"israille ilişkileri kesin! ABD`nin tüm üslerini kapatın"
İslam İşbirliği Teşkilatı, emperyalist Amerika`nın Kudüs` kararını görüşmek üzere bugün İstanbul`da toplanıyor. İİT`nin alması gereken kararlar ile ilgili çağrıda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Siyonist terör şebekesiyle ilişkiler kesilmeli, bu şebekenin baş muhafızı ABD ile ilişkiler gözden geçirilmeli, ümmet coğrafyasında bir tek askeri üssü kalmayacak şekilde tamamı kapatılmalı. dedi.
ENES DURMAZ- DOĞRUHABER
Emperyalist ABD`nin Kudüs`ü işgalci israilin başkenti ilan etmesi tüm dünyada infiale yol açtı. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede meydanlara dökülen Müslümanlar, Amerika`nın bu karardan geri adım atması için gösteriler düzenliyor. Küresel intifadanın adeta fitilini ateşleyen karar sonrası meydanlardan haykıran Müslümanlar, İslam ülkeleri liderlerinden bu karara karşı ortak ve kararlı adımların atılması çağrısında bulunuyor. Tek yürek ve tek ses olan meydanların sesine kulak veren liderler, bugün İİT toplantısında buluşuyor. Meydanlar, İslam ülkeleri ve liderlerinden cesur adımlar beklerken, gazetemize özel demeç veren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı`nın atması gereken adımların neler olması gerektiği konusunda açıklamada bulundu. “Kudüs`ün sadece doğusu değil tamamı Filistin`in başkentidir ve İslam Ümmetinin topraklarıdır.” şeklinde konuşan Yapıcıoğlu, atılması gereken adımlarla ilgili İİT`ye çağrıda bulundu. Yapıcıoğlu, “Siyonist terör şebekesiyle ilişkiler kesilmeli, devlet olarak tanıyanlar bu kararlarını geri almalı, bu yönde tesis edilen işlemler feshedilmeli. Tel Aviv`de elçiliği olanlar, bu elçilerini derhal geri çağırmalı.” şeklinde konuştu.
KUDÜS`ÜN SADECE DOĞUSU DEĞİL TAMAMI FİLİSTİN`İN BAŞKENTİDİR
İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısından Filistin davasına zarar vermeyecek bir karar çıkmasını ümit ettiğini ifade eden Yapıcıoğlu, “İnşallah bugün yapılacak toplantıdan başkenti “Doğu Kudüs” olan 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin tanınmasını istemezler. Filistin toprakları işgal altındadır ve bu işgal bir gün mutlaka sona erecektir. Kudüs`ün sadece doğusu değil tamamı Filistin`in başkentidir ve İslam Ümmetinin topraklarıdır. Ayrıca ABD, bazı Avrupa ülkeleri ve onlarla müttefik birkaç ülke dışında Filistin`i tanımayan ülke yok.” dedi.
İİT`NİN ÜÇTE BİRİ SİYONİST TERÖR ŞEBEKESİNİ DEVLET OLARAK TANIYOR
“Mesele Filistin`in tanınması meselesi değil, mesele siyonist terör şebekesinin bazı İslam ülkeleri tarafından tanınması meselesidir.” diye konuşan Yapıcıoğlu, “İİT üyesi İslam ülkelerinin üçte biri siyonist terör şebekesini devlet olarak tanıyor. Bunlardan birisi Türkiye olmak üzere üçü D-8 üyesi. Filistin`in komşuları Mısır ve Ürdün de tanıyan ülkeler. Suudi Arabistan ve bir kısım körfez ülkeleri resmen tanımasalar da ciddi ilişkileri hatta iş birlikleri var. İİT üyesi bütün ülkelerin yöneticilerine çağrımız şudur: bütün İslam ülkelerinde yaşayan ümmetin evlatları, siyonist terör şebekesiyle ilişkilerinizden rahatsızdırlar. Bunu bilerek, hareket edin ki halkınız da sizi sevsin, Allah`ın huzuruna da bu vebal ile çıkmış olmayın.” ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, İİT`nin alması gereken kararları şu şekilde sıraladı;
· Filistin`i henüz resmen tanımayan birkaç İslam ülkesi de bu ayıptan kurtulmalı.
· Bütün İslam ülkeleri Filistin`de açtıkları elçiliklerini Kudüs`e taşımalı.
· Bütün İslam ülkeleri ve halkları iç ihtilafların sulh ve diyalog yolu ile çözümü yönünde adımlar atmalı, ümmet içi çatışmalar durdurulmalı, ortak düşmana karşı yet vücut olmalı.
· Siyonist terör şebekesiyle ilişkiler kesilmeli, devlet olarak tanıyanlar bu kararlarını geri almalı, bu yönde tesis edilen işlemler feshedilmeli. Tel Aviv`de elçiliği olanlar bu elçilerini derhal geri çağırmalı.
· İslam ülkelerinde bulunan siyonist temsilcileri sınır dışı edilmeli,
· Siyonistlerin işgalindeki havaalanlarından kalkan veya oralara inecek bütün uçaklara hava sahalarımız kapatılmalı.
· Siyonistler zilletle boyun eğip bozgunculuk yapamayacak bir hale gelinceye kadar onlara sert ve tavizsiz davranılmalı.
· Beytül Makdis ümmetin haremidir, ona yapılan saldırı ümmete yapılmıştır. Bu nedenle müşterek direniş cephesi kurulmalıdır.
· Siyonizm terör hareketi olarak tanımlanmalı ve cezai yaptırımlar getirilmeli. Terör şebekesine yardım edenlere, zulmetmelerine katkı verenlere de yaptırım kararı alınmalı.
· Bu şebekenin baş muhafızı ABD ile ilişkiler gözden geçirilmeli, ümmet coğrafyasında bir tek askeri üssü kalmayacak şekilde tamamı kapatılmalı.
HER BİRİMİZ ‘SELAHADDİN BENİM, KUDÜS BENİ BEKLİYOR` DEMELİYİZ
Yapıcıoğlu, “Diyelim ki beklenen kararlar çıkmadı. Liderler bazında İslam Ümmetinin durumu ortada. Halklara çağrınız ne olur?” şeklindeki soruya da şu şekilde cevap verdi; “Bu haliyle İslam ülkelerinin idarecilerinin bu kararların tamamını alması en azından bugün için çok mümkün görünmüyor. Ancak bizler kamuoyu oluşturarak idarecilere baskı yapacağız. Biz halkız ve Müslümanız, ya idarecilerimiz taleplerimiz doğrultusunda hareket edecek, ya da Müslüman halk böyle hareket edecek idarecilerini bulacaktır. İsrail ile dost olanlar, onlara olan nefret ve öfkeden hisselerini alacaklardır. Bütün Müslümanlara çağrım, siyonist çete ile dost olanlara öfkelerini her fırsatta göstersinler. Yeni bir Selahaddin gelmesini beklemesinler. Her birimiz ‘Selahaddin benim, Kudüs beni bekliyor` demeliyiz. Çocuklarımızı da böyle yetiştirmeliyiz.”