlar. Kendi memleketlerinde saygın bir birey iken yabancı memleketlerde dilenme durumuna düştüler. Onların bu durumundan bizim ders çıkarmamız lazım."

"İÇ ÇATIŞMALARDAN DOLAYI İSLAM ÜMMETİ GÜÇTEN DÜŞTÜ"

Savaşların kötü olduğunu ve İslam ümmetini güçten düşürdüğünü belirten Yapıcıoğlu, "Allah mecbur etmesin savaş iyi bir şey değildir. Hele hele böyle saçma sapan amaçlarla yapılan savaşlar. Bunların en kötüsü de iç savaşlar. Aynı memlekette yaşayan, aynı dili konuşan, aynı kıbleye yönelen insanlar birbirine düşürülmüş durumda. Rabbim o duruma düşmekten bizleri muhafaza etsin. Bir milyar 700 milyonluk İslam alemi kendi iç çatışmalarında dolayı güçten düşmüş, 7-8 milyon nüfusu olan siyonistler adeta onlarla oynuyor. İşte bütün bunları görüp bunlardan dersler çıkararak kendi birliğimizi muhafaza etmek ve kendi aramızdaki sorunları kavga etmeden çözmeye çalışmak gerekir. Eğer biz bir olabilirsek dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara da ümit haline gelebileceğiz. Kurtulmak için önce özümüze dönmeliyiz. Rabbim özümüze döndüğümüz zamanı yakın kılsın.” dedi. Yapıcıoğlu, iftar programının ardından ilçedeki iş adamlarıyla bir araya gelerek sorunlarını ve sıkıntılarını dinledi.