Başbakan`dan 6`ncı filo açıklaması
Kıbrıs`ın güneyinde Rum sondajına 6`ncı filo koruması iddiasıyla ilgili konuşan Başbakan Yıldırım "Emrivakilerle yapılacak benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını uygun şekilde görecektir." dedi.
KKTC Başbakanı Tufan Erhürman ile bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Binali Yıldırım, Kıbrıs açıklarındaki sondaj krizi ve Rum sondajına 6'ncı filo koruması iddiasıyla ilgili olarak "Emrivakilerle yapılacak benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını uygun şekilde görecektir." dedi.
Basın toplantısında Rum kesiminin sondaj çalışmalarını ABD Donanmasına ait 6'ncı Filo'nun koruyacağı iddialarını yanıtlayan Yıldırım "Ada etrafında herhangi bir yer altı zenginliğinin dışarıya çıkartılmasında muhatap adada aranıyorsa, bu muhatap hem Kuzey'dir hem Güney'dir. Bu iki muhatabın mutabık kalmadığı bir çalışma, bizim açımızdan tehdit olarak, Kuzey Kıbrıs'ın egemenlik haklarını bir ihlal girişimi olarak değerlendirilir. Bunun kimin tarafından yapıldığının önemi yoktur." şeklinde konuştu.
Başbakan, ABD'nin 6'ncı Filo'yu sondaj çalışmalarını korumak için bölgeye göndereceği iddialarına ilişkin olarak ise "Kışkırtıcı faaliyetler karşılık bulur." ifadelerini kullandı.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin beraber çalıştığı İtalyan ENI şirketine ait sondaj gemisi, Türkiye Donanması'nın engellemesi üzerine önceki günlerde bölgeyi terk etmişti. Bunun üzerine Rum Kesimi, Amerikan Exxon şirketi ile anlaştı. Kıbrıs açıklarına ilerleyen Exxon'un sondaj gemisini ABD 6'ncı Filo'sunun koruyacağı gündeme gelmişti.
"Güney Kıbrıs Rum tarafının zihinsel olarak hazır olması lazım"
Kıbrıs görüşmelerinin neden sonuçsuz kaldığının iyi tahlil edilmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada uluslararası toplumun, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin bir şeyi tekrar esaslı şekilde düşünmesi gerekiyor. Ada'da eğer kalıcı, sürdürülebilir bir çözümün mümkün olması gerekiyorsa Güney Kıbrıs Rum tarafının buna zihinsel olarak hazır olması lazım. Paylaşmaya lafla değil zihinsel olarak da hazır olduğunu göstermesi ve bu konuda Kuzey Kıbrıs tarafını ikna edebilmesi lazım. Burada esas nedir? Siyasi eşitlik, adil yönetişim, refahın ortak paylaşımı ve iki toplumun oluşturduğu federal yapıda iki tarafın halklarının birbirine güven duymasının sağlanmasıdır. Ayrıca büyük bedellerle elde edilen bağımsızlığın, can ve mal güvenliğinin iç ve dış tehditlere karşı korunması, yani Türkiye'nin güvenlik ve garanti şartlarının her halükârda devam etmesidir. Bunlar açık ve seçik ortaya konulmadan girişilecek yeni bir çözüm arayışı baştan sonuçsuz kalacaktır ve sürdürülebilir bir çözüm elde edilmeyecektir."
"Potansiyel çok daha fazla"
Ada'da, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde alt yapının geliştirilmesi, eğitim, turizm, tarım gibi alanlarda mesafe kat edilmesi için ciddi projeler yapıldığını belirten Yıldırım, "Tabi potansiyel çok daha fazladır. Memnuniyetle gördüm ki Sayın Başbakan ve kabinesi esas itibarıyla önceliği Kuzey Kıbrıs'ın kalkınmasına, refahına daha fazla mesai harcamayı ve toplumun beklentisi olan projeleri hayata geçirmeyi önemsiyorlar ve buna yönelik faaliyetlere başlamış durumdalar." diye konuştu.
"Elde edilen kazanımları burada bırakmayacağız"
Kıbrıs Türk halkının demokratik kurumları ve donanımlı iş gücüyle geleceği şekillendirecek vizyon ve enerjiye daima sahip olduğunu ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Her türlü zorluğa, engellemelere, izolasyonlara rağmen gönül birliği içinde sürdürdüğümüz bu haklı mücadelede elde edilen kazanımları burada bırakmayacağız. Daha da fazlasını birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye şartlar ne olursa olsun Kıbrıs'ın yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Ancak ülkemizin haklı davalarına dil uzatmaya kalkışan birtakım kendini bilmez kurum ve kişilerin de bu faaliyetlerinin etkin bir şekilde kontrol altına alınması eminim ki yeni hükümet döneminde dikkate alınacak bir konudur. Ada'da ve bütün bölgede huzur ve istikrarın gelişmesi temel önceliğimizdir."
"Konuyu ab ilişkilerine kadar götürmek büyük bir zekâ işi"
Başbakan Yıldırım, "Türkiye'de tutuklu bulunan Yunan askerlerine ilişkin Yunanistan Savunma Bakanı'ndan konunun Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini etkileyeceği yönünde açıklama geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz günlerde iki Yunan askeri sınır ihlali yaptı. Şu anda onlarla ilgili hukuki süreç devam ediyor. Yargı gerekli çalışmaları yapacak. Bu konuyu Avrupa Birliği ilişkilerine kadar götürmek büyük bir zekâ işi. Zaten şimdi Türkiye ile ilgili hangi konu olsa Avrupa Birliği'ne işi götürüp taşımak, oradan destek aramak bir alışkanlık haline geldi. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizi bu ve buna benzer yeni girişimler zerre kadar ileri de götürmez, geri de düşürmez. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz zaten bir düzeyde gidiyor." (İLKHA)