Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen, milyonlarca mütedeyyin insanın fişlendiği, binlercesinin işten atılıp cezaevlerine konulduğu ve o günden bugüne hâlâ cezaevlerine tutularak mağdur edilenlerin mağduriyetlerinin devam ettirildiği 28 Şubat darbesinin yıldönümünde yaşadığı sıkıntıları dile getiren Tahir Güneş (63), FETÖ'nün o yıllarda ortaya henüz çıkmamış olan karanlık yüzünü ve İslami kimlikli şahıslara yaşattığı mağduriyetleri anlattı.

Toplumun hafızasının değiştirildiği 28 Şubat darbesinin yıldönümünde konuşan FETÖ mağduru emekli müdür Tahir Güneş, Batman'da 28 Şubat sürecinde başörtülü öğretmenleri koruduğu ve savunmalarını almadığı gerekçesiyle açığa alınıp, daha sonra sürgün edildiği yerde baskı sonucu emekli olmak zorunda bırakılmış.

1976 yılında ilk olarak Çorum'da öğretmenliğe başlayan Güneş, daha sonra Türkiye'nin çeşitli illerinde öğretmenlik görevini sürdürdü. Son olarak Batman Sakarya İlköğretim Okulu'nda müdür olarak görevini sürdüren Güneş, 28 Şubat darbesinin yaşanmasının ardından İslami kimliğinden dolayı FETÖ'nün hedefi haline geldi.

O dönemde müfettişlerin sık sık okula gelip başörtüsü takan, namaz kılan öğretmenlerin, idarecilerin ve öğrencilerin isim listesinin ve özellikle kendisinden başörtülü öğretmenlerin savunmalarının alınmasının istendiğini belirten Güneş, bunun için çok baskı yapıldığını ifade etti.

Kendisinin de dindar bir insan olduğunu ve FETÖ'nün müfettişlerinin verdiği talimatlara uymadığı için FETÖ'nün hedefi olduğunu söyleyen Güneş, bu nedenle 3 gün gözaltına alınıp görevden uzaklaştırıldığını kaydetti.

Ardından kefaletle serbest bırakıldığını dile getiren Güneş, daha sonra Giresun Dereli Hapan köyü ilköğretim okuluna sürgün edildiğini vurguladı. Burada 6 ay görev yaptıktan sonra baskı sonucu emekli olmak zorunda bırakıldığını söyleyen Güneş, kendisinin ve ailesinin çok mağdur edildiğini sözlerine ekledi.

"Epey ezildim"

O dönemde yaşadıklarını bir türlü unutamadığını ifade eden Güneş, "Ben bir öğretmen olarak FETÖ'nün mağdurlarından olup, İslami kimliğimden dolayı defalarca baskı gördüm. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde görev yaptım. Ta ki 2000'li yıllara kadar FETÖ'nün davası çıktıktan sonra... Ben müdür olarak öğretmenlerim ve öğrencilerimle birlikte gördüğüm baskının altında epey ezildim. Ailece de ezildim. Ezilmemin sonunda kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındım, ardından kefaletle serbest bırakıldım. Bırakıldıktan sonra bu sefer açığa alındım. Açığa alındıktan sonra bana bir yazı geldi, 15 gün içerisinde Batman'ı terk etmem istendi." diye konuştu.

"Baskılar sonucunda emekliye ayrılmak mecburiyetinde kaldım"

Konuşmasının devamında Güneş, şunları söyledi: "2000'li tarihte 3 çocuğum liseye gidiyordu. Hanımım da hastaydı. Ben de maddi imkânsızlıklar konusunda çok mağdurdum. Buna rağmen Batman'dan ayrılmak mecburiyetinde kaldım. Beni Giresun Dereli Hapan köyüne gönderdiler. Ne yazık ki ben ve eşim çocukları bırakarak gitmek zorunda kaldık. Çocuklarım memlekette kaldı, maaşta bize yetmiyordu. Bu sefer çocuklar burada, biz de orada perişan olduk. Baskılar sonucunda emekliye ayrılmak mecburiyetinde kaldım."

"Kendi savunmalarında Kur'an-ı Kerim'in örtü ayetini yazıyorlardı"

Batman'da görev yaptığı sırada başörtülü öğretmenlerin baskıya maruz bırakıldığını aktaran Güneş, "Okulda müdür iken 3 bin 980 öğrencim, 276 tane öğretmen ve 6 tane müdür yardımcım vardı. O zaman bayanların örtüsü ve namazı sebebiyle bu duruma düşürüldüm. Devamlı milli eğitim teftiş kurulandan bize bir form gönderiliyordu. Form da diyordu ki, 'Namaz kılan-kılmayan müdür, namaz kılan-kılmayan müdür yardımcıları, öğrenciler' şeklinde ayrı ayrı form isteniyordu. Müfettişler okula geliyordu. Başörtülü bayanların tespiti isteniyordu. Ben de, 16 tane başörtülü bayan vardı. Hepsinin savunmaları günlük geliyordu. Bunlar kendi savunmalarında Kur'an-ı Kerim'in örtü ayetini yazıyorlardı. Başörtülü bayanların savunmalarını almamı, onları okuldan atmamı istiyorlardı. Bunların tek suçu Müslüman olmaları idi ve ben de İslam'ı yaşıyordum. Ben bir Müslüman olarak kendi elimle bir Müslüman'a eziyet veremezdim." ifadelerini kullandı.

"Her 28 Şubat'ta gördüğüm baskıları, eziyetleri yeniden yaşıyorum"

En başarılı öğretmenlerinin örtülü öğretmenler olduğuna dikkat çeken Güneş, konuşmasına şöyle bitirdi:

"Bu öğretmenlerim en başarılı öğretmenlerimdi. Bu bayanların günlük gelen savunma sonuçlarını benden istiyorlardı. Ben de teftiş kuruluna talimat verdim ve dedim ki, 'Bunların suçu yok. Bunlar Müslümandırlar, açılmazlar. Ben de Müslüman'ın ve ben de namaz kılıyorum, İslami kimliğimden vazgeçmem' diye belirttim. Bayanların örtülerinden dolayı bana baskı yapıldı, beni sürgün ettiler. Her 28 Şubat geldiği zaman gördüğüm baskıları, eziyetleri yeniden yaşıyorum. FETÖ'ye ve onu destekleyenlere lanet okuyorum. Cezaevindeki kardeşlerimin bir an önce ailelerine kavuşmasını diliyorum. Bunların yeniden yargılanmalarını umuyor ve diliyorum." (M. Fatih Akgül-İLKHA)