MAK Araştırma, Değerlendirme, Danışmanlık, Müşavirlik, Organizasyon, İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi (MAK Danışmanlık), 178 kişilik saha ekibiyle bir haftadır Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bazı konuları içine alan kapsamlı bir araştırma yapıyor.

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, araştırmalar neticesindeki izlenimlerini Cafe Siyaset'te kaleme aldı.

Bölgede özellikle HÜDA PAR'ın güçlü bir etkiye sahip olduğunu, saha çalışmalarında bunu gördüklerini belirten Kulat, HÜDA PAR'ın "birebir temasa dayalı bir politikayla her yerde olduğunu ve toplumsal akreditasyonu yakaladığını" söyledi.

Görevden alınan belediyeler bir yana; görevdeki belediyeler hakkında aynı parti mensuplarının, kendi partilerinin belediyesi hakkında birçok suçlama yaptıklarını belirten Kulat, suçlamaların imar ve mali konular üzerinde yoğunlaştığını söyledi.

Kulat, "Hangi başkanı sorsanız 'O yakında istifa edecek.' deniliyor. Suçlamalar, imar ve mali konular üzerinde yoğunlaşıyor. Bölgede mali konular dışında belediye başkanlarına yönelik suçlamalarda ikinci sırada FETÖ'cü, üçüncü sırada PKK'lı suçlaması yapılıyor. Bu anlamda değişim süreci bölgede iyi/doğru yönetilmiyor." dedi.

"Bölgede uyuşturucuya ulaşmak çaya, kahveye ulaşmak kadar kolay"

Özellikle Şanlıurfa'da uyuşturucu ve madde bağımlıları sayısının çok yüksek olduğunu kaydeden Kulat, yetkililerin derhal bu duruma el atmaları gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Çocukları madde bağımlısı olmuş ailelerle konuştum. İfade edilen rakamların onda biri doğruysa ülkemizin geleceği tek kelimeyle tehdit altında demektir. Gencecik çocuklarımız elden gidiyor. Devlet yetkilileri içinde şüphesiz gayretli olanlar var, ama durum bizzat cumhurbaşkanının el koyması gerektiği kadar vahim. Rakamlar binlerle ifade ediliyor. Bölgede uyuşturucuya ulaşmak çaya, kahveye ulaşmak kadar kolay. Değerler erozyonu yaşayan bir gençlik var. Şanlıurfa özelinin ama genelde Güneydoğu'nun en belirgin özelliği nüfusu çok genç ve bu gençlik resmen zehirleniyor. Halkın iddiaları korkunç."

Kulat, PKK'nin bölge insanının manevi değerleriyle mücadele ettiğini belirterek, "MAK Danışmanlık Güneydoğu saha araştırmamızda bizi şaşırtan bir başka konu; dün tesettürden, namus ve iffetten en küçük taviz vermeyen bölge insanının, bugün başını açtığı gencecik kızını dağa, meçhule yollaması... PKK, bölge insanını değerler anlamında da felç etmiş. Kimsenin ne giydiği ne giymediği elbette bizim konumuz değil. Bizim dikkat çekmek istediğimiz konu terör örgütünün bölge insanının manevi değerlerini yıkıyor olması. Farklı etnisite, mezhep ve meşrepleriyle asırlar boyu saygı/sevgi birlikteliğinde buluşurken temel referans olan İslam dininin engin hoşgörüsüyle kucaklaşan toplumun dinsizleştirilme çabası ve bu çabanın yansımasını gençler arasında görmek cidden çok üzücü..." ifadelerini kullandı.

"Belediyelere atanan mülki idare kökenli kayyumların, belediye başkanlığı yaparken kaymakam ve vali gibi davranmaya devam etmelerinin sorun olduğunu" kaydeden Kulat, halka temas ve gönüllere dokunma sorunu yaşandığını vurguladı.

"Bölgede HÜDA PAR yoğun hissediliyor"

HÜDA PAR'ın çalışmalarına, bölgedeki etkinliğine ve toplumun artan teveccühüne de işaret eden Kulat, "Bölgede HÜDA PAR yoğun hissediliyor. İlginç ve yıllar önceki Refah Partisi benzeri birebir temasa dayalı bir politikayla her yerdeler. Üzerlerindeki 'negatif Hizbullah algısını' aşarak toplumsal akreditasyonu yakalamaya başlamışlar. Gençlik kolları ve özellikle kadın kolları çok yoğun çalışıyor." şeklinde belirtti.

"Herkes rakibini çirkin ithamlarla suçluyor"

Son olarak Kulat, "AK Partililer özetle 'birbirini yiyorlar...' AK Parti kendi muhalefetini (!) hem de en acımasız şekilde inşaa etmiş görünüyor. Herkes rakibini FETÖ'cü, yolsuz, hırsız vesaire çirkin ithamlarla suçluyor. Bu ithamlar; vekillere, belediye başkanlarına, il-ilçe yöneticilerinin hepsine yapılıyor." dedi.

Ayrıca, Doğruhaber gazetesine de konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kulat, şu ifadeleri kullandı:

"Gördüğümüz kadarıyla bölgede HÜDA PAR, HDP ve kısmen de AK Parti'den boşalan yerleri doldurmaya çalışıyor. Geçmişte HÜDA PAR'a karşı oluşturulan negatif algının çok ciddi şekilde kırılmaya doğru gittiği çalışmalarımıza yansıdı. Bunu yapmış olduğumuz araştırmalarda görüyoruz. Bizim araştırmacılarımız insanlara gittiklerinde orada özellikle kadın ve gençlik kollarının büyük gayret içerisinde olduğunu söylüyorlar. Bölgede neredeyse çalınmadık kapı bırakmadıklarına şahit olduk. Aynı şekilde ana kademede yoğun tempoyla çalışıyor. HÜDA PAR güneydoğuda üçüncü bir parti olduğunu ciddi şekilde hissettiriyor. Yüzdeli oranlara çok yansımasa da gelecek için umut vadediyor. HÜDA PAR'ın geçen yıl yaptığımız anketlerden sonra bir yıl içeresinde oylarını neredeyse yüzde yüz oranında arttırdığını görüyoruz. Bu rakam toplumsal teveccüh açısından çok büyük bir rakam. Konuyu bu anlamda çok önemsedim. Özellikle İslami ifadelerinin toplumdaki muhafazakar profilde karşılığının yüksek olduğunu gördük. HÜDA PAR'ın Kürt ve dindarların partisi olmasının ötesinde Türkiye'de her soruna eğilen ve her konuyla ilgilenen bir görüntü vermesi gerekiyor. Gerçekte bu böyle fakat toplum bunu böyle tanımıyor. Bunu da anlatmak gerekiyor." (İLKHA)