• DOLAR 34.547
  • EURO 36.639
  • ALTIN 2920.341
  • ...
Erdoğan: ABD banka görevlimizi itirafçı duruma düşürme gayretinde
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grup toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.

2019 hazırlıkları çerçevesinde üzerinde dikkatle durulması gereken hususlardan birinin de reform sürecini kesintisiz bir biçimde devam ettirilmesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin önünde önemli bir fırsatın olduğunu ifade etti ve "2019 Kasım'ında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, yeni sisteme geçişi sağlayacak uyum yasalarının çıkartılması gerekiyor. 16 Nisan'da başardığımız yönetim sistemi değişikliğini, önümüzdeki dönemde yönetim reformuyla taçlandırmalıyız." ifadelerini kullandı.

"Uyum yasalarını, sadece anayasa ve kanunlardaki eski sisteme dair ifadelerin yenisiyle değiştirilmesi olarak anlar ve uygularsak, bu fırsatı heba etmiş oluruz." uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyum yasalarını, aynı zamanda köklü bir yönetim reformu hâline dönüştürerek, Türkiye'ye tarihî bir katkı daha yapabileceklerini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Geçtiğimiz 15 yılda yaptığımız tüm reformlara rağmen hâlâ obez bir devlet yönetimine sahibiz. Dikkat ediniz, devletin büyük olması farklıdır, güçlü olması farklıdır; obez olması, hantal olması, verimsiz olması daha farklıdır. Bizim devletimiz elbette büyük olacaktır, güçlü olacaktır. Ama hantallığın, kaynak ve zaman israfının, daha pek çok hastalığın sebebi olan obezlikten devletimizi kurtarmamızın şart olduğu da bir gerçektir. Ancak bu şekilde devlet yönetimini daha sağlıklı, daha etkin, daha hızlı, daha verimli hâle getirebiliriz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçiş için gereken uyum yasalarını hazırlarken, işte bu bakış açısıyla hareket etmeliyiz. Bize lazım olan reform mahiyetindeki düzenlemelerdir."

Müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesiyle ilgili yapılan değişiklik sürecinde yaşananları aktardı ve "CHP'lilerin bu konuda yürüttükleri muhalefet tarzı ve üslubu, milletten, milletin değerlerinden, tarihinden, kültüründen ne kadar kopuk olduklarını bir kez daha ortaya sermiştir. Memleketin ve milletin hayrına her konuda olduğu gibi, bu hususta da Anayasa Mahkemesi'ne gitmeleri bizi şaşırtmadı. Kimilerinin uzmanlık alanı ülkeye hizmettir, kimilerinin uzmanlık alanı da mahkeme kapılarını aşındırmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Anayasa Mahkemesi'ni olur olmaz sebeplerle meşgul etmenin, CHP'nin ihtisas alanı hâline dönüştüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Haklarıdır, elbette saygı duyarız. Ama bu meseleyi tartışma biçimlerine asla saygı duymadık, duymayacağız. Böyle bir konuyu çocuk gelinlerden çok eşliliğe kadar, akla, mantığa, hakikatlere aykırı zeminlere çekenleri milletimize teşhir etmek boynumuzun borcudur. Türkiye'de laiklik kavramıyla ilgili olumsuz bir algı varsa, bunun en büyük sebebi, ana muhalefet partisinin, ta tek parti döneminden beri kavramı yanlış yere oturtma çabasıdır. Bu bir eser-i cehalettir. Laikliği milletin değerlerine, tarihine, kültürüne karşı bir kalkan hâline getirmeye çalışırsanız, elbette hoşnutsuzluk ortaya çıkar."

"Laiklik üzerinden herkesi hizaya sokma anlayışının miadı dolmuştur"

Erdoğan, "Halbuki devletin dini inançlar karşısındaki tarafsızlığı anlamına laiklik, bizim de kabul ettiğimiz ve uygulanması gerektiğine inandığımız bir kavramdır. Olur olmaz her konuyu laiklik üzerinden eleştiren, kendisinden başka herkesi bu kavram üzerinden hizaya sokmaya çalışan CHP anlayışının miadı artık dolmuştur." sözlerine yer verdi.

"Din ile bağlantılı bir konu olduğu zaman hop oturup hop kalkıyorlar"

Söz konusu değişikliğin, 'tapu kadastro müdürlerine nikâh kıyma yetkisi verilmesi' şeklinde TBMM'ye gelmesi durumunda CHP'nin herhangi bir itirazının olmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar ne yazık ki din ile bağlantılı bir konu olduğu zaman hop oturup hop kalkıyorlar, sıkıntı burada" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belki de, CHP'nin bambaşka gayelerle sürekli gündemde tuttuğu laiklik tartışmasının ülkemize en hayırlı neticesi, işte bu olmuştur" şeklinde konuştu.

Rakka'da PKK posterlerini asılması

ABD ile pek çok kez görüşmelerine rağmen ABD'nin Suriye'de, PYD ve YPG'yle birlikte Rakka operasyonunu yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peki, Rakka'daki bölücü terör örgütünün dev posterlerinin asılmasını, ey Amerika, sen neyle izah edeceksin? Biz söyledik inanmadın, artık televizyon ekranlarında, kamera çekimlerinde bütün gerçekler ortada; neyle izah edeceksin?" şeklinde seslendi.

İdlib'deki operasyonun büyük ölçüde neticelendiğini, şimdi önlerinde Afrin konusunun olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların hepsi bizim için birer tehdittir ve biz ülkemiz için tehdit oluşturacak her alanda kararlıyız, bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Buralardan taviz veremeyiz. İşte daha önce de söyledik, bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın vurabiliriz." açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'da PKK mensuplarının düzenlediği gösteri öncesinde Alman polisinin resmî sosyal medya hesabından 'bu akşam sizin için görevdeyiz' şeklinde mesaj yayınladığını; Fransa'da devlet televizyonu binasına PKK elebaşının posteri asıldığında Fransız polisinin izlediğini hatırlattı ve "Hani PKK Avrupa Birliği üyeleri olarak terör örgütüydü? Neyi izliyorsun, neyi seyrediyorsun, niye indirmiyorsun? Bu soruyu sormak bizim hakkımız değil mi? Bu nasıl dostluktur?" şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin Soros'u durumunda olan kişinin havası çıktı meydana"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: "FETÖ'yle irtibatı ve belki iltisağı sebebiyle birisini gözaltına alıyorsunuz, kendisini istemeye yüzleri tutmadığı için olsa gerek, 'diplomatik dokunulmazlığı var' diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Böyle bir şey de yok. 'Belki yutarlar' diye buradan giriyorlar. Öyle yok, kime neyi yutturuyorsunuz? Ajanlık faaliyeti sebebiyle yakayı ele vermiş isimler konusunda, 'sivil toplum kuruluşu temsilcisiydi, medya mensubuydu, iyi insandı, güzel vatandaştı' gibi güzellemelerle hedef saptırılmaya çalışılıyor. İşte buyurun, Başkonsoloslukta çıkanla o STK mensubuydu dedikleri o Türkiye'nin Soros'u durumunda olan kişinin havası çıktı meydana, bağlantılar çıkıyor meydana. Siz kime neyi yutturuyorsunuz? Bu milleti içeriden vurmaya gayret edenlere karşı milletçe, beraber dik duracağız, kararlı duracağız ve gereken hesabı da soracağız."

ABD'nin; Irak'ta bizzat kendi adıyla, Suriye'de ise PYD, YPG, SDG gibi isimlerle PKK'yı desteklediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güya operasyon yaptıkları ve bölücü terör örgütünün kontrolüne bıraktıkları bölgede, oraya sevk ettikleri silah yüklü tır sayısı kadar dahi DEAŞ'lı terörist yok" dedi ve ekledi: "Her terörist için bir tır silah gönderdikleri yalanına bizi inandırmaya çalışacak kadar da pişkince bir tavır içindeler."

ABD'de tutuklu bulunan Halk Bank Müdür Yardımcısı

Rakka'da suçüstü yakalanınca ABD'nin, PKK elebaşı için "Öcalan saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir" açıklaması yaptığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ifadenin ABD gibi bir ülkeye yakışmadığını söyledi ve şu değerlendirmelere yer verdi: "Hani siz demokrasinin beşiğiydiniz? Sizin gücünüz, Tayyip Erdoğan'ın 13 tane korumasına -ki bunlar Amerika'yı çoğu zaten görmemiş- onlar için gözaltı kararı çıkarmaya yeter. Bir diğer taraftan bakıyorsunuz çok daha enteresan; bir bankamızın 6 kere ABD'ye girip-çıkan görevlisini 7. kez girişinde gözaltına almaya yeter. Ondan sonra da köşeye sıkıştırarak 'şunları söylemen hâlinde şu kadar, şunları söylemen hâlinde bu kadar' demek suretiyle de itirafçı durumuna düşürmenin gayreti içerisine girerler. Takipçisiyiz, bu işler bittiği zaman da ha biz dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz, bunların hepsini de açıklayacağız." (İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir