• DOLAR 34.466
  • EURO 36.583
  • ALTIN 2925.299
  • ...
`Uluslararası toplum Arakan sorununun çözümüne dahil edilmeli`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ANKARA Merkezi New York'da bulunan ARU'nun Başkanı Uddin, Arakanlı Müslümanların uğradığı zulmü ve çözüm yollarını AA muhabirine değerlendirdi.

Eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan öncülüğündeki Arakan Danışma Komisyonu, Arakanlı Müslümanlara dair 24 Ağustos'ta bir rapor sundu. Raporda, Arakan'da ekonomik kaynakların federal yönetim ile eyalet yönetimi arasında adil olarak paylaştırılması, topraklarına el konulan Arakanlılara tazminat ödenmesi, Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık statüsü verilmesi gibi çağrılar yapıldı.

Uddin, bu çağrılar arasında, Arakanlı Müslümanlara Ulusal Doğrulama Kartı (NVC) verileceği konusunun endişe yarattığını dile getirerek, "NVC sistemi, Myanmar ordusunun, Arakanlı Müslümanlara zulüm politikasını güçlendirmek adına geliştirdiği bir sistem. Şimdi de Myanmar yönetimi tarafından kullanılıyor." diye konuştu.

Myanmar hükümetinin NVC sistemini uluslararası topluma ABD'deki "Yeşil Kart" sistemiymiş gibi pazarlamaya çalıştığına ancak işin iç yüzünün çok farklı olduğuna dikkati çeken Uddin, şunları kaydetti:

"NVC, Arakanlı Müslüman için Myanmar'da üçüncü sınıf olmaya giden bir yol. Bu sistemde diğer vatandaşlarla eşit haklara sahip olamıyorsunuz. Sosyal güvence, sağlık, eğitim, toprak sahibi olma hakkı yok. Temelinde hiçbir hak sağlamıyor. Köle konumuna geliyorsunuz."

Uddin, Arakanlı Müslümanların 1982'den önce birinci sınıf vatandaşken şimdi üçüncü sınıf vatandaş olmasının saçma olacağını ifade ederek, "NVC, en basit deyimiyle Myanmar yönetiminin yıllardır yürüttüğü ayrımcılık politikasının içerisinde. Şimdi kendilerine NVC verilmeye çalışılan Arakanlı Müslümanlar da topraklarını terk ediyor çünkü bu intihar olur." dedi.

Vatandaşlık hakları 1982'de çıkarılan kanunla ellerinden alınan Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor.

"Uluslararası toplum bu sorunun çözümüne dahil edilmeli"

Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadeleyi öne sürerek Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılarda, 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybederken, etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 300'e yakın köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edildi. 600 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden Bangladeş'e kaçtı.

Bangladeş yönetimi, Arakanlı Müslümanların topraklarına dönüşü için sık sık çağrılarda bulunuyor. Önceki gün Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında bir anlaşma imzalandığı duyuruldu ancak anlaşmanın detayları açıklanmadı.

Uddin, bu konuda da "Arakanlı Müslümanlar konusu, artık sadece Myanmar ve Bangladeş arasındaki bir mesele değil, bu küresel sorun. Uluslararası toplum bu sorunun çözümüne dahil edilmeli." dedi.

Arakanlı Müslümanların topraklarına dönmesi durumunda güvenliklerinin sağlanmasına ilişkin Uddin, şunları söyledi:

"Bangladeş ordusunun Arakan'da güvenliği sağlanmasına izin verilmez. Myanmar hükümetinin sağlaması da saçma olur çünkü Arakanlı Müslümanları zaten ordu öldürdü, yerinden etti. Arakan'a dönen Arakanlı Müslümanların güvenliği BM'ye bağlı bir barış gücü tarafından sağlamalı. Eğer yeterli güvenlik sağlanamazsa 2 yıl, 1 yıl ya da 6 ay sonra zulüm yeniden başlayabilir."

Wakar Uddin, Türkiye, krizin patlak verdiği ilk günden bu yana hem çeşitli siyasi girişimlerle hem de yaptığı yardımlarla Arakanlı Müslümanların en büyük umudu oldu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir