• DOLAR 34.598
  • EURO 36.69
  • ALTIN 2919.46
  • ...
Hasankeyf`te hüzün dolu bakışlar arasında yıkım işlemi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ilısu Barajı HES Projesi kapsamında baraj göleti altında kalacak olan Batman'ın antik kenti Hasankeyf'in en önemli tarihi eserlerinden olan 650 yıllık Zeynel Bey Türbesi'nin Yeni Kültürel Park Alanı'na taşınmasının ardından diğer eserlerin taşınması için çalışmalar devam ediyor.

Zeynel Bey Türbesi'nin ardından Hasankeyf'te bulunan tarihi Yamaç, Orta Kapı, Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Zaviyesi, Mezarlar ve Baldaken Türbesi, Süleyman Han Camii, Koç Camii, Kızlar Camii, Er-Rızk Camii gibi eserler de taşınacak. Eserlerin Kültürel Park Alanı'na taşınması için Hasankeyf ilçe merkezinde ikamet eden vatandaşların taşınması ve evlerin yıkım işlemleri başlatıldı.

Tarihi eserlerin taşınması için yapımına başlanan 32 metre genişliğindeki 4 ayrı yol çalışması Kale Mahallesi Dicle Sokağında bulunan evler boşatılarak mahalle sakinlerinin hüzün dolu bakışları arasında yıkım işlemi gerçekleştiriliyor. Doğup büyüdükleri evlerin yıkımını izleyen mahalle sakinleri, yeni yerleşkede evlerinin bitirilmemesinde ise şikâyetçi ve yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istiyorlar.

Yuvalarından olan kuşlar duygulandırdı

12 bin yıllık Mezopotamya kültürünün yıkımı esnasında kuşlarda nasibini alarak yuvalarından oldu. İş makinalarının evleri tek tek yıkarken kuşların bunu aldırış etmeden yuvalarını terk etmemeleri dikkatlerden kaçmadı.

"Son 5 aydır gündeme gelen büyük sıkıntılarımız vardır"

Hasankeyf halkı olarak hiçbir zaman baraja karşı çıkmadıklarını söyleyen AK Parti eski ilçe başkanı Mehmet Şirin Bıçakçı, "Ilısu Barajı devletin önemli bir projesidir. Yıllardır belirli bir aşamaya gelmiş barajın yüzde 95'i bitmek üzeredir. Biz Hasankeyf halkı olarak hiçbir zaman baraja karşı çıkmadık. İllegal eylemlere katılmadık ve barajın destekleyicisi olduk. Fakat son dönemlerde özellikle son 5 aydır gündeme gelen büyük sıkıntılarımız var. Tahmin ediyorum bu sorunlarımızı sayı Cumhurbaşkanımıza iletmiyorlar. İletmekte zorluk mu çekiyorlar ya da yanlış mı bilgilendiriyorlar o konuda endişelerimiz var." dedi.

Devletin yaptığı büyük yatırımların kimseyi mağdur etmemesi gerektiğini belirten Bıçakçı, "Evet devlet büyük yatırımlar yapıyor. Tarihi eserleri taşıyacak. Para yatırıyor. İleriye dönük beklentilerimiz var. Orası güzel fakat sıkıtımız şudur karşıda yeni bir ilçe yapılıyor. Bize mayıs ayında bitecek diyorlar. Bitmesi imkânsızdır ama haydi bitecek diyelim mayıs ayında bir ilçe bitecek bizim Hasankeyf halkımızın esnafını zorluyorlar. Hasankeyf esnafı yüzde 95'i turizmden geçiniyor. Eski tarihi çarşımız var. Tamamen dışarıdan gelen yerli yabancı turistlerimize hizmet yapıyor ve geçimini sağlıyor. Esnafa diyorlar ki 'siz çıkacaksınız karşı tarafa gideceksiniz.' Peki, bu esnaf yeni dükkânlara gittiği zaman orada kime ne satacak. Halk halen buradadır." ifadelerini kullandı.  

"Halk buradayken bu çalışmaları nasıl yapabiliyorsunuz"

Tarihi eserlerin taşınması için ilçe merkezinden 32 metre genişliğinde 4 ayrı yolun yapılacağını ifade eden Bıçakçı, "Hasankeyf'in yüz ölçümü çok büyük değildir. Minareler, Er-Rızzık Cami taşınacak diyorlar. 3-4 ayrı noktada 32 metre genişliğinde yollar yapılıyor. Gördüğünüz gibi dozerler araçlar burada evler yıkılıyor. Halk buradayken bu çalışmaları nasıl yapabiliyorsunuz. Bizim aklımız almıyor. Bunu kabul edemiyoruz. Çünkü yeni Hasankeyf'te evler tamamlanmamış. Birkaç vatandaşı taşıdılar geçici evlere koydular ama evler tamamlanmamış. Bizim istediğimiz şudur; önce bir esnafa bazı destekler verilmesi lazım. Esnafı destekleyecek bazı projeler üretilmesi gerekiyor. Çünkü esnafı buradan çıkaracaksın çöle götüreceksin. Hasankeyf halkının bile gitmediği yere sadece dükkânlar var ve esnafı oraya götürüyorsun. Bahsettiğimiz esnafta tamamen hediyelik eşya üzerine çalışıyor. Hediyelik eşyayı sen kime satacaksın. 3 yıla kadar orası turist almaz." şeklinde konuştu.

"Şu an hiç kimse Hasankeyf halkını düşünmüyor"

Yeni Hasankeyf'in taşınmaya hazır hale gelmeden yıkım işlemlerine başlanmasına tepki gösteren Bıçakçı, şu ifadeleri kullandı:

"Devletimiz buralara büyük yatırımlar yapıyor. Kalenin güvenliği için 150 milyon vermesini biliyor. Köprü yollar için büyük paralar harcıyor. Bu esnafa hiçbir şey yapılmıyor. Esnafı tamamen açlığa mahkûm ediyorlar. Şu an yapılanlar devlet politikasıyla DSİ'nin politikasıysa bilmiyoruz. Herkes günü kurtarmaya çalışıyor. Şu an hiç kimse Hasankeyf halkını düşünmüyor. İnsanlığa uymayan işleyişler ortaya çıkıyor. Halk varken dozerlerle yıkıyorsun. Böyle bir saçmalık olmaz. Sen bu esnafı taşıyacaksın o zaman bu esnafı destekle. Bundan sonra halk olarak kendi geleceğimiz ve sıkıntıların önüne geçmek için caddelerde olacağız. Bizi de suya atsınlar. Bizim kaybedecek bir şeyimiz kalmamış. Esnafın dükanını kapatıp insanların olmadığı yerde 'git dükkân aç' diyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olamaz. Yani sıkıntılarımız var. Kimse sesimizi duymuyor."

"Bu halkı güvenli bir yere almadan bu çalışmalar nedir"

Bıçakçı, "Buradaki arkadaşlar sağ olsun her gün bir bilim kurulu heyeti veya bir bakan geliyor. Ama açıkça söylüyorum. Benim buraya 3 bakanım geldiği zaman devletin bürokrasisi, DSİ'nin bölge müdürlükleri ve ev sahipliği edenler o günü kurtarmak için her şeyi güzel göstermeye çalışıyorlar. Ellerinden gelse yollara çiçek döşeyecekler. Ama onlar gittiği zaman Hasankeyf'in halini görüyorsunuz. Her taraf toz altında ve inşaattır. Halk burada vatandaş daha ikamet ediyor. Bu halkı güvenli bir yere almadan bu çalışmalar nedir. Minareyi taşıyacaksınız. Minare kaçmamış ki minare bin 500 yıldır orada 6 ay daha idare etsin o minare, minare bir yere kaçmaz ki önce bir halkı taşıyın. Bunlar akla zarar veren şeylerdir." diye konuştu.

"Yeni evlerimiz yapılmadan bizim mahalleyi yıkmaya başladılar"

Kale Mahalle sakinlerinden Rıdvan Demir, "Ben bu mahallenin çocuğuyum bu mahallede doğdum ve büyüdüm. Bizim mağduriyetimiz söz konusudur. İş makinalarının mahallemizi ne hale getirdiğini sizde görüyorsunuz. Daha yeni evlerimiz yapılmadan bizim mahalleyi yıkmaya başladılar. Orada daha bizim hiçbir hak talebimiz olmadan bizi oraya atıyorlar. Bizi bir lojmana oturtacaklar 3-4 ay sonra tekrar yeni evimize tanınacağız. Burada büyük bir haksızlık ve sıkıntı var. Bu sıkıntımızın giderilmesini talep ediyorum. İşim bu şekil olacağını hiç tahmin etmedik ve böyle olmamalıydı. Yeni yerleşim alanında her şey bittikten ve halk gidip oturduktan sonra yıkıma başlasalardı daha iyiydi. Daha hiç kimse gitmeden bu mahalleyi bu şekilde gözümüzün önünde evlerimizi yıkıyorlar." dedi.

"Biz mahallemizi bu şekilde gördüğümüz zaman çok üzülüyoruz"

Evlerinin yıkılması kendilerine büyük acılar verdiğini ifade eden Demir, "Dedelerimiz, babalarımız ne emeklerle bu evleri yapmıştılar gözümüzün önünde bir kepçe gelerek yıkıp götürüyor. Bu büyük bir mağduriyettir. Biz evlerimizi mahallemizi bu şekilde gördüğümüz zaman çok üzülüyoruz. Biz bu mahallede büyüdük, top oynadık, okulumuzu okuduk ve her şeyimizi burada yaptık. Biz bu mahalleyi böyle gördüğümüz zaman gerçekten içimiz parçalanıyor. Buraları Suriye gibi görüyoruz. Üzülüyoruz gerekenlerin yapılmasını istiyoruz. Yetkililerin bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Bu şekil olmaması lazımdır. Hasankeyf bu hale girmemesi lazımdı. Bu kötü görüntüyü sizde görüyorsunuz. Eski haliyle şimdiki hali bir mi? Bu kötü görüntü ancak savaşın olduğu olur." şeklinde konuştu.

"Hasankeyf'te tarihi eserlerin taşınma sürecini yaşıyoruz"

Hasankeyflilerin sorunlarıyla ilgilenen İLKHA'ya teşekkür eden mahalle sakinlerinden Zeki Çetin, "Öncelikle Hasankeyf'e hoş geldiniz, sorunlarımızı dile getirme fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Gerçekten bakıyorum ki Hasankeyf sorunlarıyla iyi ilgileniyorsunuz. Haftada bir buralardasınız. Mağdur olan halkın sorunlarını dile getirmek için gerçekten bir fırsat veriyorsunuz. Bu nedenlerden dolayı çok teşekkür ediyorum." dedi.

Çetin, "Hasankeyf'te tarihi eserlerin taşınma sürecini yaşıyoruz. Bu tarihi eserler taşınırken konutların yapılacağı hak sahiplerine tamamlanacağı vakitte kadar bekletilseydi iyi olurdu. Tarihi eserlerin taşınmasına hiçbir zaman karşı değiliz. Tarihi eserlerin taşınması güvenli ve korunaklı bir yere nakledilmesi gerçekten güzel bir hizmettir. Ancak bunu yaparken vatandaşların mağdur edilmemesi gerekiyordu. Bu sebeple 3-4 ay daha vatandaşların yerlerinde kalma fırsatı verilebilirdi ama bu fırsat verilmediği için mağduriyetler meydana geliyor. Evimi taşımak için 15 gündür uğraşıyorum. Ne barajın yapılmasına karşıyız ne de yapılan çalışmalara karşıyız ancak ortada bir mağduriyet var. Bu mağduriyetlerin giderilmesi noktasında yetkililerden beklentimiz var." ifadelerini kullandı.

"Doğup büyüdüğümüz yerler şimdi enkaz altında"

Doğup büyüdükleri mahallenin yıkılması acı verdiğini söyleyen Vahdettin Çetin, "Yıllarca taşınma meselesi vardı. Bizde hazırlandık ve taşındık şimdi evlerimizin yıkılışını seyrediyoruz. Bu da acı bir durumdur. Doğup büyüdüğümüz yerler şimdi enkaz altındadır. Yeni evlerimiz ne kadar olsa da bu ev kadar konforlu değildir. Çünkü bu ev doğup büyüdüğümüz yerlerdir. Yılların bir acısı var üzerimizde zaten evlerimizin yıkılacağını biliyorduk. Bize seyretmek düşüyor." dedi. (İLKHA) 




































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir