En büyük üzüntüm hastane bombalandığında çocukların ölmesiydi
Suriyeli hemşire Melike Ummu Yezen, BAAS rejiminin ablukası altında kalmasına, yaralanmasına ve Halep`teki evinden tahliye edilmek zorunda kalmasına rağmen hemşirelik mesleğini bırakmadı. Yezen`in en büyük üzüntüsü hastanelerin bombalanması.
Suriye iç savaşını iliklerine kadar hisseden hemşire Yezen`in yaşadıkları neredeyse tüm Suriyelilerin hikayesine benziyor. Bomba, tehcir, ölüm…
2016'da Halep'te 4 ay kuşatma ve yoğun bombardıman altında kalan Yezen bu süre boyunca mesleğini icra etmeye devam etmiş. Aralık ayında Türkiye'nin öncülük ettiği ateşkes çerçevesinde tahliye edilen Halep`ten doğu Halep kırsalına yerleşen Ummu Yezen, burada da mesleğini sürdürmüş.
"En büyük üzüntüm çalıştığım hastane bombalandığında çocukların ölmesiydi” diyen Emel Çocuk ve Kadın İhtisas Hastanesin başhemşiresi Yezen şunları kaydetti: “Uçakların bombardıman sesleri arasında korku hissediyorsun ve yaralı birisine yardım edemeden aciz bir şekilde duruyorsun. Özellikle Halep'te yaşadığımız son zamanlarda elimizdeki tıbbi imkanlar zayıftı. Durum öyle kötü bir aşamaya ulaşmıştı ki enkaz altında gördüğümüz insanlara hiçbir şekilde yardım edemez hale gelmiştik."
- Savaşta kadın olmak
Yezen, kadınların toplumdaki rolünün gerek barış gerek savaş halinde çok kritik olduğunu vurgulayarak, kadınların şefkati ve çocuk bakımındaki tecrübelerinin savaş ortamında büyük önem arz ettiğini söyledi. Beş kez yaralanmasına rağmen halen çalışma azmini, kararlılığını kaybetmediğini kaydeden Yezen, Halep'in doğu kırsalına yerleşmeden önce Azez'de meydana gelen bir patlamada da beşinci kez yaralandığı anlattı. En tehlikeli yaralanmasının bu olduğunu ifade eden Yezen, iyileşmeye başlamasının ardından vakit kaybetmeden işe döndüğünü belirtti.
Suriye'den çıkmayı düşünmeyen, Halep'e dönmek için bir umut ışığı doğmasını bekleyen Yezen, "Allah'a şükürler olsun ki hala Suriye sınırları içerisindeyim. Vatanımdan ayrılırsam ben ölürüm. Bundan dolayı çocuklara ve vatanıma hizmet etmeye devam edeceğim." diye konuştu.