• DOLAR 32.455
  • EURO 34.749
  • ALTIN 2439.89
  • ...
`Zulümler, Irk Gözetmeksizin Uygulandı`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ADANA- Mustazaflar İle Dayanışma Derneği Adana Şubesi, Dünya Mustazafları Haftası münasebetiyle `Ümmetin Mustazafları Buluşuyor` paneli düzenleyerek dünya mazlum ve mustazaflarını yâd etti. Programa vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gözlendi.

Adana Ulus Düğün Salonunda saat 20.30 `da Kur`an tilaveti ile başlayan programa katılan Filistinli konuşmacı Muhammed Ebu Enes, yaşadığı bölgedeki, zulümleri aktarırken, Filistin sorunun sadece, Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların sorunu olduğunu dile getirdi.

"Gazze Bu Gün İslam`ın Kalesi Durumundadır"
Gazze`nin İslam ümmetine adeta kalkan olduğunu söyleyen, Ebu Enes sözlerine şöyle devam etti: "Birçok Müslümanda şu yanılgı mevcut, Filistin sorunu sadece Filistinlilerin sorunudur. Hayır bu çok yanlış bir algıdır. Filistin tüm Müslümanların sorunudur. Selahaddin Eyyubi Filistinli mi ki Filistin topraklarını Yahudilerin elinden almıştır. Hayır Filistinli değildir. Ama Selahaddin Eyyubi`deki Filistin ve Kuddüs anlayışı vahdet üzerine, İslam üzerine kuruluydu. Bugün bizde de bu anlayış olması gerekir. İsrail`in amacı vaadedilmiş topraklara sahip olmak. Bu topraklar, Türkiye`de Fırat`tan başlar ta Nil Nehrine kadar uzayıp gider. Bu alanda birçok ülke bulunmaktadır. İsrail bu topraklar almak için ilk önce Gazze`yi almak zorundadır. Bu gün Gazze İslam`ın kalesidir. Gazze düşerse tüm Müslümanların kalesi düşer. Ama Allah`a hamd olsun şimdiye kadar bu kaleyi tüm acı, sıkıntı, yokluk ve meşakkatlere rağmen bu kaleyi Gazzeli, Filistinli kardeşleriniz ayakta tutmayı başarmışlardır. " dedi.

"Zulümler, Irk Gözetmeksizin Uygulandı"
Filistinli konuşmacı Muhammed Ebu Enes`ten sonra bir konuşma yapan İstanbul Mustazaf Der Şube Başkanı Said Şahin ise Osmanlı`nın Batıya yönelişi ile birlikte zulümlerin artığı vurgusu yaparak konuşmasına şöyle devam etti: "Tarihsel süreç içerinde ümmetin yaşadığı acıların ırkı yoktur, ümmet her ırkta zalimler karşısında acılar yaşamıştır zulümler yaşamıştır. Batılılaşma ile birlikte Müslümanlar çok ciddi olarak zulümler yaşamaya başladı. Cumhuriyetin 1. Dünya Savaşında bu halk topyekûn olarak Kürt`ü ile Türk`ü ile Zazasıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, çok ciddi bir mücadele verdi. İşgalcileri bu ülkeden çıkaran Müslüman halk, bunu cihat anlayışıyla yapan Müslüman halk cumhuriyetin kuruluşundan sonra cumhuriyeti kuranlar tarafından çok ciddi zulümlere tabi tutuldu. Batının kanunları bu ülkede icra edilmeye çalışıldı. Şapka kanunu ile İslam`ı kisveye düşmanlık edildi. İslami eğitim sistemi değiştirilerek batı eğitim sistemi Müslüman halka dayatıldı. Medreseler kapatılarak buralarda eğitim görenler baskıya tabi tutuldu. Diğer taraftan Müslüman Kürt halkına yönelik çok ciddi zulümler yapıldı. Dinlerine, varlıklarına, kimliklerine yönelik zulümler yapıldı. Cumhuriyeti kuranlar Kürt-Türk âlimlerini darağaçlarında sallandırdılar. İstiklal mahkemelerini kurarak İslam`ın savunuculuğunu yapan âlimleri darağacına götürdüler. Şeyh Said`i bundan dolayı darağacından sallandırdılar. Bunu sadece Kürt Müslüman âlimlere yapmadılar. İslami savunan Türk Müslümanlara da aynısını uyguladılar. Şapka kanunu çıkmadan önce şapka ile yazdığı bir risaleden dolayı İskilipli Atıf Hoca darağacından idam ediliyor."

Zulümler Müslümanlara Uygulanmaya Devam Ediyor
Bu ülkede zulümlerin hala yaşandığına işaret eden Şahin, "Irkların kimliklerine, dillerine, benliklerine ve varlıklarına karşı çok zulümler işlendi ve bu zulümler yakın tarihimize kadar devam etti. 28 Şubatlar yaşandı bu ülkede, 28 Şubat Müslüman halka yapılmış bir darbedir. Müslüman halk sistemin silindirleri altında ezilmiştir, Başörtülü binlerce öğrencinin eğitim hakkı alındı ellerinden. Halen İslami dernek ve camialara yönelik zulümler yapılıyor, baskılar ve cezalar yağdırılıyor" diyerek Elazığ da İhya-Der`in 19 üyesine verilen 150 yıllık ağır hapis cezasını hatırlattı.


Şahin, mustazaflığın imanda zayıflık olmadığının altını çizerek, "Mustazaflık bedende mustazaflıktır. Mustazaflık bedende zayıf düşürülmüşlüktür, mustazaflık sosyal ve maddi hayatta zayıf düşürülmüşlüktür ama mustazaflık imandan zayıf düşürülmüşlük değildir. Mustazaflık inançta zayıf düşürülmüşlük değildir. Yeryüzünün en mustafa insanı Şehid Şeyh Ahmed Yasin`dir. Çünkü o boyundan aşağısı felç olmasına rağmen İsrail`in korkulu rüyası olmuştur. İsrail`i diz çöktürmüştür. Ve nihayetinde İsrail boyundan aşağısı felç olan Şeyh Ahmed Yasin`i füzelerle şehit etmiştir." dedi.

"Bu Ülkede Başörtüsü Yasağı ve Zulmü Yaşandıkça 28 Şubat Bitmemiştir"
28 Şubat`ın Müslüman halka yönelik yapılmış olan darbe olduğunu söyleyen Şahin, "Müslüman halk sindirildi ve sistem bir silindir gibi Müslüman halkın üzerinden geçti. O dönem güvenlik güçlerinin Müslüman halkın avına çıktığı dönemlerdir. İmam Hatip Liseleri bölümleri kapatıldı. Başörtüsü zulmünden dolayı on binlerce öğrenci üniversite haklarından mahrum edildi. Bugün deniliyor ki 28 Şubat süreci bitti müsebbipleri yakalandı. Zararı izale edildi diyorlar. Hayır, 28 Şubat halen devam ediyor başörtüsü halen serbest bırakılmadı. Başörtüsü zulmü halen bu ülkede yaşanıyor. Bu ülkede başörtüsü yasağı ve zulmü yaşandıkça bu ülkede 28 Şubat bitmemiştir. Bu ülkede İslami derneklere 28 Şubatlar yaşatılıyor. Bu toplumun dinini imanını kültürünü değerlerini ahlakını, geleceği olan nesilleri yetiştirmek ve onlara sahip çıkmak isteyen İslami eğitim veren ve mazlumların yanında mustazafların yanında haklarını savunan ve bu toplumun fakirliği ile mücadele eden derneklere yönelik çok ciddi baskılar yapılıyor." dedi.

Programa yapılan konuşmalardan sonra Grup İhya ve Grup Kervan`ın söylediği ilahi ve ezgiler ile son buldu.

(A. Hakim Kurt-İLKHA)

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir