"Kudüs insan olma şuuru selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir"
ABD`nin Kudüs`ü işgalcilerin başkenti ilan etmesine tepki gösteren Şanlıurfa`daki sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan açıklamada, Kudüs`ün insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengi olduğu belirtildi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü işgalci Siyonistlerin başkenti olarak tanıyacağı şer planı ve ABD Büyükelçiliğin Kudüs'e taşınmasına ilişkin karara tepkiler büyüyor.
Karara tepki gösteren Şanlıurfa'daki sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen basın açıklamasında, tüm Müslümanların Kudüs'e sahip çıkmaları gerektiği ifade edildi.
"Zalimler İçin Yaşasın Cehennem", "Kahrolsun İsrail" ve tekbirlerin getirildiği basın açıklaması metnini STK'lar adına Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun okudu.
İnsanlık tarihinin en kanlı ve en şedit dönemlerinin yaşandığı bir zaman diliminde olduklarını belirten Coşkun, "Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen bir zihniyet, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yaparak bölge üzerindeki asırlık planları yürürlüğe koyuyor. Bunu gören tarihsel gerekçelerini bilen ve dünyanın bu devrine itiraz eden vicdan sahiplerinin sesi olarak ihtarda bulunmak üzere burada toplandık. Kudüs'ü işgal eden İsrail'e, İsrail'e destek veren ABD ve bütün bunlara sessiz kalanlar ile birlikte insanlığa dönük bu ihtarın nedeni de hedefi de bellidir. Kudüs insanlığın ortak mirası, özgür Kudüs'ün haklı iradesini yansıtmak için buradayız. 'ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma' ve 'Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına' yönelik söyleminin fiiliyata geçirme kararı alan ABD ve Başkanı Trump, ihtarımızın öncelikli muhataplarıdır. ABD'nin bu hamlesi, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs'ü savaş gerekçesine dönüştürmek amacı taşımaktadır." dedi.
"Kudüs'ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz"
Coşkun, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu yolla, diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün, İslam coğrafyası üzerinden gerçekleşmesini istemektedir. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs'ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. Kudüs'ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz. Buradan tüm yüreğimizle haykırıyoruz, korsan İsrail ve ABD, Kudüs'ü başkent yapmak gibi bir rüyadan uyanmalıdır ve bütün dünya şunu anlamalıdır ki, artık bu kararla İsrail'in başkenti Kudüs değil, Washington olmuştur."
"Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir"
Kudüs'ün ilk kıble olarak seçilmesiyle Müslümanların varoluşunun ve medeniyet kodlarının ifadesi olduğunu söyleyen Coşkun, "Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir. Her bir karışı İlahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşıması hasebiyle Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir. Kudüs, son Peygamber'in risaleti sırasında ilk kıble olarak seçilmesiyle de bizim için varoluşumuzun ve medeniyet kodlarımızın ifadesidir. Yüz yılı aşkın süredir Filistinlilere karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin ideallerine bu derece destek çıkmak sadece akıl tutulmasıyla açıklanabilecek bir durum değildir elbette. Asıl neden kanlı müstebitlerin her ne olursa olsun iktidarlarını sürdürme stratejileridir. Görünen odur ki Kudüs; çökmekte olan köhne dünya düzeninin merkezindeki ABD oligarşisinin yaşadığı iktidar çatışmasını gizleme aparatı olarak seçilmiştir. Bu yönüyle de çağrımızın bir diğer muhatabı Siyonizm'e karşı çıkan samimi Yahudilerdir. Çünkü Kudüs, samimi Yahudiler'in de sığınağı ve inançlarını yaşama alanıdır." ifadelerini kullandı.
"Kudüs'ün Siyonizm'e başkent yapılmasını engellemek için buradayız"
Müslümanlara çağrıda bulunan Coşkun, "Şanlıurfa STK'ları olarak, tam da bu noktada en güçlü ihtarı kendimizden başlayarak millete ve ümmete yapıyoruz. Nasıl ki, Hz. Ömer'in fethiyle, Selahaddin Eyyubi'den bu yana medeniyetimizin önemli merkezlerinden biri olan Kudüs'ü Haçlılara karşı yüz yıllar boyu savunduysak; Nasıl ki, Abdülhamid Han'ın mücadelesiyle Siyonizm'i Filistin ve Kudüs'ten uzak tuttuysak; Şimdi de aynı şuurla mücadelemizi sürdürüp, haçlı artığı düşünceleri payanda olarak kullanan emperyalizme ve Siyonizm'e karşı bütün insanlığı da içine alan bir söz söyleyebiliriz. İslam coğrafyasında günü kurtarma politikaları peşinde koşan devlet yöneticilerinin ikircikli tutumlarına karşı çıkarak, inancımızın ve tarihimizin bize verdiği güçle barışın sesini yükseltebiliriz. Şimdi bu inancı ve kararlılığı, fiiliyata dökme vaktidir. Kudüs'ün Siyonizm'e başkent yapılmasını engellemek için harekete geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği o sözü söylemek için buradayız." şeklinde konuştu.
Basın açıklaması, çekilen tekbirlerin ardından sona ererken, açıklamaya HÜDA PAR İl Başkanı Lokman Yalçın, AK Parti İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Niyazi Yanmaz, STK temsilcileri, basın mensupları ve halk katıldı. (Hüseyin Sayhar, Mehmet Demir-İLKHA)