• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
İşgal rejimini çıkmazdan kurtarmak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)`nü ve ulusal ilkeleri kötü adamlardan kurtarma adına Ulusal Konsey`i toplama bir anda ulusal bir görev haline getirildi. Geçen ayın sonunda yapılan toplantıya katılmaları için sayıları belli olmayan üyelere gönderilen davetin nedeni buydu.

30 Mart`ta başlayan ve Nisan ayında gittikçe alevlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinin yapıldığı Gazze`nin doğu sınırı ve sınırda kurulan dönüş çadırlarında olup bitenlere bütün dünya dikkat kesilmişken, Filistinli gençler Filistin halkının yönünü gerçek düşmana yani işgalciye çevirmişken, bu konuda bütün dünya barışçıl gösterilere büyük bir ilgi gösterirken, bütün halk barışçıl yürüyüşlerin arkasında tek saf halinde yürürken ve Yüzyılın Anlaşması`nı başarısız kılma emareleri gösterirken; vatanı ve vatandaşları bölen, siyasi çekişmelere zemin açan ve dikkatleri Filistin içine çekmeye çalışan Ulusal Konsey toplantısının yapılması çağrısı yapıldı.

FKÖ ve Fetih içinde hala dengeli duruşlarını kaybetmeyen bazı liderlerin tanımlamasıyla üyelerinin çoğunluğunu yaşayan ölüler yani yaşlılar ve Filistin meşruluğundan yoksun insanların oluşturduğu Filistin Ulusal Konseyi`nin çürümüşlüğünden bahsetmek uzun zaman alır.

Filistin sahasında tanınan liderlerden Husam Hıdır şimdiki liderleri ve yöneticileri ağır ifadelerle eleştirirken, başka liderler ise işin içinde Abbas`ın yerine kimin geleceğiyle ilgili mücadelenin olduğunu ifade ettiler.

Ulusal Konsey`in yaşlanmasından ve yaşlıların hegemonyası altında olmasından dolayı onun alt birimleri olan Merkez ve Yürütme Kurullarından bahsetmenin artık bir anlam ve faydası da yoktur. Bazı üyeleri sadece aile bireylerini temsil ediyorlar. Hamas, İslamî Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi Filistin toplumu içinde önemli ağırlığı olan grup ve hareketlerin boykot ettiği böyle bir konseyin işlevinden bahsetmenin de bir anlamı yok.

Ulusal Konsey`in toplanmasının diğer bir amacı ise, dikkatleri Mahmud Abbas ile ona bağlı hükümetin başında bulunan Rami El-Hamdallah`ın Gazze`ye uyguladıkları toplu cezalandırma gerçeğinden başka yönlere çevirmektir. Yaptırımları en son memur maaşları ile şehit ve esir ailelerine verilen maaşları kesmeleriyle zirve yapmıştı.

Bütün bu gelişmeler sadece Batı Yaka`da bir konseyin kurulmasına ve Yüzyılın Anlaşması`nın işgalcinin lehine sonuçlanmasına yol açacak, temsiliyet düzeyi farazi olan bu konsey, işgalciyle birlikte Yüzyılın Anlaşması`nı hayata geçirecek. Konsey`de Fetih ile diğer hareketlerin az bir kısmı temsil edilirken, daha çok Filistin Yönetimi ile bölgedeki ekonomik projelerden nemalanan kişiler yer alacaktır. Bunların başında kuşkusuz Abbas`ın ailesi gelmektedir.

Yaşanan gelişmeler sadece işgalciye hizmet etmektedir. Bu şekilde işgalciyi cinayetlerine devam etmeye cesaretlendirmekte, Gazze`yi izole etmesine yardımcı olmakta, Malezya`da işlediği cinayetin yanında Gazze sınırında onlarca gazeteciyi, sağlık çalışanını, kadın ve çocuğu, genç ve yaşlıyı şehit etmesine yeşil ışık yakmakta, işlediği cinayetler nedeniyle yargılanma yolunu kapatmakta, cinayetleri nedeniyle yargılanıp ceza almasına engel olmaktadır.

Aynı şekilde dünya kamuoyunun dikkatini Ulusal Konsey`in toplanmasına çekerek, işgalciyi Gazze`ye yönelik cinayet işleme, Batı Yaka`da toprakları gasp etme ve Kudüs`ü sessiz sedasız Yahudileştirme ile baş başa bıraktı.

Bazıları Ulusal Konsey`in toplanıp kararlar aldığını iddia etse de bu gerçeği değiştirmez. Zira katılanlar Filistin halkını temsil etmedikleri etmiyorlar. Aynı şeklide bu iddiaları onların işgalcinin gölgesinde ve onun koruması altında toplandıkları, Batı Yaka`nın işgalci koordinatörlüğünün hükmettiği bir coğrafya olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.

İyad El-Kara / Çeviri Makale

Filistin Enformasyon Merkezi

Bu haberler de ilginizi çekebilir