Haçlı tahriki, siyonist zulmü KUDÜS SELAHADDİN`İ BEKLİYOR
Amerika`nın Kudüs`ü israilin başkenti olarak tanımaya hazırlanması ve ABD Büyükelçiliğini Kudüs`e taşıma planı, dünyayı ayağa kaldırdı. Başta İslam dünyası olmak üzere, tehlikenin farkında olan batılılar da verilecek karara tepki gösteriyor. İslam ülkeleri liderleri, İslami Hareket liderleri, alimler, siyasetçiler, yazarlar ve akademisyenler tepkilerini ifade ederken, Müslüman halklar meydanlara inmeye hazırlanıyor. Haçlı-siyonist işgali altındaki ümmetin ortak değeri Kudüs ise asrın Selahaddin`ini bekliyor.
Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER
Selahaddin-i Eyyûbî`nin hayatını kitaplaştıran Yazar Abdulkadir Turan, gazetemize yaptığı açıklamada, asırlar önce Kudüs`ü Haçlı istilasından kurtaran Selahaddin`i ve mücadelesini anlatırken, bugün Siyonist işgale maruz kalan Kudüs`ün, asrın Selahaddin`ini beklediğini belirtti. Müslümanları güçten düşüren ihtilaflardan dolayı Kudüs`ün daha önce de istila edildiğini vurgulayan Turan, “Kudüs, Müslümanların fetih atağında olduğu Hz. Ömer devrinde fethedildi. Müslümanların tefrikayla zayıf düştüğü Miladî 11. yüzyılın sonunda istilaya uğradı. Müslümanların kendilerini güçten düşüren ihtilafı sürdükçe Kudüs istila altında kaldı. Müslümanlar, Nûreddin Mahmud Zengî Hazretlerinin önderliğinde buluştular, Musul`dan Libya`ya; Sivas`tan Yemen`e imkânlarını bir araya getirdiler. Nûreddin Mahmud Zengî vefat edince bayrağı Selâhaddin-i Eyyûbî devraldı. Selâhaddin, ilk başkenti Kahire`ye altı yıl boyunca uğramadan Suriye`de Haçlılara karşı cihadı güçlendirmenin yolunu aradı, Müslümanları güçlendirdi, Hıttin Zaferi`nde Haçlıları darmadağın etti ve 1 Ekim 1187 (27 Recep 583) Cuma günü Mirâc Gecesi`nde Kudüs`ü fethetmeyi başardı.” şeklinde konuştu.
“SELÂHADDİN, BATININ BİRLEŞİK ORDULARINI YENDİ”
Selâhaddin`in Müslümanların birliğine verdiği önemle Kudüs`ü fethettiğini ifade eden Turan, “Nûreddin Mahmud Zengî ve Selahaddin-i Eyyûbî`den önce Suriye, Lübnan toprakları, aralarında hiyerarşi bulunmayan şehir ya da kale devleti konumunda olan devletçiklerle kaplanmıştı. Onların devriyle bu devletçiklerin devri bitti, onların yerini güçlü bir İslam devleti aldı. Selâhaddin-i Eyyûbî, sünnet, ilim, takva, sabır, zühd, cihad ve Müslümanların birliğine verdiği önemle Kudüs`ü fethetti; aynı hâl üzerinde Kudüs`ü III. Haçlı Seferi`nde Avrupa`nın Alman, Fransız ve İngiliz kralları komutasındaki birleşik ordularını yendi. O devasa kral ve orduları yenip Dımaşk`a döndüğünde on yıldır ilk başkenti Kahire`yi, ikinci başkenti Dımaşk`ı görmemişti. Yıllarca at sırtında dolaşmış, vücudunda çıbanlar çıktığı hâlde “Ata binip Allah yolunda yol alınca çıbanlarımın acısın unutuyorum, attan inince acımı hissediyorum” diyerek yoluna devam etmiş, davasına olan sevdası, ona acılarını unutturmuştu. Dinlenme talebinde bulunan askerlerine ‘Ömür kısa` diyerek cihadını sürdürmüştü.” dedi.
Selahaddin-i Eyyûbî`nin hayatını kitaplaştıran Yazar Abdulkadir Turan
“KUDÜS, ASRIN SELÂHADDİN`İNİ BEKLİYOR”
Kudüs`ün işgalci ABD Başkanı Trump tarafından siyonizme rüşvet olarak başkent yapılmak istendiğini ifade eden Turan, son olarak şunları kaydetti: “Müslümanlar, zayıf düştükçe Haçlılar, Kudüs`e göz dikti; I. Dünya Savaşı`nda Osmanlı komutasındaki İslam orduları dağılınca Kudüs, İngiltere`nin yönetimine geçti. 1967`de ulusalcı sosyalizmin İslam dünyasını kasıp kavurduğu, parçaladığı bir dönemde İslam`ın bu mukaddes şehri siyonist ordularca istila edildi. Bugün Müslümanların ihtilaflar içinde bölündüğü, Irak, Yemen ve Suriye`de iç savaşın devam ettiği, Mısır`ın vekaletle yönetildiği bir dönemde Kudüs, ABD başkanı Trump tarafından rüşvet olarak siyonizme başkent verilmek isteniyor. Müslümanları bu ayıptan kurtaracak olan Selâhaddin-i Eyyûbî`nin sarıldığı sünnet, ilim, takva, sabır, zühd, cihad ve Müslümanların birliğidir. Eyyûb`un oğlu Yusuf, o yol üzerinde Selâhaddîn oldu; Nasıruddin (dinin yardımcısı, İslam`ı muzaffer kılan) komutan oldu. Bugün Kudüs, bir kez daha onun yolundan gidecek, onun gibi Kudüs davasına sahip çıkacak asrın Selâhaddin`ini bekliyor.”
ABD`nin kirli planına dünyadan tepkiler
ABD'nin Kudüs'ü, işgalci israil'in başkenti olarak tanıması planına dünyadan tepki yağıyor.
HAMAS'TAN 'KUDÜS İÇİN ÖFKE CUMASI' ÇAĞRISI
HAMAS, cuma gününü "öfke cuması" ilan ederek, "Kudüs'e destek" için toplanma çağrısında bulundu.
HAMAS'tan yapılan açıklamada, "Filistin halkını, tüm grupları ve güçleriyle ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma ve Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planını reddederek, cuma gününü işgalci israil'e karşı 'öfke günü' ilan etmeye çağırıyoruz." ifadesine yer verildi. Açıklamada, Kudüs'ün Filistin halkının kırmızı çizgisi olduğu vurgulandı.
"Direniş, ne olursa olsun ona el sürülmesine razı olmayacaktır." ifadesinin de kullanıldığı açıklamada, Batı Şeria'daki intifadacı gençlerden, Kudüs'ü hedef alan ABD'nin planına mümkün olan yollar aracılığıyla yanıt vermesi istendi.
Açıklamada, Filistinlilere cuma gününü "öfke cuması" ilan ederek, "Kudüs'e destek" için toplanılması çağrısı yapıldı.
ULUSLARARASI KUDÜS VAKFI'NDAN EYLEM ÇAĞRISI
Uluslararası Kudüs Vakfı, ABD'nin Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanıma planına karşı cuma günü dünya genelinde eylem yapılması çağrısında bulundu. Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, "ABD'nin büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyarak Kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanıma planına karşı çıkmak için herkesi cuma günü eylem yapmaya davet ediyoruz." ifadesi kullanıldı. Kudüs'ün Araplar ve tüm Müslümanlar için önemine vurgu yapılan açıklamada, Uluslararası Kudüs Vakfı Başkanı Yasin Hammud'un şu sözlerine yer verildi: "Kudüs'ün egemenliği Beyaz Saray veya başka birisine değil, Kudüs'ün gerçek sahipleri olan ve Filistin'in bölünmesini asla kabul etmeyen o toprağın evlatlarına aittir."
KARADAĞİ: MÜSLÜMANLARA YÖNELİK BİR SALDIRI NİTELİĞİNDE
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, ABD'nin Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanımasının tüm Müslümanlara yönelik bir saldırı niteliğinde olduğunu belirterek, İslam ülkelerinin ABD'ye baskı uygulaması gerektiğini söyledi.
ABD'nin Tel Aviv'deki Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma planına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Karadaği, "ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü işgal devletinin başkenti yapma girişimi 1 milyar 700 milyon Müslümana açık bir saldırı niteliğinde olup, duygularını yaralamaktadır. Tüm İslam ülkelerine bu adımdan vazgeçmesi için ABD'ye diplomatik ve ticari baskı uygulaması çağrısında bulunuyorum." dedi.
ABD'nin Kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanımasının "tehlikeli bir adım" olduğunu vurgulayan Karadaği, "Burada Kudüs'te bizimle birlikte olan Hristiyanlara da saygısızlık yapılıyor. Çünkü onların da kilisesi mevcut. Hristiyanlara göre de Kudüs Arap toprağıdır." diye konuştu.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için "aşılmaması gereken kırmızı çizgi" olduğunu söyleyen Karadaği, Müslümanların tüm yasal ve meşru yolları kullanarak bu projeye karşı mücadele etme hakkı olduğunu ifade etti.
Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak iki gün önce İslam ülkelerine bir mektup gönderdiklerini aktaran Karadaği, şunları kaydetti: "Özellikle Körfez ülkelerine Kudüs'e karşı tarihi ve dini sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini ifade ettiğimiz bir mektup gönderdik. Kendi aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakmaları ve önceliklerinin Kudüs olması gerektiğini dile getirdik."
Arap Birliği olağanüstü toplandı
Arap Birliği, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın çağrısı üzerine Kudüs'ü görüşmek için olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi.
Birliğin Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, örgütün daimi temsilciler düzeyindeki "Kudüs" konulu olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, Kudüs'ün geleceğiyle oynanmaması uyarısında bulundu. Gayt, "Kudüs'ün geleceğiyle oynamak, kentin tüm Arap halkının gönlündeki yerinden dolayı bölgede aşırılık, şiddet, nefret ve düşmanlık duygularını alevlendirecek ve barış görüşmelerinin geleceğini etkileyecektir." dedi.
Arap Parlamenterler Birliği: Geçersiz ve yasadışı
Arap Parlamenterler Birliği, ABD'nin Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanıma girişiminin "geçersiz ve yasadışı" olduğunu belirtti.
Fas'ın başkenti Rabat'ta düzenlenen Arap Parlamenterler Birliği Yürütme Komitesi Toplantısı'nın ardından yapılan yazılı açıklamada, "İşgal altındaki Kudüs'ün ABD tarafından işgalci İsrail devletinin başkenti olarak tanınması veya ABD elçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması kararı geçersiz ve yasa dışıdır. Bu girişim, uluslararası kanunlar ile kayıt altına alınan Filistin halkının haklarını ihlal ederek, barış imkanını tamamen ortadan kaldırıyor." ifadelerine yer verildi.
Birliğin, ABD'nin bu planına kesinlikle karşı olduğu vurgulanan açıklamada, bunun Kudüs'ün hukuki, siyasi ve tarihi durumunu baltaladığı ifade edildi.
Fas Kralı'ndan Trump'a mesaj
Fas Kralı 6. Muhammed, Trump'a bir mesaj göndererek Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanıyacakları yönündeki iddialardan duyduğu endişeyi bildirdi. Kral 6. Muhammed, Trump'a gönderdiği mesajda, "Arap ve İslam ülkelerinin halkları, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma niyetinden büyük endişe duyuyor." ifadesine yer verdi.
Irak: Kötü sonuçları olur
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını kabul etmediklerini belirtti. ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması halinde kötü sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunan İbadi, "ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını kabul etmiyoruz. Bunun olumsuz yansımaları konusunda uyarıda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Ürdün: Tehlikeli yansımaları olur
ABD Başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Ürdün Kralı Abdullah, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak kapsamlı bir çözüm dışında herhangi bir karar alınmasının tehlikeleri konusunda uyarıda bulunarak, "Kudüs'ün bölgedeki ve dünyadaki barış ile istikrarın anahtarı" olduğunu dile getirdi.
Böyle bir kararın Ortadoğu'nun güvenliği ve istikrarı üzerinde tehlikeli yansımaları olacağına dikkati çeken Kral Abdullah, bu durumun Müslümanlar ve Hristiyanların duygularını tahrik edeceğini ve ABD yönetiminin barış sürecini devam ettirme gayretlerini zayıflatacağını belirtti.
Tunus: Kudüs'ün yasal ve tarihi konumu korunmalı
Tunus da Kudüs'ün yasal ve tarihi konumunun muhafaza edilmesinin zorunlu olduğu vurgusunu yaptı. Dışişleri Bakanlığı`ndan yapılan yazılı açıklamada, Tunus Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi'nin, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile telefonda görüştüğü aktarıldı. Görüşmede ikilinin, Kudüs'ün yasal ve tarihi konumunun korunmasının zorunlu olduğunu vurguladığı bilgisi paylaşıldı.
Suudi Arabistan: Müslüman halkları tahrik eder
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Trump'la yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin kirlli girişiminin, barış müzakerelerine zarar vereceği ve bölgede gerginliği tırmandıracağı uyarısında bulundu.
Trump'ı, Kudüs'ün statüsüyle ilgili herhangi bir değişikliğin, barış müzakerelerine zarar vereceği ve bölgede gerginliği artıracağı konusunda uyaran Selman, Kudüs'ün konumu itibarıyla ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ilk kıblesi olmasından dolayı böylesi tehlikeli bir adımın dünyadaki tüm Müslüman halkları tahrik edeceğini vurguladı.
Kral Selman ayrıca Suudi Arabistan'ın geçmişten bu yana Filistin halkına ve tarihi haklarına destek verdiğini belirtti.
AB de karşı çıktı
AB, Kudüs'ün statüsünde değişikliğe neden olacak herhangi bir karar ya da tek taraflı eylemin dünya genelinde yansımaları olacağı uyarısında bulundu. Birlikten yapılan açıklamada, "AB, Kudüs'ün statüsünde değişikliğe neden olacak herhangi bir karar ya da bireysel eylemin ciddi sonuçları olacağını düşünüyor. Böyle bir karar, dünya çapındaki kamuoyunda yankı uyandırabilir." değerlendirmesi paylaşıldı.
İsrail-Filistin arasındaki barış sürecine odaklanılması çağrısı yapılan açıklamada, ABD yönetiminin Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanıması halinde barış sürecinin olumsuz etkileneceği uyarısı yapıldı.
Açıklamada, AB'nin anlamlı bir barış sürecinin tekrar başlatılması için tüm taraflarla irtibatta kalmaya devam edeceği bildirildi.
Çin'den ABD'ye Kudüs uyarısı
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, "Pekin yönetimi, sınırları 1967'de çizilmiş ve başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız Filistin devletinin kurulmasını destekliyor." dedi.
Gıng, düzenlediği günlük basın toplantısında, "Kudüs'ün statüsünün karmaşık ve hassas olduğunu" belirtti. Washington yönetimine "barışın korunması için dikkatli davranması" çağrısını yapan Gıng, "İlgili tüm taraflar, Filistin sorununun çözümünde uzun vadede atılan temelleri sarsarak yeni bölünmelere yol açmaktan kaçınmalıdır." dedi.
"Planın bölgedeki mevcut gerginliği körüklemesinden endişe duyuyoruz." diyen Gıng, "Pekin yönetimi, sınırları 1967'de çizilmiş ve başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız Filistin devletinin kurulmasını destekliyor." ifadelerini kullandı.
Fransa: ABD'nin planı endişe verici
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD'nin tek taraflı olarak Kudüs'ü işgalci israil'in başkenti olarak tanıma ihtimalinin endişe verici olduğunu kaydetti. Trump ile bir telefon görüşmesi yaparak bu endişesini ileten Macron, Kudüs'ün statüsüne ilişkin kararın Filistin ve israil tarafları arasında yürütülecek barış görüşmelerinde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Rusya ABD'nin Kudüs adımından endişeli
Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, ABD'nin planıyla ilgili olarak “Böyle bir adımın atılması halinde durumun daha da karmaşık hale gelmesinden endişe duyuyoruz.” dedi.
Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas`ın önceki gün Kudüs'ün statüsüyle ilgili son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiklerini hatırlattı.
Kudüs'ün statüsüyle ilgili son gelişmeleri “karmaşık” olarak niteleyen Peskov, “Böyle bir adımın atılması halinde durumun daha da karmaşık hale gelmesinden endişe ediyoruz.” dedi. Peskov, henüz resmi olarak duyurusu yapılmamış bir karar üzerine fazla yorum yapmak istemediklerini sözlerine ekledi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından bir süre önce yapılan açıklamada, Rusya'nın, Batı Kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanıdığı, Doğu Kudüs'ün ise gelecekte bir Filistin devletinin başkenti olması gerektiğine inandığı belirtilmişti.
NATO`dan skandal açıklama: Saygı duyuyoruz!
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD'nin, Kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanıma planının ülkenin kendi vereceği karar olduğunu ve bu karara "saygı duyduğunu" bildirdi.
Stoltenberg, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında düzenlenen NATO-Gürcistan Komisyonu toplantısının ardından basına açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD yönetiminin Kudüs'ü israil'in başkenti ilan etmesi planına yönelik bir soru üzerine Stoltenberg, "Bu tür konularda karar alma yetkisi ülkelere ait. Buna saygı duyuyorum." dedi.