28 Aralık'ta hükümetin ekonomi politikalarını hedef alarak başlayan ve 30 Aralık'ta sona eren barışçıl gösterilerin, dışarıdan gelen destek açıklamalarıyla rejim karşıtı protestolara dönüştüğü İran'da, hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor.

İran devlet televizyonu dün gece güvenlik güçleri ile göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 9 kişinin öldüğünü duyururken, son can kayıplarıyla birlikte en az 20 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.

Birçok kentte kamu binalarına ateş açıldı, karakol ve askeri kışlalara saldırıldı

Bazı göstericilerin polis karakollarını basarak silah çalmaya çalıştığı, birçok kentte kamu binalarına ateş açıldığı, karakol ve askeri kışlalara saldırıların polis ve güvenlik güçlerince başarısızlığa uğratıldığı belirtildi.

Devlet televizyonu, protestolarda ülke bayrağını yakan göstericilerin ekonomik koşullardan ziyade, aldıkları dış destekle sokakları karıştırmaya çalıştıklarını duyurdu.

İsfahan eyaletine bağlı Kehderican ilçesi kaymakamlığına saldıran göstericilerden 5'inin öldürüldüğü, Necef Abad kentinde ise rejim karşıtı göstericilerin polisin üzerine ateş açması sonucu 1 polisin hayatını kaybettiği, 3 polisin ise yaralandığı açıklandı.

Reca News haber sitesine göre ise, gösterilerde 2'si devrim muhafızı ve 2'si gösterici olmak üzere, 4 kişi hayatını kaybetti.

Dorud kentinde protestocuların çaldığı bir itfaiye aracının ezdiği iki kişi de yaşamını yitirdi.

"Hükümet vandallık yapan ve çevreye zarar veren gruplara tolerans göstermeyecektir."

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ülke geneline yayılan gösterilerden dış güçleri sorumlu tuttu. Ruhani, "İranlılar, İran hükümetini protesto etmek ve eleştirmekte özgürdürler. Şiddet ve kamusal alanlara zarar vermek eleştiri değildir. Hükümet vandallık yapan ve çevreye zarar veren gruplara tolerans göstermeyecektir. Marjinal grupların yasalara aykırı hareket etmesine gerekirse, 80 milyon İran halkı önümüzdeki günlerde sokaklara çıkarak karşı koyar." dedi.

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şamhani ise "İran'daki durumla ilgili etiketler ve mesajlar ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan'dan geliyor. Durumla ilgili sosyal medya ağlarında yaşanan şey, İran halkına karşı bir vekâlet savaşıdır" diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump: İran'da ARTIK DEĞİŞİM ZAMANI!

İran'daki gösterilere ilişkin sosyal medyada bir paylaşım yapan ABD Başkanı Donald Trump "İran Obama yönetimi ile yaptığı berbat anlaşmaya rağmen her düzeyde kusurlu davranıyor. Muhteşem İran halkı uzun yıllardır baskı altında. Gıdaya ve özgürlüğe açlar. İnsan haklarıyla birlikte İran'ın tüm zenginlikleri yağmalanıyor. ARTIK DEĞİŞİM ZAMANI!" diye yazmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 'İran'da değişim zamanı' açıklamasının ardından siyonist başbakan Binyamin Netanyahu da gösterileri değerlendirdiği açıklamasında Tahran yönetimini eleştirdi ve protestocuları 'kahramanlar' sözcüğüyle niteledi.

Netanyahu, "Bugün İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin, İsrail'in gösterilerin arkasında olduğu yönündeki açıklamalarını duydum. İran rejimi düştüğünde, İranlılar ile İsrailliler samimi dostlar olacaklardır. İran halkının özgürlük yolundaki bu mücadelesinde başarılı olmasını temenni ediyorum" dedi.

Pazartesi akşamı İran'la ilgili bir basın açıklaması yayınlayan İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise, İranlı yetkililerin protestocuların dikkat çektiği önemli konuların tartışılmasına izin vermesi gerektiğini söyledi ve "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin imzalanmasının 70. yılında insanlar ifade özgürlüğüne sahip olmalı, aynı zamanda da yasalara uygun olarak protesto gerçekleştirmeli." dedi.

"Sloganlar rejim karşıtı ve ırkçı hal almaya başladı."

Ekonomik sebeplerle başlayan protesto gösterilerinde ilk başlarda ekonomik talep dile getirilirken, zaman ilerledikçe sloganlar rejim karşıtı ve ırkçı hal almaya başladı. "İslam cumhuriyeti istemiyoruz", "İran tekrar Ari olacak", "Farslar iktidara gelecek" gibi sloganların yanı sıra devrik Şah Pehlevi lehinde de sloganlar atılması ekonomik nedenlerle başlayan protestoların evrilmeye başladığını gösterdi.(İLKHA)