Gaziantep`in kastelleri UNESCO listesinde
Gaziantep`in tarihi altyapısı olarak bilinen yer altı su tesisleri kastellerle içme suyu şebekesi livaslar, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü`nün (UNESCO) geçici listesine alındı.
Anadolu'da sadece Gaziantep'te rastlanan yer altı su tesisleri kastel ve livaslar, geçmişin su dağıtım sistemi olarak bilinirken, bu yapıların turizme kazandırılması noktasında da yapılan çalışmalar sonuç vermeye başladı.
Bir süre önce söz konusu yapıların UNESCO'ya kazandırılması konusunda harekete geçen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, eserlerin UNESCO geçici listeye alınmasını sağladı.
Konu ile ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 2 yıllık çalışmalarının sonucunu aldıkları için mutlu olduklarını söyledi.
Şahin, her yönüyle farklı bir coğrafik yapıya sahip olan kentin buram buram kültür ve tarih kokan yer altını gün yüzüne çıkardıklarını ve geçmişte su dağıtım sistemi olarak bilinen kastel ve livasları turizme kazandırdıklarını belirtti.
Gaziantep'te yerin altının da üstü kadar kültür ve tarih koktuğunu anlatan Şahin, özellikle bu bölgede su yönetiminin sıcak ve kurak iklimden dolayı tarih boyunca çok önemli olduğunu dile getirdi.
Su ihtiyacı sürekli arttığı için tarih boyunca yöneticilerin su yönetimiyle ilgili o dönemin teknolojisine, medeniyetine, bilgi ve birikimlerine göre çözüm üretmeye çalıştığını aktaran başkan Şahin, o yüzden yer altı sularının çok daha önemli hale dönüştüğünü vurguladı.
Yer altı sularıyla ilgili kastel denilen, kirli suyla temiz suyun birbirine karışmadığı, yer altından bu akışın sağlandığı güzel bir sistem geliştirildiğini bildiren Şahin, "Sıcak coğrafyada buharlaşmayı önlemek için yer altında büyük bir medeniyet gelişmiş. Biz bu farklılığı gördük, bunu dünyaya tanıtmak için 2 yıldan beri çok önemli çalışmalar yaptık. Aynen gastronomide yaptığımız gibi önce biz işin teorisini çalıştık ve raporlamalarını yaptık. Konusunda uzman olan hocalarla çalıştık. Tarih boyunca Roma, Hitit, Selçuklu, Osmanlı imparatorlukları döneminde su yönetimine ilişkin belgeseller yaptık. Özellikle de kültür yolu dediğimiz eski yerleşim yerlerinde Pişirici ve Kozluca kastelleri var. O dönemin su yönetiminde geldiği noktayı gösteren çok önemli örnekler bunlar. Hem kanalizasyon hattını ve kirli suyu temiz sudan nasıl ayırdıklarını, nasıl çözümlemeler ürettiklerini ve hem de sıcak iklim olduğu için buharlaşmayı önlemek için neler yaptıklarını görebiliyoruz. Biz bunların hepsini raporladık ve UNESCO'nun da geçici listesine girebilmek için başvurduk. 2 yılın sonunda gastronomide olduğu gibi geçici listeye girmiş olduk." dedi.
Farklı ülkelerde bu unvanı almak için çaba gösterenlerin olduğunu anlatan Şahin, "Doğru yöntemlerle çalışıldığında sonuca nasıl hızlıca varıldığını gösterdik. Alt yapımız çok kuvvetli. Hem yer altında büyük bir medeniyet, su medeniyeti var ve hem de bunu çok iyi raporlayan, artık bunu öğrenen tecrübeli bir ekip var. Bu ikisi birleştiği zaman mutfak sağlam, rapor sağlam, lansman sağlam. Çok hızlı sonuç aldık ve geçici listeye girdik. Önümüzdeki günlerde bunun lansmanını yapacağız. Bundan sonraki süreçte yer altı yapılarımızla bölgeye daha fazla turistin gelmesini bekliyoruz. Bunun için de gerekli tanıtım çalışmalarını da yapacağız." ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)