• DOLAR 32.458
  • EURO 34.766
  • ALTIN 2439.947
  • ...
"Peçeli ve pardösülü bir şekilde okumak en büyük hakkımızdır"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

"Tesettür yasağı" iddialarıyla gündeme gelen Batman Üniversitesinde okuyan bayan öğrenciler, inançları doğrultusunda hareket ettiklerini belirterek peçeli ve pardösülü bir şekilde okumanın en büyük hakları olduklarına dikkat çekti.

Son günlerde basına ve kamuoyuna yansıyan ve ciddi tepkilerin gösterildiği "Üniversitede tesettür ile ilgili zorluk çıkarılmasına ilişkin dekanlık ve rektörlük arasında bazı yazışmaların ve suçlamaların sosyal medyaya yansıması, hemen akabinde de bazı görevlilerin açığa alınması" olayı ile ilgili İslami İlimler Fakültesi bayan öğrencileri isimlerini saklı tutulması şartıyla İLKHA'ya konuştu.

İslami İlimler Fakültesinde okuyan ve son günlerde tesettürlerinden dolayı bazı sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen öğrencilerden biri, söz konusu yazışmanın ortaya çıkmasında önce tesettürlü bayanların dekanlık tarafından tek tek çağrıldıklarını söylediler.

Dekanlıkla görüşmelerini aktaran öğrenciler, "Bu konu hakkında dekan bey bize ilettiği bir mesajı vardı. Güvenlik endişesi nedeniyle peçelerimizi indirmemizi istedi. Dekan bizlere 'peçelerinizi indirin etrafta tedirginlik oluşturuyor. Kim olduğunuz belli olmuyor.' diye fakat çok az kişiyiz hocalarımız tarafından tanınıyorduk. Buna rağmen böyle bir hakkı olmadan bize 'peçeleri indirin' dedi. Bizimle muhatap olan hocaya, bize böyle bir şeyi dayatmaya hakkının olmadığını söyledik. Bize gelen uyarı sonrası yazılan belge ortaya çıktı, olaylar büyüdü. Dekan kendi tarafından bir dilekçe gönderiyor. Burada asıl dikkat çekilecek nokta bizim özgürlüğümüzü kısıtlayacak bir dilekçenin yazılmasıdır. Böyle bir hakları yoktur." dediler.

"Gereğinin yapılmasını istiyoruz"

Öğrenciler, "Peçemiz konusunda bir takım öğrenciler dekana şikâyet ettiğini, rahatsız olduklarını söylemişler. Bundan dolayı dekanlık tarafından bize uyarı gönderildi. Dekan bize güvenlikten endişe ettiği ve güvenlik sebebiyle peçemizi açılarak okula gelmemizi istendi. Ancak biz de güvenlik konusunda bir endişeleri varsa güvenlik konusunda bir engel çıkarmayacağımızı, gerekirse güvenliğin yanında kimlik kontrolümüz yapılıp o şekilde okula gireceğimizi dekana açıkladık. Bu konuda engel çıkartmayacağımızı güzel bir dille ifade ettik. Bize yapılan uyarıdan sonra dekanlık ve rektörlük arasında yaşanan yazışmanın ortaya çıkması hepimizi çok fazla üzdü ve endişelendirdi. Gereğinin yapılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandılar.

"Peçeli ve pardösülü bir şekilde okumak en büyük hakkımızdır"

Müslüman bir ülkede yaşadıklarını ve inançlarına göre giyinmelerinin en tabi hakların olduğunu söyleyen öğrenciler, "Peçeli ve pardösülü bir şekilde okumak en büyük hakkımızdır. Bize karışılmasını kesinlikle istemiyoruz. Dekanlıktan gelen bu uyarı kesinlikle yanlıştır. Güvenlik açısından böyle giyimimiz sorun olursa birçok çaresi var. Peçeli olduğumuz için sorun olacağını düşünmüyorum. Bu kesinlikle şahsi bir görüştür. Biz, inancımız doğrultusunda hareket ediyoruz ve yaşamaya çalışıyoruz. Bu da bizim en büyük hakkımızdır." diye konuştular.

Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Mehmet Özdemir ise birkaç gün önce yaşanan "tesettür yasağı" olayının ardından öğrencilerden yoğun mesajlar aldığını söyledi.

Dekanlık tarafından böyle bir girişim yapıldığını öğrendiklerinde şaşırdıklarını belirten Özdemir, sınıf temsilcileriyle birlikte İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Nuri Türkmen'le görüştüklerini belirtti.

Özdemir, "Dekana şu soruları sorduk: Bu dilekçe bir cevap yazısı. Dolayısıyla bizim fakültemizden sekreterliğe önceden bir yazı gitmiş. Bu yazının nereden gittiğini, neye göre çıktığını ve kimin yazdığını öğrenciler olarak bilmek istiyoruz. Ayrıca bu dilekçe ortaya çıkmadan önce tesettürlü bayanlar dekan tarafından çağrılıp uyarılmışlardı. Söz konusu uyarının neye göre yapıldığını sorduk. Dekan bey de başta bize kendisinin inisiyatif kullanarak bu yazıyı yazdığını söyledi. 'Etrafımda bu tür insanlar görüyorum ve yarın öbür gün tehlike oluşturur diye ben böyle bir yazıyı yazmak istedim. Ne olur ne olmaz diye' söyledi." ifadelerini kullandı.

"Dekan kendisinin hatalı olduğunu, yanlış yaptığını, hatanın kendisinden kaynaklandığını ifade etti"

Bunun üzerine Dekan Türkmen'e, "Tehlike oluşturacaksa sadece bayanlar tehlike oluşturmuyor. Burası Batman herkes tekli mevsim kış kimin elbisesinin altında neyi sakladığını bilemez. Dolayısıyla herkes tehlikeliyken tehdit unsuru oluşturabiliyorken neden bayanlara yöneliyorsunuz neden bayanları hedef gösteriyorsunuz. Tehdit unsuru olduğunu söylüyorsunuz." Dediklerini aktaran Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayrıca söz konusu dilekçede sadece peçe kast edilmemiş. Dekan beye pardösü ve gözlüğün de yazışmada olduğunu söyledik. Konuşmaların sonunda dekan bey kendisinin hatalı olduğunu, yanlış yaptığını, hatanın kendisinden kaynaklandığını bize ifade etti. Bunun üzerine hepimizden özür diledi. Biz ise bu özrün sadece bu söylemle kalmaması gerektiğini madem iş resmi boyutla yapılmış ve resmiyete dökülmüş, bu özrün de resmiyete dökülerek bu işin noktalanmasını istedik. Artık rahat bir nefes almayı istedik. 'Madem söz konusu hatalı sizsiniz o zaman bir dilekçeyle özrünüzü beyan edin öğrenciler herkes bilsin bunu' dedik."

"Konu farklı bir mecraya gitmiş oldu"

Böyle bir yazının dekan tarafından yazıldığını öğrendiklerinde Rektör Aydın Durmuş ile görüşmek istediklerini söyleyen Özdemir, "Rektör beyle görüşmek istedik. Söz konusu işi yapan belli, dolayısıyla gereken neyse yapılsın, diyecektik. Fakat Rektör bey o zaman makamında yoktu. Yaşananların ardından fakültemizde açığa alınmalar başladı. 3 kişi görevlerinden uzaklaştırılarak açığa alındı. Onların açığa alınması olayı farklı bir boyuta götürdü. Söz konusu hatalı olan, yanlış yapan kendisini ifade etmişti. Açığa alınmalar konuyu farklı yerlere götürdü. Belgenin herkeste olması da basına çok çabuk gitmesine sebebiyet verdi. Dekan beyin kendi hatasını itiraf etmesiyle söz konusu olay çözülebilirdi fakat basına yansımasıyla birlikte açığa alınma durumları olunca konu farklı bir mecraya gitmiş oldu." diye konuştu.

"İlahiyatçı olan bir dekan istiyoruz"

Olayın ardından öğrencilerde bir tedirginlik ve huzursuzluk hakim olduğunu söyleyen Özdemir, İslami İlimler Fakültesine ilahiyatçı olmaya bir dekanın gönderilmesinin Türkiye'de bir ilk olduğuna dikkat çekti.

Özdemir, "Bu noktada yetkililerden ricamız gerçekten bölgeyi iyi tanıyan, hassasiyetlerini bilen en önemlisi de ilahiyatçı olan bir dekan istiyoruz ki gerçekten fakültemizi sahiplesin. Fakültemizi iyi bir noktaya getirisin. Doğrusu kurucu dekanımız Mustafa Aşkar bu konuda iyiydi. Bir noktaya getirdi fakat ondan sonra görevinden ayrıldı. Aynı o şekilde fakülteyi sahiplenecek, iyi bir noktaya getirecek bir dekan istiyoruz. Bu bizim en doğal hakkımız çünkü böyle bir durum Türkiye'de hiçbir fakültede söz konusu değil." ifadelerini kullandı.

"400 üzerinde öğrenci olan İslami İlimler Fakültesinin binası yok"

Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi'nin bazı eksikliklerinin de olduğuna dikkat çeken Özdemir, "Yeni bir fakülteyiz daha 4'ncü sınıfımız yok ama 400 üzerinde öğrencimiz var. Dolayısıyla en kalabalık nüfusu en yoğun bölümlerden bir tanesi bu konuda fakülte binamız yok. Fakülte binası içinde buradan duyurmuş olalım. Yetkililer biran önce harekete geçip fakülte binasını bize tesis ederlerse onlara minnettar kalırız. Çünkü sayımız gittikçe artıyor. İslami ilimlere ilahiyatlara halkın büyük bir teveccühü var. Hele ki Batman'da olması hasebiyle halk böle bölümlere daha fazla ilgi alaka gösteriyor. Bundan dolayı en azından bu eksileri artıya çevirme noktasında bu iki durumu özellikle gerçekleşmesini istiyor. Umarım sesimiz yetkililere ulaşır bu konuda ne gerekiyorsa yaparlar." diye konuştu. (M. Sait Çelik- İLKHA)
















 

Bu haberler de ilginizi çekebilir