• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
‘Cihadın adil kılıcı Selahaddin Eyyubi` kitabından tarihi 6 bilgi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Enes Çetin/Kültür ve Sanat

Yazar Abdulkadir Turan tarafından kaleme alınan bu kitapta, Abbasi Halifeliği döneminde, Fatimî Devleti`nin ve Batınîlerin Haçlılarla birlik olup İslam âlemine ne gibi büyük sorunlar açtığı daha iyi anlaşılacaktır, Ortadoğu`daki sorunların ana kaynağına inerek meseleler hakkında bilgi edinmek mümkün olacaktır. Bu çalışmamızda kitapta önemine binaen 6 önemli bilgiyi istifadenize sunacağız.

1-İSLAM TARİHİNDE BİR İLK; ADALET KONAĞI

Çağın tarihçi ve bilginleri tarafından övülen Nureddin Mahmud`un en büyük hedefi İslam dünyasını haçlılardan korumak, Kudüs ve işgal altındaki diğer toprakları özgürleştirmekti. Nureddin Mahmud böyle şanlı bir zaferin yolunun birlik ve beraberlikten geçtiğine inanıyor, Suriye`de ayrı yönetimler altında bulunan Müslümanların aynı çatı altında buluşması için uğraşıyordu. Devletinin çatısı altına aldığı kişilerin birliğinin ise adaletten ve kalkınmadan geçtiğini biliyordu. Nureddin Mahmud bunun için Daru`l-adl (Adalet Konağı) adı altında İsalm tarihinde ilk kez bir bina yaptırmıştır.

2-SELAHADDİN`İN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI

Selahaddin`in yetişmesinde önemli bir yeri olan Şirkuh ve Haçlıların adamı Şaver Mısır`da anlaşma yapacak ve ikisi de Mısır`dan ayrılacaktı. Mısır`dan ayrılan Şirkuh ve beraberindekiler 13 Kasım 1164`te Dımaşk`ta bizzat Nureddin Mahmud tarafından karşılandı. Ordu amacına uluşmamıştı ama Nureddin Mahmud`un devleti Mısır`ı yakından tanımış ve Selahaddin gibi genç bir komutanın potansiyelini de keşfetmişti. Selahaddin daha sonra Dımaşk şıhneliğine atanacak ve asayişi bozanların korkusu olacaktı. İcraatları halk arasında konuşulmuş, başarıları üzerine şiirler yazılmıştır.

3-SELAHADDİN`İN MISIR`A SULTAN OLUŞU
Şirkuh`un vefatından sonra her büyük emir bu görevi almak için hevesliydi. Ancak dönemin geleneklerine göre Şirkuh`un yeğeni Selahaddin`in emir seçilmesini daha doru buluyordu. Bazı anlaşmazlıklar çıkacak fakat Fakih Ziyaeddin El-Hakkâri`nin girişimleriyle anlaşmazlık giderildi ve Selahaddin amcasının yerine emir seçildi. Fatimi halifesi Selahaddin`i Mısıra baş vezir ilan etti, Mısırlılar da baş vezire sultan dedikleri için, Selahaddin bundan sonra Mısır sultanı olmuştur.

4-FATİMİ DEVLETİNİN YIKILIŞI

Nureddin Mahmud Mısır`da normal olmayan durumun biran önce düzelmesini istiyordu. Buna göre Fatımi Halifeliği kaldırılmalı, Müslümanlar arası ikilik son bulmalı ve diğer Müslüman coğrafyalarda olduğu gibi Mısır`da da Abbasi Halifesi adına hutbe okunmalıydı. Selahaddin bazı tereddütler yaşayacak ama babası Necmettin Eyyub bu konuda ona destek olacak ve çözüm için Selahaddin`e yol gösterecektir. Büyük değişim için baba Eyyub 10 Eylül 1171 Cuma günü hutbeyi okuyan hatipten Abbasiler adına hutbe okumasını istedi. Hatip emri uyguladığı halde Mısır`da Fatımiler adına olağandışı bir hal yaşanmadı. Bir sonraki hafta Selahaddin Mısır`daki tüm hatiplere Abbasiler adına hutbe okunmasını emretti. Böylece Fatımiler yıkıldı ve İslam dünyasında ikilik sona erdi.

5-SELAHADDİN VE HAŞHAŞİLER

Haşhaşiler; 1090 yılında İran`daki Alamut kalesini ele geçirip burada ünlü suikastçılar yetiştiren Hasan Sabah`ın izinden giden kişilerdi. Müslümanlar onlara, eylemlerinden önce haşhaş kullandıkları iddiasıyla Haşhaşiler, Avrupalılar ise ünlü suikastçılar yetiştirdiklerinden dolayı Assassins diyorlardı. Bu gurup Mısır`a hükmeden Fatımiler arasında ki tartışma ve çatışmanın eseri olarak ortaya çıkmıştı. Fatımi devletine son vermelerinden dolayı Mahmud ve Selahaddin`den nefret ediyorlardı. Haşhaşiler defalarca Selahaddin`e suikast denemeleri yapmalarına rağmen başarılı olamadılar ve daha sonra cesaretleri kırıldı, Selahaddin`in karşısına bir daha çıkamadılar.

6-DEVE SIRTINDAKİ GEMİLER  

Kızıldeniz de Müslümanların donanması yoktu. Renaud, Selahaddin çölleri aşıp kendisini yakalayıncaya kadar Yemen`i bile alabileceğini söylüyordu. Hâlbuki Melik EL-Adil kötü planlarını duyar duymaz donanma komutanı Emir Lü`lü`ye Renaud`u yakalamak için bir çözüm üretmesini istemişti. Lü`lü, 1170`te gibi Eyle `de yapıldığı gibi prefabrik gemilerin parçalarını çöllerde deve sırtında taşınmasını, Kızıldeniz sahiline varılınca parçaların bütünleştirilip Renaud`un yakalanmasını önermişti. Akdeniz`den Kızıldeniz`e doğru, sırtlarında gemi parçaları ile yol alan develerin sırrı buydu.

SON OLARAK…

Elimizden geldiğince kitaptan mühim bilgileri istifadenize sunmaya çalıştık. Fakat içerik olarak oldukça zengin bir eser olduğundan dolayı, hakkıyla istifade etmek için kitabın tamamını okumak lazım. İnşallah bu yazıdan sonra sizlerde bu değerli kitabı alıp okursunuz. Şirkuh, Nureddin ve Selahaddinlerin aydınlığı olmasa, Müslüman Doğu belki küfür köpüğünde boğulacaktı.  Şarkın en sevgili Sultanı Selahaddin'e selam olsun

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir