"Müslümanların yürekleri işgal edildikten sonra Kudüs işgal edildi"
ABD`nin şer planını değerlendiren bölgenin tanınmış âlimlerinden Mehmet Said Yaz, Kudüs`ün işgalinden önce Müslümanların kalbinin işgal edildiğine dikkat çekerek, karara karşı ümmetin birleşmesi birleşmesi çağrısında bulundu.
Bölgenin tanınmış âlimlerinden Mehmet Said Yaz, emperyalist ABD'nin Kudüs'ü işgalcilerin sözde başkenti olarak ilan etmesini İLKHA'ya değerlendirdi.
Kudüs'ün işgalinden önce Müslümanların kalbinin işgal edildiğine vurgu yapan Yaz, yüreklerdeki işgalin sona ermesiyle Kudüs'ün ve Müslümanların işgalden kurtulabileceğini belirtti.
Müslüman ülkelerde bulunan siyonistlerin temsilciliklerin kapatılması gerektiğini ifade eden Yaz, israille olan bütün anlaşmaların feshedilmesi çağrısında bulundu.
Kudüs'ün dokunulmaz olduğunu dile getiren Yaz, "Bazı gerçekler var, o gerçekleri yorumlamak suretiyle ayrı hakikatlere ulaşma noktasında bir şeyler söylemek istiyorum. Şimdi, Kudüs'ün israilin başkenti ilan edilmesi bir vakıadır. İsrailin, Kudüs'ü 1948 ve 1967 yıllarında işgal etmesi de bir vakıadır. Yıllardır Kudüs, israilin işgali altında. Biz zannediyoruz ki Kudüs yeni işgal edildi. Bu böyle değil, yıllar yılıdır bu vakıa vardır. İsrail; vatanı, ilkesi, yurdu olmayan yeryüzünün en azgın topluluğudur. Kur'an'ın tabiriyle İsrail, Müslümanlara karşı en azgın düşmandır. İsrail hakikatini Kur'an bize böyle ifade ediyor. Maalesef bazı olaylar olduktan sonra Müslümanlar yeni yeni silkelenmeye çalışıyor, sanki Kudüs yeni yeni elimizden gitti. Kudüs bizim için bir semboldür, kıblegâhımızdır, mukaddestir, dokunulmazdır, erişilmezdir. Manevi değeri o kadar yüksektir ki maddi materyaller ile bunu ifade etmek mümkün değil." dedi.
"İslam âlemi işgal edildikten sonra, Müslümanların yürekleri işgal edildikten sonra Kudüs işgal edildi"
İşgalci siyonist teröristlerin Filistin'de çocukların üzerinde dehşet uyguladığını aktaran Yaz, "10 yaşındaki bir çocuğun karşısında en modern silahlara sahip onlarca asker duruyor. Burada bir dehşet var, ama buna karşı dünyadan da bir ses çıkmıyor. Avrupa'dan ve kâfirlerden ses bekliyorsak bu bizim acziyetimizdir. İsmi Müslüman olan İslam âleminden neden ses çıkmıyor? Çünkü uyutuldu, uyuşturuldu yıllarca. Yani İslam âlemi işgal edildikten sonra, Müslümanların yürekleri işgal edildikten sonra Kudüs işgal edildi. İşgal ondan dolayı bu kadar devam etti." ifadelerini kullandı.
"Biz kendi zindanlarımızdan kurtulursak, Kudüs'ün etrafındaki prangaları da ortadan kaldırmaya başlayacağız"
Kuzey Kore'nin liderinin 'İsrail diye bir devlet var mıdır ki, başkenti Kudüs olsun?' sözünü hatırlatan Yaz, "Müslümanlar bu bilinçte olsaydı Kudüs işgal edilmezdi" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Müslümanlar esas kendi işgalinden kurtulmalıdır, kendi tutsaklıklarından, zindanlarından kurtulmalıdır. Biz kendi zindanlarımızdan kurtulursak, biz Kudüs'ün etrafındaki prangaları da, Filistinlilere vurulan kelepçeleri de onların etrafında sarılan duvarları da ortadan kaldırmaya başlayacağız. Kudüs'ün başkent ilan edilmesi buna vesile olur. Bu karara karşı Kuzey Kore'nin lideri 'israil diye bir devlet var mıdır ki, başkenti Kudüs olsun?' demiş. İşte Müslümanlar bu bilinçte olsaydı Kudüs işgal edilmezdi. Müslümanlar bugün bile bu bilinçte olsa Amerikan orayı başkent ilan edemezdi. Sizin başınıza Amerika silah dayıyorsa benim sırtıma basarak sana ulaşıyor, eli sana yetişmez, ulaşmaz. Müslümanı aracı yapıyor, köprü yapıyor ondan sonra silah dayıyor."
"İsraile vuracağımız ilk kurşun boykottur"
Trump'un kararını lanetleyen Yaz, "Bu işgali, başkent ilanını telin ediyoruz, lanetliyoruz. Telin etmek ve lanet etmek sembolik bir tavırdan öteye gitmiyor, bu yeterli değil. Biz lanetin ötesinde çok şey yapabiliriz. İsrailin yönetimi ve idaresi, sanayi ve tarımladır. Biz israilin mallarını kullanmayalım, boykot edelim. Evlerimizin içi israil malları ile doludur. Her evde israilin markası var. Bir kişiye israil binlerce satış yapıyor, bunlar kurşun olarak kardeşlerimize gidiyor. Bunu yapmayalım, boykotu yaygınlaştıralım. Bu malzemeleri satanları ikaz edip uyaralım. İsraile vuracağımız ilk kurşun budur. Bunu yaptıktan sonra birlik beraberliğimizi sağlayarak, unuttuğumuz sevgi bağlarını, kardeşlik bağlarını aramızda tekrar güçlendirmek suretiyle biz güçlenirsek onları korkutur ve caydırırız. Biz Müslümanlar kendi sorumluluğumuzu takınmıyoruz." şeklinde konuştu.
"Konsolosluk ve büyükelçilikleri kapatın veya kapatacağınızı en azından ilan edin"
İslam ülkelerine işgalci şebekenin temsilciliklerini kapatma çağrısında bulunan Yaz, "İslam İşbirliği Teşkilatının Türkiye'de toplanması bence önemli bir vakıadır. En azından 40-50 İslam ülkesi liderlerinin veya sorumlularının bir araya gelmesi, aynı çatı altında olması ve aynı mevzuda rahatsızlıklarını dile getirmesi önemli bir meseledir ama yeterli değildir. Bunun arkasının gelmesi lazım. İslam devletleri eğer İslam devletleriyse bir kere israilin Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya ve mazlum Filistinlilere yaptığı zulme karşı bu zulüm devam ettiği sürece kendi devletlerinin başkentlerindeki israil bayraklarını indirmeleri lazım. Bütün İslam ülkelerinin başkentlerinde İsrail bayrağı dalgalanıyor değil mi? Konsolosluklar ve büyükelçilerde bu bayrak dalgalanıyor, bunları kapatın veya kapatacağınızı en azından ilan edin." diye konuşarak, şunları söyledi: "Bundan dolayı toplanıp bir araya gelmek, o da bir slogan atmaktan ibaret ise eğer, bu da olmadı israille askeri, ekonomik anlaşmaları feshedin. Aldığınız araç ve gereçleri bir daha almayın. Geri gönderme gibi bir durum varsa geri gönderin. Eğer devletler bu ciddi tavrı takınırlarsa ben eminim, vatandaşları Müslüman oldukları için bu tavrı destekleyecek ve arkalarında dik duracak ve bunun neticesi gelecektir."
"Bütün Kudüs şehri, tümüyle, doğusuyla, batısıyla Filistin'in başkentidir"
İşbirliği Teşkilatının Liderler Zirvesi Kararını da değerlendiren Yaz, sözlerine şöyle devam etti:
"İslam İşbirliği Teşkilatının Türkiye'de toplanması ortak kararın alınması, Doğu Kudüs'ün başkent ilan edilmesi elbette ki güzel adımlar ama yeterli değil. Niye Doğu Kudüs olsun, bütün Kudüs... Mescid-i Aksa, 144 dönümlük o mukaddes mekânı içinde barındıran, mübarek ve mukaddes olan bütün Kudüs şehri, tümüyle, doğusuyla, batısıyla Filistin'in başkentidir. Anasının sütü gibi helaldir, vatanıdır ve memleketleridir. Yüzde 90'ı işgal edilmiş, yürekler işgal altındadır. Belki ağlarız, bağırırız, direniriz ama bir şeyler bekleriz. Elinde gücü tutanlardan bir şeyler bekleme hakkına sahibiz. İslam devletlerinden, liderlerinden elinde tuttukları olduğu bu sermayeyi ümmetin yararına paylaşmasını bekliyoruz. Kudüs bir namustur, Kâbe, Mekke, Medine bir namustur. Bütün Müslümanların hakları birer namustur. Müslümanın izzeti, onuru nerede ayaklar altına alınıyorsa o bizim için bir namustur, ırkı mezhebi vatanı söz konusu değildir. Vatan dediğin nedir ki? Suni duvarlarla örülmüş, cetvellerle paylaştırılırmış, sınır konulmuş, adına vatan denilmiş. Yeryüzünün tümü benim vatanımdır." (M. Hüseyin Temel - İLKHA)