"Sorunsuz bir taşımacılık için meslek erbapları muhatap alınmalı"
Okul Servis Yönetmeliği`ne ilişkin yapılan yeni düzenlemeyi değerlendiren Gaziantep Servisçiler Odası Başkanı, servisçilerin sürekli değişen programlar karşısında ne yapacaklarını şaşırdığını söyledi.
Okul Servis Yönetmeliği'ne ilişkin yapılan yeni düzenleme, dün 4 bakanın düzenlemiş olduğu ortak bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Yeni düzenlemeyi değerlendiren Gaziantep Servis Araçları İşletmecileri Odası Başkanı İsmet Özcan, yönetmelikte pek bir değişikliğin olmadığını, dün açıklanan bazı maddelerin zaten uygulamada olduğunu söyledi.
Yeni düzenlemeyi İLKHA'ya değerlendiren Özcan, servisçilerle ilgili yapılan düzenlemelerde sahada olmalarına rağmen muhatap alınmadıklarını ve bundan dolayı eğitim döneminin başlamasıyla birlikte her gün gündemde olmalarından ise rahatsız olduklarını söyledi.
Servisçilikle ilgisi olmayanların yaptığı hataların bütün servisçilere mal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Özcan, sorunların çözülmesi için yetkililerin, meslek odalarıyla masaya oturup sorunları birlikte çözeceklerine inandığını belirtti.
Türkiye'de eğitim sisteminde yaşanan birçok soruna rağmen sürekli servisçilerin gündemde olmasının adil olmadığını belirten Özcan, "Bu yıl maalesef servis gündemi ile başladık, servis gündemi ile devam ediyoruz. Fakat işin sıkıntılı olan noktası ise İstanbul ve İzmir'de yaşanan bir olay servisçilik mesleğiyle ilgisi olmayan kişinin yapmış olduğu bir olaydır. Korsan araç ve okulda yaşanan bir olay var. Bu olayda ne servisçinin ne de okulun bir kriteri yok. Ama bu olay ise bütün servisçilere mal edildi. Buradaki araç korsan okul zaten kanuna uygun değilmiş kapandı. Bu olayın bizimle bir alakası yok." dedi.
Özcan, Gaziantep'te öğrenci taşımacılığı yapmak isteyen sürücü ve firmaların çok detaylı incelemeler dâhilinde yapılan denetim ve eğitimler sonucu öğrenci taşımacılığını yapabildiğini belirterek, "Biz bu tür olaylar yaşamamak için elimizden geleni yapıyoruz. Gaziantep'te servisçilik yapabilmek için 26 yaş üstü olması lazım. Yedi yıllık ehliyeti, savcılık belgesi, GBT'si tertemiz olan, sağlık raporu uygun olan ve ikametgahı uygun olan kişiler olması gerekiyor. İzin belgesi olan araçlarımızın tamamında bu evraklar mevcuttur." ifadelerini kullandı.
"Sürücülerimizin tamamı üniversitede dersler aldılar"
Sorunsuz bir taşımacılık için Türkiye'de ilk defa oda olarak kentte bulunan tüm servis sürücülerine 11 ana dalda eğitim verdiklerini belirten Özcan, her yıl periyodik olarak servis sürücülerinin bu eğitimden geçirildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz Gaziantep olarak biraz daha şanslıyız. Büyükşehir belediyemiz öncülüğünde yapmış olduğumuz ve yine Gaziantep Üniversitesi'nden almış olduğumuz eğitim var. Bakanlıklar bunu daha yeni mecbur ediyor. Fakat biz aslında bunu uyguluyoruz. Bizim zaten daha önceden il milli eğitim müdürlüğünden ve trafikten aldığımız sertifikalarımız var. Biz bunu taşımacılığı daha iyi nasıl yapabiliriz diye düşündük. Büyükşehir Belediyemizle beraber Gaziantep'te Üniversitesi'nde 11 ana dalda sürücülerimize eğitim verdik. Çocuk psikolojisi, ergen psikolojisi, güvenli sürüş, hukuksal haklarımız ve öfke kontrolleri gibi dallarda 11 ana derste eğitimler aldık. Bu eğitim 7 gün sürdü, 7 gün boyunca sürücülerimizin tamamı üniversitede dersler aldılar. Bununla yetinmeyip daha sonra sürücülerimizi bir sınava tabi tuttuk. Bu sınavdan geçen her sürücümüz sertifikasını aldı. Sınava yaklaşık bin 500 sürücümüz katıldı. Bin 350'ye yakın sürücü bu sınavlardan başarılı oldu. Gaziantep'te sertifikası olmayan sürücülere de izin belgesi verilmiyor. Bakanlık herhalde Gaziantep'i 2 yıl geriden takip ediyor."
Servisçilerle ilgili yapılan düzenlemelerde ise sahada olmalarına rağmen muhatap alınmamalarına da tepki gösteren Özcan, "Dört tane bakanımız bir araya geldi bir çalıştay yaptılar. Bu çalıştaya bizim 4-5 oda başkanımız davet edildi. Fakat oda başkanlarımızın söylediklerinin hiçbir maddesi gündeme alınmadı. Bu toplantıda bakanlar oturup bir karar verdiler. Fakat sahada olan bizleriz, bizim fikrimiz alınmadı. Alınsa bile hayata geçilmedi. Asıl yanlışlık buradadır." şeklinde konuştu.
"Biz en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızı taşıyoruz"
Gaziantep'te servisçilerin yaşadığı sorunları da dile getiren Özcan, "Araçlarda takip cihazı, kameralar, otomatik kapı, üç noktalı emniyet kemeri, hostes olsun ve buna benzer diğer talepler elbette bunların olması gerekiyor. Biz ülkemizin geleceğini, en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızı taşıyoruz. Fakat bundan önce yapılması gereken ise servis esnafı para kazanamıyor. Bu yıl okul saatleri değişti. Okullar çıkışları birbirine girdi. Biz ancak iki ve üç servis yapabilmeliyiz ki para kazanmalıyız. Gaziantep'te en yakın mesafe 130 TL, biz 100 TL alıyoruz. Bu araç 16 kişilik, 16 kişi binse bin 600 TL yapar. Bu araç bir okula daha gitse 3 bin 200 TL yapıyor. Ben bu 3 bin 200 TL ile okula mı, şirkete mi aidat mı vereyim? Şoförün parasını mı, hostesin parasını mı vereyim, yakıtı mı ödeyeyim, araçtaki sensörü mü alayım? Bu parayla hangisini yapalım? Biz bu işi zevkine yapmıyoruz. Bu iş geçim kaynağımız." diye konuştu.
Sorunsuz bir taşımacılık için yapılan yeni tüm düzenlemelerde meslek erbaplarının muhatap alınması gerektiğini belirten Özcan, Bakanlık uygulaması ile Gaziantep'in okul saatlerinin birbiri ile çeliştiğini ve öğrenci ile velilerin asıl sorununun erken saatte başlanılan eğitim olduğunu ifade etti.
"Görüşümüz alınmalıdır"
Özcan, "Bakanlık bu işleri yaparken veya İl Milli Eğitim Müdürlüğü bizi çağırmalı, bizim görüşümüzü almalıdır. Biz şu an servisçiler olarak okul saatlerinde bir saat içerisinde sıkışık kalmışız, ya çıkış saati ya da giriş saati birbirine uymuyor. Biz ya çocukları erken bırakıyoruz ya da arkadaşlarımız hız yapmak zorunda kalıyor. Bu saatler değişirken bizim önerilerimiz dikkate alınmalıdır. Bir servis en azından üç servis yapabilmelidir. Eğer servisçi para kazanırsa en kaliteli aracı da alır ve her türlü imkânı da sağlar. Ama şu anda bir okula gidebiliyoruz. Ancak 3 bin 200 TL para alıyoruz, cebimizde asgari ücret parası bile kalmıyor. Bu işlemlerin hepsini yapabilmemiz için en az 6 bin TL para lazım. İŞ-KUR herkese işçi veriyor, devlet işsizlik maaşı ödüyor. Hosteslerimizin maaşlarını eğer devlet İŞ-KUR'dan karşılarsa iyi olur, hostes bize amirlik yapabilir. Ama mevcut sistemde benim yanımda çalışan hostes bana tutanak tutabilir mi? Çünkü maaşını ben veriyorum, böyle bir şey mümkün değildir. Çünkü uygulaması yoktur. Ayrıca son çıkan yönetmelikte şöyle bir sıkıntı var. Bir veli sürücüyü üç defa şikayet ettiği zaman izin belgesi iptal edilecek. Bugün her meslekte olduğu gibi, her toplumda olduğu gibi art niyetli insanlar da var. İki insanın bir sürücüyü şikâyet etmesi ile sürücünün izin belgesi iptal edilecek. Devlet servis yönetmeliği çıkartırken veliye, öğretmene, öğrenciye ve hatta hostese yetki vermiş. Ama bu mesleğin başında olan insanlara, sivil toplum kuruluşlarına, odalara bir yetki vermemiş. Devlet lütfen yetkilerini bizimle paylaşması gerekiyor, bize de bazı yetkiler vermesi gerekiyor. Her türlü hesap bize soruluyor, her türlü olumsuzluk bize yansıyor, her türlü şikâyet bize geliyor. Ama bize gelince bir yetkimiz yoktur. Biz ne yapacağız? Bu işler masa başında olmuyor. Sahadaki insanların söylediklerinin dikkate alınması gerekiyor." diye belirtti.
Yetkililerin çözüm konusunda kendilerini dinlemediğinden yakınan Özcan, son olarak şunları söyledi:
"Belgelerle araç sürülmüyor. Önce insanı, esnafı rahatlatacaksınız. Gaziantep'te Allah'a şükürler olsun çok büyük bir problemimiz yok. Ama diğer illerdeki meslektaşlarımız evine ekmek bile götüremiyor. Bu kişinin bunları uygulaması çok zor. Ya bu kişi bu mesleği bırakacak ya da başka bir işle uğraşması gerekiyor. Bizim Gaziantep'te bu mesleğe yeni giren hiçbir sürücümüz yoktur. Şu anki araç sayımızda yeterli, boş araçlarımızda var. Yeni plaka açılmadığı içinde dört yıldan beri bu işe acemi kimse girmedi. Gaziantep'te bu mesleği yapanlar şu an en az dört-beş yıllık servisçidir. 26 yaşından büyüktür." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)