Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğünün koordinatörlüğünde Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde "Dünya Böbrek Günü" program düzenlendi.

Programda bir konuşma yapan Nefroloji Uzmanı Uz. Dr. Emrah Günay, dünyada her yıl yaklaşık 600 bin kadının kronik böbrek hastalığı nedeni ile hayatını kaybettiğini söyledi.

Kronik böbrek hastalığında hipertansiyon, diyabet, 50 yaş üstü, şişmanlık en önemli risk faktörlerinden olduğunu belirten Günay, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en fazla kadınların kronik böbrek hastalığına yakalandığını belirtti.

Günay, "Her 10 kişiden birinde, dünya popülasyonunun da yaklaşık 500 milyonunda herhangi bir düzeyde kronik böbrek hastalığı (KBH) bulunmaktadır. Teşhis edilmemiş KBH'nin sonucu olarak her yıl 12 milyon kişi kaybedilmektedir. Aslında KBH'nin erken teşhisi için kan ve idrar tahlili yapmak yeterlidir. Özellikle hipertansiyon, diyabet, 50 yaş üstü, şişmanlık KHB gelişimi için en önemli risk faktörleridir. Ayrıca gebeler de risk altındadır ve düzenli kontrol altında tutulmalıdır. KBH'nin genel belirtileri yorgunluk, ciltte kuruluk, kaşıntı, idrara sık çıkma, idrardan kan gelmesi, gözlerde şişlik, bacaklarda ve ayak bileğinde şişlik, kas krampları ve iştahsızlıktır. Koruma da yüksek kan basıncının düşürülmesi, kan şekeri, kan yağları ve kansızlığın kontrolü, sigaranın bırakılması, fiziksel aktivitenin arttırılması ve vücut ağırlığının kontrolü önemlidir. Kronik böbrek hastalığı kadınlardaki en sık 8'inci ölüm nedeni olmakla beraber dünyada her yıl yaklaşık 600 bin kadın kronik böbrek hastalığı nedeni ile kaybediliyor. Tüm dünyada olduğu gibi kronik böbrek hastalığı ülkemizde de kadınlarda daha sık olarak görülüyor." dedi.

Organ Nakil Merkezi Mesul Müdürü Doç. Dr. Şafak Kaya ise "Böbrek nakli erkek hastalarda daha fazla yapılmaktadır. Kadın verici sayısının fazla olması. Bizim nakil merkezimizde de kadın böbrek verici sayımız erkeklerden daha fazla. İşte Adile Karaköse de bu vericilerimizden biri. Adile hanım 2 ay önce kızı Sibel Karaköse'ye böbreğini vererek hastamızı diyalize girmeden sağlığına kavuşturdu. " ifadelerini kullandı.

Bir böbreğini bağışlayarak kızını ikinci kez hayata bağlayan Adile Karaköse ise "Benim kızım şanslıydı, diyalize girmeden böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. Sinsi bir hastalık olan böbrek yetmezliği hastalığının erken teşhis edilmesi için düzenli olarak kontrollerinizi yaptırın." diye konuştu.

Annesinin böbreği ile yeniden hayata tutunan Sibel Karaköse de "Bu zorluğu çok şükür annemin sayesinde ve hocalarımızın başarılı nakli ile atlattım. Gülerek, isteyerek girdiğimiz ameliyattan ikimizde sağlıklı bir şekilde çıktık, çok mutluyuz." dedi. (Mehmet Çelik, Emrah Deniz-İLKHA)