Mücahit Temel /  Doğruhaber

Suriye’nin başkenti Şam’da ikamet eden ve gerçek ismini vermeye yanaşmayan Ebu İbrahim’le yaptığımız görüşmede, Şubat ayının sonunda başlayan protestoların durumunu ve yönetimin halka karşı yaptığı zulmü konuştuk. Ebu İbrahim, yönetimin olağanüstü hal kanunlarını kaldırıp yerine terör kanunlarını getirmeyi istediğini belirterek, bu yüzden Müslüman halkın olağanüstü halin kaldırılmasının doğru olacağını fakat yerine terör kanunlarını  istemediğini söyledi.İşte Ebu İbrahim’in sorularımıza verdiği cevaplar; 

Suriye’de halk genel olarak şu an ne durumdadır?

Son günlerde özellikle ölü ve yaralı sayısının artmasıyla, Suriye halkı yönetime karşı nefretle doldu. Daha önce bu başkan, babasından daha iyidir diyen ve yönetimi destekleyenlerin çoğu yönetimin yaptığı şiddetten dolayı artık yönetimi desteklemiyor. Hatta bir çoğu nefret ediyor. Buradaki halk üç kısma ayrılmış durumda. Birinci kısmı, her gün günlük olarak dışarı çıkıp miting yapıyor. Bunlar ya özgürlük ya da hükümet istifa etsin istiyor. İkinci kısım ise destekleyenler. Bu destekleyenlerin sayısı da günden güne azalıyor. Çünkü kardeşlerinin ölümünü gözetliyor ve zulmü desteklemiyorlar. Üçüncü kısım suskunlardır. Bunlar da korkanlardır gönülleri gösterilerle olsa da sokaklara inemiyorlar. Eğer Şam ve Halep’te büyük gösteriler yapılsa bu kısmın da göstericilerle desteklenmesi bekleniyor. 

DER’A YENİ BİR HAMA YAPILMAK İSTENDİ

Yönetim protestoculara yönelik çok ciddi anlamda zulüm ve baskı yapıyor. Başta gösterileri düzenleyenler dış güçlerdir dediler. Sonra onları yakaladıklarını söylediler. Daha sonra İhvan yapıyor, sonra selefiler yapıyor dediler. İleride de Vahabiler yapıyor diyecekler. Halbuki öyle bir şey yok. Bu protestoları yapanlar halktır, hürriyet istiyorlar. Çünkü burada çok büyük zulümler yapılıyor. Yapılan gösteriler de zulme karşı büyük bir başkaldırmadır. Yönetim istiyordu ki gösterileri sadece Dar’a’yla sınırlandırsın, Der`a`yı Hama gibi yapsın. Ama istedikleri olmadı. Şu an protestolar Suriye’nin her tarafına yayıldı. Sadece iki büyük şehirde (Şam ve Halep)’te gösteriler yapılmadı. Buralarda ufak gösteriler yapılsa da büyük gösteri olmadı. Ancak yapılması bekleniyor.

600’ÜN ÜZERİNDE GÖSTERİCİ HAYATINI KAYBETTİ

Basına serbestiyet tanınmadığı için şehid sayısı tam olarak bilinmiyor. Ancak halk arasında, 600’ün üzerinde olduğu yaygındır. Bazıları da şehid sayısının bini aştığını bildiriyor. Gösterilerde yaralı olanların sayıları binleri buluyor ve bunlar devlet hastanelerinde tedavi edilmiyor. Tutuklananların sayısı da binlerin üstünde, protestolardan sonra gösteriye katılanların çoğu gözaltına alınıyor. Bunların çoğunluğu işkencelerden geçirilip, tutuklanırken bir kısmı da serbest bırakılıyor. Örneğin İmadudin Raşit, kendisi rektör yardımcısıdır şu an cezaevindedir.

Yönetim yanlısı gösteriler sürüyor mu?

Suriye’deki destek protestoları basına yanlış yansıtıldı. Şu şekilde; Şam’ın durumunu bilen bir kimse Şam`da halkın zorla toplatıldığını iyi bilir. Yani isteyerek toplanmamışlardır. Örneğin o gün bütün okullar kapatılmıştı. O gün, işçilere işten atılma tehditleri yapılmıştı. Olaylar yeni başladığından halk olayların bu denli patlak vereceğini bilmiyordu. İnsanlar oraya mecburen gitmişlerdi. Esad’ın fotoğrafları ise sokaklardan gün be gün indiriliyor. Daha önce onu övenler şu an onu karalıyorlar. Korkanlar cesaretleniyorlar. Şu ana kadar Şam’da büyük bir miting olmasa da büyük bir mitingin hazırlıkları yapılıyor, her an patlak verebilir. Şam’da Rufai Camisi’nde bir gösteri yapıldı. Yönetim göstericileri caminin içinden alıp götürdü. Hatta bir hafta sonra cami dahi kapatıldı. Şuan Şam’ın bazı köylerinde büyük gösteriler yapılıyor. Şam’ın içinde bu hafta, ya da gelecek hafta büyük mitinglerin yapılacağı tahmin ediliyor.

Peki, muhalefet kimlerden oluşuyor?

Bildiğiniz gibi hükümet, olayları kendi basınına çarpıtarak veriyor. Takip ettiğim kadarıyla Türkiye basını da bu ajansların haberlerini veriyor. Ancak tarafsız olarak bakılırsa mesele tamamen farklıdır. Başta yönetim, protestoları dış güçlerin tertiplediğini iddia etti. Daha sonra bunun bir grubun ve aşiretin protestosu olduğunu belirtti. Kesinlikle bu iddialar doğru değildir. Bu protestoları düzenleyenler Müslümanlardır. İlk başlarda Doktor Said El Boti ve Suriye Müftüsünün olumsuz bazı girişimleri oldu. Onların bu olumsuzlukları başta halkı tereddüde soktu. Ancak şu an Humus’ta protestolar âlimlerin öncülüğüyle yapılıyor. Dera’a da dikkat ettiyseniz Ömeriye Camisinin imamı protestoları düzenliyor ve onun öncülüğüyle halk sokaklara iniyordu. Yani Suriye halkı Müslüman olduğu için ayaklanma, İslami bir ayaklanmadır. Alimlerin sözlerini yerine getiriyorlar.

İhvan-ı Müslimin zayıf olmasıyla beraber, halkın çoğunluğu %90’ı Müslüman’dır. Ayrıca buradaki halk Yahudi ve Amerika öfkesi üzerinde büyümüştür. Burada bazı siyasetçiler bu protestoların Amerika ve siyonist oyunu olduğunu söylüyor. Ancak Amerika ve siyonistlerin burada ne gibi çıkarları olabilir. Şu anki yönetim onlar için daha iyi, şu ana kadar Golan tepelerine bir tek kurşun bile sıkmamış. Bir de bu yönetim giderse, Amerika ve israil çıkarları doğrultusunda hareket edecek bir yönetim gelmeyecektir.

HALK ÖZGÜRLÜK İÇİN SOKAKLARA İNİYOR

Suriye halkı, gösterilerle tam olarak neyi hedefliyor?

Buradaki halk gösterilerle, başta özgürlüğü, olağanüstü halin kaldırılmasını, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını ve aynı şekilde muhalefete ve yasak partilere izin verilmesini hedefliyor. Ayrıca halkın en belirgin taleplerinden bir tanesi de, bölgesel ayrımcılığın kaldırılmasıdır. Yönetim, Kamışlı da bunu yapmak istedi. Kürtlere kimlik verme sözü verdi. Kürtler bunu kabul etmeyip, biz bütün kardeşlerimizin taleplerinin yerine getirilinceye kadar protestolara devam edeceğiz ve bölgesel ayrımcılık istemiyoruz dediler. Bunun için bütün halk biliyor ki, gösteriler tek kategori çerçevesinde ilerliyor.

Halk tarafından kabul edilen bir lider var mı? Başarılı olsalar kendilerine öncülük edecek bir başkan var mı?

Şu anda Suriye’deki en büyük sorunlardan bir tanesi güçlü bir cemaatin olamamasıdır. İslami cemaatlerin olamamasından dolayı halkı yönlendirecek bir şahsiyette yoktur. Ancak son dönemlerde özelikle Humus’ta alimler işi ele aldılar. Şu an Humus’taki mitingleri yönlendirenler alimlerdir.

Esadın reform yapmasıyla halk protesto yapmayı bırakacak mı?

Beşar Esad, bizzat kendisi millet meclisinde reform yapacaklarını belirtti. Ancak sadece sözde kaldı. Suriye halkı, pratikte değişim istiyor sözde değişim istemiyorlar. Birkaç aydır devam eden gösterilere karşın yönetim sürekli bildiri yayınlıyor ve sözde değişim vaad ediyor. Ancak pratikte bunun tam tersi yapılıyor.

OLAĞAN ÜSTÜ HALE KARŞI TERÖR KANUNU ÇIKARCAKLAR

Yönetim son olarak olağanüstü hal kanunlarını kaldıracaklarını belirtti. Ancak bu kanunlara mukabil terör kanunlarını getireceklerini belirtiler. Halk getirilecek bu kanunla daha da sıkıntıya girecektir. Başta İhvan-ı Müslimin’i ve diğer Müslümanları kendine tehlike olarak gördüklerinden onları terör olarak gösterecekler. Bunun için Suriyeli Müslümanlar olağanüstü halin bu şekilde kaldırılmasını istemiyorlar. Bir de bu kanunlar sadece sözde kaldırılacak kimse pratikte kalkacağına inanmıyor.