1. DUANIZDA ALLAH'IN (CELLE CELALUHU) KARARINA UYUN!

Dua ederken isteklerimizin hepsini belirtip, gerçekleşmesini bekleriz. Eğer isteklerimiz gerçekleşmezse hemen “Neden  dualarım kabul olmuyor?” diye sorgulamaya başlarız. Halbuki Mevlana`nın “Üzülme! Bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı içindir ya da olmaması gerektiği içindir.” sözünü aklımıza getirebilsek… Şu koca kainatta Allah bizi annemizden bile daha fazla seviyor. Bizim için neyin iyi olacağını ondan daha iyi kimse bilemez. “Bunun üzerine Musa onlarınkini sulayıverdi. Sonra gölgeye dönüp çekildi: ‘Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım.‘ dedi.” (Kasas Suresi; 24. Ayeti Meali) Hz. Musa gibi Rabbimizden gelen her şeyi tüm kalbimizle şüphe duymadan kabul etmeliyiz.  ‘Dua ederken tavrınız doğru değilse, bu hal sizi Allah`tan uzaklaşmaya bile götürebilir.` (Dirilt Kalbini, 29. Sayfa)

2. İYİLİK İÇİN FIRSAT KOLLAYIN!

“Eğer geçmişinizde hatalarınız olduysa, içinizde iyi şeyler yapmak için bir yangın olmalı. Ne zaman bir fırsat çıksa ne kadar yorgun, bitkin ve motivasyonsuz olursanız olun, kendinizi motive edersiniz. Peki sizi motive eden nedir? Geçmişteki hatanız.” (Dirilt Kalbini, 46. Sayfa)

Bir günah işlediğinizde kalbinize zarar verirsiniz. Kendinizi kötü biri gibi hisseder ve iyilikten ne kadar uzak olduğunuzu düşünürsünüz. Unutmayın tövbe ettiğiniz zaman Rabbiniz sizi affedecek. “Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın. Ancak tövbe edenler, durumlarını düzeltenler, Allah`ın kitabına sarılanlar ve dinlerini Allah`a has kılanlar müstesnadır. Bunlar mü`minlerle beraberdirler. Allah, mü`minlere büyük bir mükâfat verecektir. Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azap etsin ki? Allah, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.” (Nisâ Suresi; 145-147. Ayetleri Meali) Bir kötülük yaptıktan sonra bir iyilik yaptığınızda kalbinizde yıktıklarınızı tamir edeceksiniz. Günden güne iyileşeceksiniz.

3. KIRGINLIKLARINIZI BELİRTİN!

“Size şunu söylemeliyim, duygularınızı şişelere doldurup durmaya sabır denmez. Aslında biriktirdiğiniz şey barut tozudur ve en sonunda da patlar.” (Dirilt Kalbini, 72. Sayfa)

Bazen arkadaşlarımızın veya ailemizden birinin bir davranışına ve sözüne kırılabiliriz; ama bunu ona belirtmek yerine içimize atarız. Bunlar kalbimize yük olmaya başlar ve bir süre sonra kalbimiz yorulur. Patlayacak raddeye gelebiliriz. Bom… Karşımızdakinin kalbini kırarız, ona zarar veririz. Bu yüzden rahatsız olduğunuz durumları karşınızdakine belirtin.

4. ZANDAN KAÇININ!

“Her şeyden emin olmamanın kazançları da vardır, öğrenmeyi deneyin.” (Dirilt Kalbini, 83. Sayfa) İnsanlar hakkında zanda bulunmaktan vazgeçin. Hiçbirimiz kusursuz değiliz, bu yüzden başkalarını yargılama hakkına da sahip değiliz. Zanda bulunurken belki sizin için çok önemli olabilecek birini daha kazanamadan kaybedebilirsiniz. “Birbirimizin kusurunu bulmaya çalışma derdi ile o kadar meşgulüz ki güzel şeyleri paylaşmaya zaman kalmıyor.” (Dirilt Kalbini, 86. Sayfa)

5. CÖMERT OLUN!

“Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa iyilik ve yardım ile hakkını ver, malını lüzumsuz yere saçıp savurma! Çünkü malı çok saçıp savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” (İsrâ Suresi; 26-27. Ayetleri Meali)

Malınızdan akrabanıza ayrılan kısmı Allah) onlara sizinle ulaştırıyor. Bunu unutmayın. Gereksiz harcamalardan kaçının. Allah`ın rızası sizin istediklerinizi almanızdan çok daha önemlidir.

6. DEĞERLERİNİZİ SAVUNUN!

“Biz tevhid ehli insanlarız. Allah`ın inayeti her türlü sorundan daha üstündür. Allah sizin tarafınızda olduğunda, hiçbir problem çok büyük değildir.” (Dirilt Kalbini, 178. Sayfa)

Sahip olduğumuz dini değerleri savunmalıyız. Kaybedersek diye savunmaktan çekinmemeliyiz. Necip Fazıl Kısakürek`in dediği gibi “Davanın sahibi Hak ise; zafer muhakkaktır.” Ancak savunurken Allah`ın yeryüzündeki halifesi olduğumuzu hatırlamalı ve ona göre davranmalıyız.

7. AHİRET ODAKLI YAŞAYIN!

“Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, ‘Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız.` denir.” (Kehf Suresi; 48. Ayeti Meali) Bir gün yaptıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğiz. Her şeyin en küçük ayrıntısına kadar hesap vereceğiz. Bunu her daim aklımızda bulundurmalı ve ona göre hareket etmeliyiz. “Ahiret hayatı kavramı aslında beni Allah`a daha yakın kılar, çünkü İslam`da odak noktası her daim Hakk Teala`dır.” (Dirilt Kalbini, 220. Sayfa)