"Seçmeli dini dersler zorunlu olmalıdır"
Okullarda seçmeli olarak okutulan din dersleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan STK temsilcileri, bu derslerin zorunlu olması gerektiğini söyledi.
Okullarda seçmeli ders olarak okutulan Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin tercih süresi 15 Şubat Perşembe günü sona eriyor.
Söz konusu derslerin zorunlu ders olması gerektiğini söyleyen STK temsilcileri, seçmeli din derslerine yoğun talep olduğunu, halkın bu talebinin dikkate alınması gerektiğini söylediler.
Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamberin hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin, çocukların dinlerini öğrenmesi için çok büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan STK temsilcileri, öğrenci ve velilerine seçmeli ders olarak Kur'an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerini tercih etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Çocukların maneviyatını, davranışlarını, ahlaki değerlerini, yaşam biçimini şekillendiren ve öğrencilere güzel örnekler içeren söz konusu derslerin veliler tarafından daha bilinçli bir şekilde değerlendirilmesi ve talep edilmesi gerektiğini belirten Gaziantep İmam Hatipliler Derneği Başkanı Murat Yetkin, öğrencilerin gelişmesine önemli katkı sunan seçmeli derslerin zorunlu olması gerektiğini söyledi.
"Evlatlarımızın dini eğitimi haftada bir saatlik bir eğitimle geçiştirilmeye çalışılıyor"
Bu konuyu önemsediklerini dile getiren Yetkin, "Bu konunun, halkımız arasında yeterince gündem olmadığını düşünüyoruz. Seçmeli ders uygulaması 2012 yılından beri uygulanmaktadır. 2012 yılından öncede ülkemizde temel ve örgün eğitim kurumlarında sadece Din kültürü ve ahlak bilgisi adı altında haftada bir veya iki saatlik bir ders söz konusuydu. Halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede evlatlarımızın, gençlerimizin dini eğitimi, haftada, bir saatlik bir eğitimle geçiştirilmeye çalışılıyordu." dedi.
" İnsanlar haberdar oldukça tercih oranları da yükseliyor"
Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in Hayatı olan Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin zorunlu olmasını talep ettiklerini belirten Yetkin, bu derslerin zorunlu olması noktasında halkın da talebi olduğunu söyledi:
Yetkin, "2012 yılından bu yana devam eden seçmeli ders uygulaması hakkında 2016 yılından itibaren ciddi bir farkındalık oluştu. Kamuoyunda, bu konuda ciddi bir talep var. Kur'an-ı Kerim, siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin varlığından insanlar haberdar oldukça tercih oranları da yükseliyor. Hatta şu anda Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda öğretmen sıkıntısı yaşıyor. İnsanların bu konuda ciddi anlamda talepleri var. Aslında halkımız bunun zorunlu ders olmasını istiyor. Çünkü çocuklarımızın haftada bir saat gibi bir sürede, tam anlamıyla dini eğitimi alması mümkün değildir. Bu derslerin okullarda zorunlu olarak öğrencilere öğretilmesi Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizlerin, velilerin ve eğitimcilerin talebidir." şeklinde konuştu.
"Biz çarenin kendi köklerimiz de gizli olduğunu düşünüyoruz buna inanıyoruz"
Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök ise, toplumda gerek maddi gerek manevi noktada giderek artan bir yozlaşmanın söz konusu olduğunu belirterek, "Madde bağımlılığı her geçen gün artıyor. Sosyal medya ve internet bağımlılığı gençlerimizi olumsuz yönde etkiliyor. Bütün dünya bir çare, bir arayış içerisinde. Biz de çarenin kendi köklerimiz de gizli olduğunu düşünüyoruz, buna inanıyoruz. Yani bizim kadim bir medeniyetimiz var. Bu medeniyetin en temel değerleri de bizim kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Peygamberin sünnetinde saklı. Bu bağlamda, Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi'nin seçmeli ders olarak okutuluyor olması olumlu ancak yeterli yönlendirme yapılmıyor."diye konuştu.
"Bakanlığın acilen bu yanlışı düzeltmesi lazım"
Okullarda ders seçimi yerine kitap seçimi yapıldığını ve bu durumun da bakanlığın bir yanlışı olduğunu ifade eden Gök, "Ortada bir ders seçimi yok. Ama kitap seçimi var. Bu, bakanlığın bir hatasıdır. Çünkü öğrencinin hangi dersi seçtiğini ya da seçeceğini bilmeden kitap seçimi yapılacak. Şimdi okul idaresi bu kitap seçimini neye göre yapacak? Elinde hangi öğretmen var. Elindeki öğretmene göre de kitap tespitinde bulunacak. Bu sefer Kur'an-ı Kerim veya Siyer dersini seçme eğiliminde olan öğrenciler bile daha önce seçilen kitaplara göre yönlendirilmiş olacak. Bu yüzden bakanlığın acilen bu yanlışı düzeltmesi lazım." diye belirtti.
"Bu derslerin tercih edilmesinin sağlanması lazım"
"Toplumumuzu, içinde bulunduğu bu yozlaşmadan kurtaracak tek çare Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatının gençlerimize öğretilmesidir" diyen Gök, öğrenci ve velilerine çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"28 Şubat sürecinde bizim en doğal hakkımız olan din hürriyeti ve dinini yaşama hürriyeti elimizden alındı, gasp edildi. 28 Şubatı gerçekleştiren darbeciler tarafından haklarımız gasp edilmiştir. Bundan sonra da bize pranga vurmalarına müsaade etmeyeceğiz. Biz, Eğitim Bir-Sen olarak din dersinin özellikle de Kur'an-ı Kerim ve Efendimizin örnek hayatının ana sınıftan başlayarak zorunlu ders şeklinde işlenmesi gerektiği yönünde bakanlığa tavsiyede bulunduk, bu konuda raporlarımızda mevcut. Biz bunu talep ediyoruz. Ama hiç olmazsa seçmeli iken bunun tercih edilmesinin sağlanması da lazım. Bu da sivil toplum kuruluşlarının, vatandaşlarımızın duyarlılığı sayesinde olacaktır. Şu an gönüllüğe dayalı bir dersimiz var. Bizim, bunun içini doldurmaya çalışmamız lazım." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)