Mescid-i Nebevi Hakkında Bilmediğiniz 9 Şey!
Kusursuz güzelliğin bir sahnesini görmek, biz genelde bunu Dünyadaki Cennet tabiri ile biliriz. Fakat kendini tam manasıyla dünyadaki cennet ilan edebilecek tek bir yer var. İşte, Peygamber mescidinin (Mescid-i Nebevi) ayrıntıları; yeşil halılarla ve milyonlarca gözyaşı ile kaplanmış, cennet bahçelerinden bir bahçe. Öyle bir yer ki yaşamış her Müslüman tarafından bilinir, öyle bir yer ki onun hakkında bilmediğimiz birçok şeyi var. İşte Hz. Peygamber`in camiinden bazı bilinmeyen gerçekler ve gizemler
Enes Çetin/Kültür Sanat
1. ARAP YARIMADASINDA ELEKTRİĞE SAHİP OLAN İLK YER
Osmanlılar Arap yarımadasına elektriği getirdiklerinde, ilk kullanıldığı yer Hz. Peygamber`in camii idi. Bazı kayıtlara göre bu, Sultanın kendisinin İstanbul da tamamen elektriğe sahip olmasından birkaç yıl önce oldu.
2. ŞU ANKİ CAMİİ ESKİ MEDİNE ŞEHRİNDEN DAHA BÜYÜK
Şu an ki camii ilk halinden 100 kat daha büyük. Bu, şu anki camiinin eski Medine şehrinin neredeyse tamamını kapladığı anlamına geliyor. Bunun kanıtı olarak; Cennet`ül Baki mezarlığı Hz. Peygamber zamanında şehrin dışındaydı ama şimdiki camiinin sınırlarının orada bulunuyor.
3. HZ. PEYGAMBER'İN BOŞ BİR MEZAR BULUNUYOR
Hz. Peygamberin Hz. Ebu Bekir`in ve Hz. Ömer`in gömüldüğü yerde bir boş mezar olduğu efsane olalı uzun sürede oldu. Bu doğrulandı, insanlar ancak 1970`de hücre kaplamalarını değiştirirken boş bir alanın varlığını kaydettiler. Bunun döndüğü zaman İsa aleyhisselam`a ait olup olmadığı tartışma konusudur.
4. YANGINDA YIKILMIŞTI
Eski camiinin büyük kısmı, Hz. Peygamberin orijinal minberi dâhil, Hz. Peygamber`in ölümden asırlar sonra bir yangında yok oldu. Yangın çok geniş alanı etkilemişti, Hz. Peygamber`in odasının çatısı ve hatta bazı duvarları çöktü, 600 yıl sonra ilk kez dinlenme odası ortaya çıktı.
5. ÖNCEDEN HİÇ KUBBE YOKTU, ŞİMDİ 2 TANE VAR!
Hz. Peygamber`in vefatından sonra 650 yıldan fazla zamandan beri mezarlığının kubbesi yoktu. İlk kubbe 1279 da Memluk sultanı tarafından ahşaptan yapılmıştı. Bugün gördüğümüz yeşil kubbe aslında Hz. Peygamber`in odasının üstünde bulunan dış kubbedir. Hz. Peygamber`in Hz. Ebu Bekir`in ve Hz. Ömer`in isminin kazılı olduğu daha küçük bir iç kubbe bulunmaktadır.
6. KUBBE MOR RENK OLARAK KULLANILMIŞ!
Evet mor. 150 yıl kadar önce şu anki yapısına ve rengine ulaşmadan önce kubbe birçok tadilat ve renk değişikliği geçirdi. Bir ayrıntı olarak; beyaz renkte kullanıldı ve en uzun süre kullanılan renk Hicaz-Araplarının düşkün olduğu mor-mavi renkti.
7. 3 MİHRABI VAR
Birçok camide 1 mihrap vardır fakat Hz. Peygamber`in camiinde 3 tane var. Şu anki mihrap şu günlerde imam tarafından kullanılıyor. Diğer mihrap arkada kuruludur ve Süleymaniye ya da Ahnaf olarak adlandırılmaktadır. Kanun-i Sultan Süleyman`ın emriyle Hanefi imam için, Maliki imam peygamberlik mihrabından imamlık yaparken, imamlık yapsın diye yaptırılmıştır. Peygamberlik mihrabı; Hz. Peygamber`in imamlık yaparken ayağının bulunduğu yer hariç tüm alanı kaplar.
8. HZ. FATIMA ODASINDA NE VAR?
Hz. Peygamber`e ait olan eşyalar kendi odasında ya da Hz. Fatıma odasında tutuluyordu ki Hz. Fatıma odası bir genişletme çalışmasında Hz. Peygamber odasıyla birleştirildi. Medine 1. Dünya savaşında kuşatma altındayken, Osmanlı komutanı değerli birçok el yapımı eseri çocukların ve kadınların elbiselerine saklayarak İstanbul`a tahliye etti. Şimdi Topkapı sarayında sergileniyor. Buna rağmen, şaşırtıcı olarak, bazı eşyalar var olduğu halde, kayıt altında değildir.
9. GİZLİ İŞARETLERLE DOLU.
Evet, Hz. Peygamber`in Camisi birçok göze çarpmayan ve gizemli işaretle kaplı ki bunların yanında Da Vinci`nin şifresi anaokulu çocukları için ucuz bir yap-boz kalır. Her bir sütun, her bir kubbe, her bir cam bir hikâye taşır ve tarihi, ruhani anlamlar taşıyan olayların yerini gösterir. Hz. Peygamber`in camisini inşa eden insanlar her yere işaret koymanın imkânsız olduğunun, ibadet edenlerin dikkati dağıtacağının farkına vardılar. Böylece, objelerin tasarımında küçük değişikler sayesinde bir yerin önemini belli etmenin çok zekice bir yolunu buldular. Gizemler ne peki? Bu hikâye de başka bir zamana, inşallah.