Öcalan`ın avukatı: KCK, PKK`yı da İçeren İllegal Bir Yapıdır
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi`nin kabul ettiği KCK iddianamesinde, Abdullah Öcalan`ın avukatlarından şüpheli İrfan Dündar, KCK`nın illegal bir yapılanma olduğunu belirtiyor.
Örgüt yapılanması hakkında detaylı bilgi veren Abdullah Öcalan’ın avukatlarından İrfan Dündar, KCK sözleşmesinin bir anayasa niteliği taşıdığını öne sürüyor.
KCK soruşturması kapsamında ifadesi alındıktan sonra savcı tarafından serbest bırakılan Avukat İrfan Dündar, Öcalan yakalandıktan sonra avukatlığını yapmaya başladığını söyledi. Dündar, aralarında kendisinin de olduğu bazı avukatlara görüşme yasağı getirildikten sonra İmralı’ya İbrahim Bilmez, Ömer Güneş, Faik Özgür Erol gibi avukatların gittiğini ifade etti. Dündar, “Bu dönemden sonra Abdullah Öcalan ile görüşme yapacak avukatları KCK Türkiye yürütmesinde bulunan Ali Durç, Murat Nil kod adlı Mehmet Ermiş, Nihat Oğraş, Kamuran Yüksek, Nadir Yıldırım, Şinasi Tur isimli şahısların önerisi ile seçiliyordu.” dedi.
“PKK/KONGRA-GEL örgütünün KCK/TM yapılanması ve Türkiye illerinde faaliyetleri hakkında neler biliyorsun?” sorusunu cevaplayan Dündar, “KCK (Koma Ciwaken Kürdistan) Kürdistan Halklar Topluluğu olarak bilinen yapı PKK’yı da içerisine alan üst çatı yapının ismi diyebiliriz. KCK illegal bir yapılanma olup, içerisinde faaliyet gösteren örgüt mensupları hiyerarşik bir yapı içerisinde gizlilik kurallarına riayet ederek faaliyetlerini sürdürürler. Türkiye’de KCK’lı olarak bilinen örgüt mensupları, Türkiye meclisi yapılanması içerisinde yer alırlar. Türkiye meclisi içersinde faaliyet yürüten örgüt mensupları, Kandil’deki 7 kişiden oluşan Türkiye masasına bağlıdırlar. Türkiye masası ise Sabri Ok ve Murat Karayılan’a bağlı olarak faaliyetlerini sürdürür.” ifadelerini kullanıyor.
Türkiye meclisi içerisinde faaliyet yürüten tanıdığı şahısları da anlatan Dündar, bu isimleri şöyle sıralıyor: “Nihat Oğraş, Türkiye KCK/TM sözcüsüdür. Kırsal alanda yaklaşık 6 ay kadar eğitim aldıktan sonra bu göreve getirildi. Ali Durç, Türkiye KCK/TM sözcüsüdür. İstanbul’da yapılan KCK operasyonlarından sonra Kuzey Irak’a gittiğini duydum. Celalettin Delibaş, İstanbul KCK/TM sözcüsü idi, yapılan bir operasyonda yakalanarak cezaevine girdi. Kudbettin Yazbaşı, Türkiye KCK/TM sözcüsüdür.”
`KCK SÖZLEŞMESİ, ANAYASA NİTELİĞİ TAŞIR`
“PKK/KONGRA-GEL örgütünün siyasi yapılanması olan KCK sözleşmesi kim tarafından ne şekilde yazılmıştır? Bu konuda bildiklerin nelerdir?” sorusuna Dündar, “KCK sözleşmesi bir anayasa niteliği taşır. Abdullah Öcalan’ın savunmalarından özgürlüğün sosyolojisi kitabından yararlanılarak Duran Kalkan’ın başında olduğu bir komisyon tarafından yazılarak örgüt içerisinde kabul edildi. Duran Kalkan, tüzük, yönetmelik ile ilgili yapılan çalışmaların başında yer alan şahıstır. Duran Kalkan, Halk Savunma Komitesinin başında kırsal alanda faaliyet yürütmektedir. Ayrıca Kürdistan’da Zorun Rolü isimli ideolojik kitabın yazarıdır.” cevabını veriyor.
Avukat Dündar, 2006’dan sonra KCK’nın içerisinde oluşturulan maliye birimi ile PKK örgütüne mali kaynak sağlamak amacıyla Kuzey Irak, Türkiye ve Avrupa’da vergilendirme adı altında Kürt kökenli vatandaşlardan zorla para toplanmaya başlandığını anlatıyor.
Dündar, vergilendirmenin detaylarını şöyle açıklıyor: “Kuzey Irak; KCK yapılanması Kürt iş adamlarından Erbil, Bahok, Süleymaniye gibi şehirlerde Türkiye’den giderek ihale alan Kürt iş adamlarından vergilendirme adı altında KCK maliye ibareli vergilendirme makbuzu ile para toplanmasıdır. Avrupa; KCK yapılanması Avrupa’da işçi olarak ve işyeri işleten Kürt kökenli vatandaşlardan zorla veya bağış adı altında para toplanmasıdır. Benim bildiğim kadarı ile vergilendirme konusunda Avrupa’dan sorumlu olan kişinin Nedim Seven isimli şahıs olduğunu biliyorum ancak şu an devam edip etmediğini bilmiyorum. Türkiye; Türkiye’de yaşayan Kürt kökenli iş adamlarından, doğu ve güneydoğuda alınan büyük ihalelerden HPG mührü ile ‘Kürdistan da iş yapıyorsunuz para kazanıyorsunuz, bu nedenle verginizi Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiğiniz gibi bize de verginizi vermek zorundasınız’ diyerek zorla iş adamlarından alınan paralardır. Ben Türkiye’de vergilendirmeden sorumlu şahısların Atilla Koca, Çetin Baltaş, Mehmet Ermiş (Murat Nil kod) , Hüseyin Cengiz ve Abdullah Bozkoyun olduğunu biliyorum. Bu şahıslar ayrıca KCK/TM içerisinde faaliyet yürütür.”
İrfan Dündar, BDP’li belediyelerde açılan ihalelerden, ihaleleri kazanan şirketlerden yüzde 10 oranında KCK yerel yönetimler birimi maliye adına vergilendirme adına para alındığını da anlatıyor.
haber ajansları