Yok, yok daha derin düşünmeliyim. Kesin derneklerdeki kitaplıklardalar, dergilerin, kuranı kerimlerin arasındalar, hard diskteler, flash bellekteler, sim kartlardalar, fayansların altındalar, hele hele duvar içlerini geçmemek lazım…
Böyle saçmalıkları dile getirmeye kalksam her halde soluğu sarı binada (Akıl ve ruh hastalıkları hastanesi) almam gerekirdi. Çünkü bunu küçücük çocuğa dahi söylesen seni dalgaya alır ki aklı başında olan Müslümanların tavrını demiyorum artık.
 

Meğerse çok yanılmışım. Ne akıllıymışım be! Hani benden iyi bir fantastik kurgu roman, gerçek dünyada yaşanamayacak olaylar içeren edebi eserler, yazarı veya iyi bir dedektifte olabilirmiş! Hadi oradan seslerinizi duyar gibiyim ama siz siz olun içinizde kalsın söylemeyin. Bu söylediklerim harfiyen yaşandı yaşanmaya da devam ediyor.
Geçen hafta İstanbul merkezli, Bu hafta ise Diyarbakır merkezli; Elazığ, Batman, Şırnak, Urfa, Mardin… Gibi il ve ilçelerinde “CMK’nın 102. Maddesi gereği tahliye edildikten sonrada ortalıktan kaybolan Hizbullah Ana Dava sanıklarının yakalanması amacıyla gerçekleştirilen baskınlar, gözaltılar yapıldı.” (Batman Valiliği tarafından yapılan açıklama).
Hem dediğim yerlere baskınlar düzenlendi hem de dediğim şekilde aramalar yapıldı. Heyt be! Yüz de yüz isabet. Artık tebrikleri kabul edebilirim. Çiçekler terfi edeceğim yeni büroma lütfen!
 

Peki, ne suçları var bu kurumların, bu insanların? “Hizbullah sanıklarının kaçmalarına yardım ve yataklık etme." (Batman Mustazaf-Der Genel Sekreteri ve Peygamber Sevdalıları Platformu Başkanı Ekrem Gülşen dernek yöneticilerinin bu tür iddialarla gözaltına alındığını serbest bırakılınca belirtti.) Sonuç olarak; “Suç yok suç unsuru yok, komplo var iftira var.” (Mustazaf-Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz) Gözaltına alınanların serbest bırakıldıklarını da göz önünde bulundurursak ne amaçlıyorlar, niçin yapılıyor bu baskınlar? “Yapılan bu hukuksuz baskınlar bizi sindirmek için yapılıyor.” (Mustazaf-Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz). Doğru söze ne hacet. Aksini düşünen varsa lütfen doktora görünsün.
Ya da “Bu kişilerle ilgili yurtdışı çıkış yasağı da var. Bu kişilerle ilgili gümrük kapıları uyarılmış durumda ilk günden beri. Yurtdışı çıkış olmasını mümkün görmüyoruz, bu mümkün değil” diyen içişleri bakanının çizilen imajını düzeltmek için mi yapılıyor? Hani insanca girmek varken evlere veya derneklere kapıları kırılarak girilmesi çok içerlenildiğinin göstergesi değildir de nedir?
Eğer Mekke’de-işkencelerin, sürgünlerin, sıkıntıların, zorlukların… Olduğu yer- Müslüman olanların Medine’de-her açıdan rahatlığın ve gücün… Olduğu yer- dönmelerini umuyorlarsa koca bir yanılgıda olduklarını belirtmeme gerek olmadığını; herhalde bunu düşünecek kadar da basirete sahip olduklarını umuyorum.
Veya… Biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek (Bakara suresi:155) tehdit ediyorlarsa hiç boşuna yorulmasınlar zaten hepsi buna iman etmiş ve birçoğu da bu imtihanı vermiş.

Lütfen dikkat!!!
Yaptığım derin araştırmalar (kuyuya taş atmalar) neticesinde şu sonuçlara vardım: Kayıp Hizbullah mensuplarının davalarına bakan hâkim ve savcılar onları devletten kaçırıp özel mekânlarda saklıyor olabilirler (Soruşturma lazım!). Ya da takibe gönderilen polisler görmezden gelmişlerdir.(Açığa alın hepsini!). Hele hele AKP ve CHP partilerinin destek verdiklerini düşünmüyor değilim (bu şimdilik biraz zayıf ihtimal ama taş düştü bir kere). Daha aklımda ne film-fırıldaklar dönüyor bir bilseniz… Neyse önemli değil. Bu dediklerim çıksın hepsini paylaşacam söz! Sakın ha bunlar (komplolar) tutmaz demeyin; “Ya tutarsa…” Tutmazsa da izi kalır değil mi?
İbrahim Mutahhar / Kayseri – Yaş: 23

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.