-Alo! -Buyur bey! -Seyhan, Mehmet yine gelmedi. Ne yapıyor? -Bana yardım ediyor bey. Ağır işlerim vardı da. -Ne ağır işiymiş? Yolla çabuk o hergeleyi! Gelsin. Seyhan Hanım her gün böyle bahaneler uydurmaktan bıkmış usanmıştı. Çaresiz gönderdi oğlunu Durmuş Bey`in dükkanına... -Nerdesin lan! -Annemin işi vardı,ona yardım ediyorum baba. -Hadi otur şuraya. Ye şu kebabı. Yanındaki rakı da bitecek. Bir damla bile kalmayacak, tamam mı? –Ama baba, tiksiniyorum. Midem almıyor. -Sus, gerizekalı! Türkiye`nin futbol yıldızı olmak kolay mı sanıyorsun? Bak büyük futbolculara. Hepsi içki içiyor. O halde sen de içmelisin. Itiraz istemem. Mehmet ilk başlarda babasının verdiği içkiyi içmiyor, çiçeğin dibine veya lavaboya döküyordu. Henüz 14 yaşında çelimsiz bir çocuktu ve babasına karşılık verecek gücü kendinde bulamıyordu. Babası, içkiyi içmediğini anladığından beri,o içip bitirene kadar yanında bekliyordu. Gel zaman git zaman, Mehmet içki müptelası olmuş,içkisiz yaşayamaz hale gelmişti. Tabii ki ayık gezemediğinden, iyi bir sporcu olma hayalleri de suya düşmüştü. Zaman geldi, Mehmet evlendi. Ama içki belasından hâlâ kurtulamamıştı. İçince hanımını dövüyor,ayıkınca pişman olup özür diliyordu. Bu böyle devam ederken Mehmet`in iki de çocuğu olmuştu. Kızı 6,oğlu 2 yaşındayken bir rahatsızlığından dolayı doktora giden Mehmet acı gerçeği öğrenmişti. Siroz olmuştu. Hem de geç kalınmış, hastalık iyice ilerlemişti. Bir yıl sonra da vefat etti ve arkasından babasının sözü şu oldu: -Ben o şer...e defalarca söyledim şu içkiyi bırak diye. Bırakmadı. Bak, çocukları yetim,karısı dul kaldı,hep o içki belası yüzünden. Mehmet`in oğlu şu an üniversiteye hazırlanıyor, kızı da üniversite son sınıfta. Ve yıllardır babasız yaşıyorlar. Bu olay, milyonlarca olaydan sadece bir tanesidir belki. Bu olayın ardından tüm içki dostlarına soruyorum: Bu ülkede içki yıllardır yeterince serbest değil mi? O kadar ki,bir baba,çocuğu üzerinde tahakküm kurup onu ne hale getirebiliyor. İçki yasağına `mahalle baskısı` diyenler,bu türden mahalle baskılarına neden hep göz yumarlar? Size son bir sorum daha var. Bu soruya verecek cevabınız varsa,dilediğiniz kadar için,içirin,reklamını yapın vs vs. Sahi siz bugüne kadar içkinin ne faydasını gördünüz? Birgün her şey anlaşılır olacak. İnşaAllah çok geç (ahrette) olmaz.

(Hikaye gerçektir, isimler Müsteardır)
Sezgin Özbay / Ceyhan - Yaş: 27

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.