İnsanlık Tarihinin Unutmayacağı Kara Bir Leke
Halepçe Katliamı nedeniyle açıklamalarda bulunan STK`lar ve kanaat önderleri, Halepçe`nin insanlık tarihine karan bir leke olarak geçtiğine dikkat çekerek, Müslümanların yaşananları unutma gafletine düşmemesi gerektiğini belirtti.
VAN - Irak ve İran arasındaki bir kent olan Halepçe `de 16 Mart 1988` de tarihte eşine az rastlanır bir katliam yapıldı. Saddam Hüseyin`in kimyasal silahları on binlerce Müslüman Kürd`ün katledilmesine ve o günden bu yana yüz binlerce insanın da sakat kalmasına neden oldu.
O günden bu yana unutulmayan ve hatırlandıkça lanetlenen Halepçe katliamının üzerinden 24 yıl geçti. On yıllardır İslam ümmetinin tepkisine hedef haline gelen bu melun saldırının 24. Yıl dönümünde açıklamalarda bulunan STK`lar ve kanaat önderleri yaşanan bu melun vakadan yıllar sonra Müslümanlara aynı çağrıda bulunuyorlar. Müslümanlar feraset sahibi olmalı ve yaşadıklarını unutma gafletine düşmemelidirler.
Onlara Göre İslam`dan Yana Tavır Alanlar Yok Edilmeliydi
Mustazaf-Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz, Halepçe katliamının büyük bir zulüm olduğunu ve bu zulümde timsah gözyaşı döken batı ülkelerinin de katkısı olduğunu belirtti. Yılmaz, "O gün emperyalist batı ülkeleri Saddam`a destek veriyor yaptıkları katliamları görmezden geliyordu. Yine o dönemde Müslüman Kürd halkına karşı Saddam`ın kullandığı silahları ve kimyasal bombaları bu ülkeler Saddam`a sağlıyorlardı. İslami bir devrim yapmış İran`a karşı Saddam`ın zafer elde etmesi için her türlü destek verildi. İslam`dan yana tavır alan kim olursa olsun onlara göre yok edilmeliydi. Halepçe halkı da dindarlığıyla ve İslami kişiliğiyle ön plana çıkıyordu. O dönemde İran`da İslami inkılâbın gerçekleşmesi sonucu Halepçe`nin tercihini İslami İran`dan yana koyması kendilerine yapılan vahşice katliamın dünya emperyalist ülkelerince meşru görülmesi için yeterli bir nedendi" tespitinde bulundu.
On Binlerce Biçare İnsan Vahşice Katledildi
Saddam ve katliamcı ordusunun kadın çocuk ve yaşlıları öldürmede hiç tereddüt etmeyecek kadar vahşi olduğunu ve bu cesaretlerini kendilerine destek veren emperyalist batıdan aldıklarını belirten Yılmaz, "Halepçe`de bulunan insanların birçoğu yaşlı insanlar, kadınlar ve çocuklardı. On binlerce biçare insan vahşice katledildi. Emperyalist ülkeler ki bunların başında Amerika geliyor; Irakta katliamı yaptırdıkları Saddam ile işleri bittikten sonra Saddam`a ne yaptıklarını hep beraber gördük. Kendi inisiyatifleriyle bir piyonlarına işlettikleri katliamları Saddam`a mal ederek ve bunu bahane ederek Irak`a giriyor ve yüz binlerce Müslüman`ı katlediyor. Tabi bu kuklalar da işleri bittiğinde çöplüğe atılmaya mahkûmdular. Amerika bu şekilde aslında Halepçe`de işlediği katliamın üstünü örtüyor ve sanki Halepçe`de katledilen insanların hesabını soruyormuş gibi bir role giriyor" dedi.
Şeyh Said`le Beraber Katliama Tabi Tutulduk
"Bizler dünya üzerinde yaşanan bu trajedileri göz önünde bulundurmak ve dünya coğrafyasında Müslümanlara yönelik işlenen katliamları göz önüne getirmek için Martın 3. Haftasını Mustazaflar Haftası olarak ilan ettik" diyen Yılmaz, "Müslümanlara karşı yapılan katliamlarda belki de hafızalarımızdan hiç silinmeyecek olan birçok olay yaşandı. Bunlardan biri ve belki de en önemlisi Halepçe katliamıdır. Ya da Suriye`de yaşanmış Hama Katliamı veya Bosna`da yaşanan katliam. Saymakla bitmez. Binlerce İslami şahsiyet ortadan kaldırıldı. Şeyh Ahmet Yasin bunların en belirgin örneğidir. Yaşadığımız ülkede de bunlardan geri kalır şeyler yaşanmadı. Milli şef dönemini yaşayan bir ülke olarak bizler İslami hassasiyetlerimizden dolayı Şeyh Saidle beraber katliama tabi tutulduk. Bir üstat Bediüzzamanı hatırlayın. Ömrü zindanlarda ve sürgünlerde geçti. Sebep? Tamamıyla İslami şahsiyetinden dolayı. Evet, biz de bu zulmün en ağırını yaşadık. Bu dönemlerde yaşadığımız Zilan deresi katliamı, Dersim katliamları, Bingöl`de yapılan katliamların tamamı bir kara leke olarak ortada duruyor. Yaşanan tüm bu haksızlıkları, zulümleri unutmamak ve unutturmamak gerekir. Bu örnekleri her hatırladığımızda bu zulümleri işleyenleri kınıyor ve lanetliyoruz" açıklamasında bulundu.
On Binlerce Müslüman Kürd Bu Katliamda Öldürüldü
Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş hoca ise Halepçe katliamını İslam dünyasında yaşanan ve ibret alınması gereken acı olaylardan biri olarak niteledi. Göktaş hoca, "Bu olayın aslında bize şunu öğretmesi gerekirdi ancak maalesef öğrenemedik. Müslümanların ilk olarak kendi Firavunlarını kendi elleriyle alaşağı etmeleri gerekir. Bunu başaramadığımız için başımıza gelmiş bir olaydır bu. İslam dünyasının her yerinde yaşanan acı bir gerçektir bu. On binlerce Müslüman Kürd bu katliamda öldürüldüler. Hem de çok feci bir şekilde. Kadın çocuk demeden büyük bir katliam işlendi. Bunda tabi en büyük etken, yani olayın baş mimarı kendi Firavunumuz Irak`ın firavunu Saddam idi. Tabi dışarının daha büyük Firavunları da bu katliama göz yummuş hatta destek olmuşlardı. Tabi ne acıdır ki bu gün bakıyoruz, Saddam Firavununa o zulmü o gün işletenler bu gün gelmiş bizi ondan kurtarmaya çalışıyorlar. Hem de onun katlettiğinden daha fazla insanımızı katlederek. Bu olaylar bizi bir nebze de uyandırmalı" uyarısında bulundu.
Kendileri İçin Her Şeyi Mubah Görüyorlar
Zalimlerin bizim bildiğimizden daha zalim ve daha acımasız olduğunu belirten Göktaş hoca, "Onların o gülen yüzüne aldanmamalı. Halepçe katliamı Müslümanların birçok yönden üzerinde durması gereken bir meseledir. Bilmeliyiz ki Saddam daha o gün alaşağı edilmeliydi. Hak buydu. Ancak bakıyoruz ki bu zalimler o gün değil de, bu gün yapıyorlar bunu. Bu da bize şunu gösteriyor. Demek bu adamların biz Müslümanları düşündüğü yok. Bunlar işlerine geldiği gibi hareket ediyorlar. Kendileri için her şeyi mubah görüyorlar. Ama bizler başımızdaki firavunları def etmek istersek bunu kesinlikle kabul etmezler. O durumda bizler terörist oluruz, anarşist oluruz, bölücü oluruz. Zaten tarihte de böyle değil mi?" dedi.
Halepçe Katliamını Yapanların İbretlik Sonuna Hepimiz Şahit Olduk
İşlenen katliamın perde gerisinin sanıldığı kadar net olmadığına işaret eden Özgür - Der Van Şubesi Başkanı Fuat Değer, "Katliamın yıl dönümünde yapılanları nefretle kınıyor ve lanetliyoruz" dedi. Değer, "Bu yıl da ümmetin başı sağ olsun diyoruz. Halepçe katliamını yapanların ibretlik sonuna hepimiz şahit olduk. İslam dünyasında Saddam ve Saddam gibi zalim rejimlerin sonunun farklı olmayacağını sünetullah bize gösteriyor" açıklamasında bulundu.
Bu Tür Zulümler Tek Başına Kimsenin İşleyebileceği Katliamlar Değildir
Müslümanlar olarak yeryüzünün bütün mazlum milletlerinin yanında olarak meselelere karşı uyanık olmamız gerektiğine işaret eden Değer, "Halepçe katliamında kullanılan silahların Türkiye üzerinden, İskenderun limanından geçtiği hakkında yıllarca söylentiler dolaştı. Bu tür zulümler tek başına kimsenin işleyebileceği katliamlar değildir. Bu nedenle olayın bütün fotoğrafının ortaya çıkmadığı kanısındayız. Sadece Saddam`ın devrilmesi ve idam edilmesiyle Halepçe katliamının intikamı alınmış olmayacaktır" diye konuştu.
Bütün Dünya Bilir ki Bu Katliamın Arka Planında Amerika Vardır
Yaşanan katliamların emperyalist batının gerçek yüzünü ve tarih boyunca sergilediği çifte standardı ortaya koyduğuna işaret eden Erdem Der Başkanı İsmail Almalı, "Amerika tarih boyunca şu stratejiyi ön plana çıkarmıştır. Evet, biz öldürüyoruz ancak özgürlük için öldürüyoruz. Her ne yaparsak yapalım mutlaka haklıyız. Biz efendi, siz Müslümanlar ise kölelerimizsiniz. Dolayısıyla `bırakın hak talep etmeyi konuşmaya bile hakkınız yoktur. Her halükarda haklı olan biziz` der ve yüzsüzlükleriyle dünyada dolaşırlar. Bütün dünya da bilir ki bu katliamın arka planında Amerika vardır. O dönemde kendilerine maşa olarak kullandıkları Saddam sadece bir piyondu. Bu katliamla on binlerce insanın katledilmesiyle iş bitmemiş, o günden bu yana 100 binlerce insan soludukları gazların etkisiyle ölmüş ya da sakat kalmışlardır. Malumunuz son özgürleştirme! Operasyonunda da Amerika büyük bir katliam daha yaptı. Bu sefer de dikkat ederseniz yıllar önce katliama tabi tutulan bir milleti kendi tarafına çekmiş ve onların elleriyle yapmak istediklerini yapıyorlar. Dikkat ederseniz her dönem için kendisine bir piyon bulmak için hiç zorlanmayan Amerika`ya, Müslümanlar ancak daha ferasetli ve küresel bir ümmet anlayışıyla karşı koyabilirler" dedi.
Afganistan`da Hayatını Kaybeden İnsanlarımızın Sayısı 10 Halepçe Katliamını Geçti
"Halepçe`nin acısını benliğimizde hissettik ve günlerce ağladık ızdırabını yaşadık" diyerek o gün yaşanan acıları yâd eden kanaat önderlerinden Osman Gülaçar Hoca, Halepçe`nin yakın tarihimizin yüz karası bir hadise olduğunu ve bütün dünyanın gözleri önünde Avrupa`nın, Amerika`nın satmış olduğu kimyasallar ile gerçekleştiğini belirtti.
Halepçe`nin asıl katillerinin ABD ve emperyalist güçler olduğunu söyleyen Osman Hoca, "Zamanında bu katliamı Halepçe`de kimyasallarla yapan katil ABD, bu gün yanı başımızda Afganistan`da bunu vahşi askerleriyle ve diğer kan kusan silahlarıyla yapıyor. Afganistan`da hayatını kaybeden insanlarımızın sayısı 10 Halepçe katliamını geçti. Daha 2 gün önce yaşadık. Bir Amerikalının 17 insanımızı keyfi bir muamele ile katledildiğine şahit olduk" ifadelerini kullandı.
Halepçe Müslümanların Meselesidir
Halepçe`de yaşanan acıların aynı zamanda bizim de acımız olduğunu belirten Osman hoca, "O insanlar bizim kardeşlerimizdir. Orada Müslüman oldukları için bir halk katledildi. Ama hamd olsun Müslümanlar bu konuda hep duyarlı oldular ve o meşum olayı hiçbir zaman gündemden düşürmediler ve inşallah düşürmeyeceklerdir de. Her ne kadar bazı kesimler bu gibi meseleleri kendi emelleri için zaman zaman sahiplendilerse de iyi bilelim ki onlar Müslüman`dılar. Halepçe de Müslümanların meselesidir" dedi.
Müslümanların Boyunlarının Borcudur ki Bu Değerleri Unutturmasınlar
"Zaman içerisinde Halepçe gibi şeyh Said kıyamı gibi mevzularda unutturulmaya çalışılmış ve asıl mecralarından koparılmaya çalışılmıştır" diyen Osman Hoca, "Bu konuda Müslümanların boyunlarının borcudur ki bu değerleri unutturmasınlar, onlara sahip çıksınlar, çocuklarına adeta bir ninni gibi onların o şerefli ve kutlu davasını ve kıyamlarını anlatsınlar. Kürt insanı eğer şeyh Said`in tamamıyla İslami bir kıyam ortaya koyduğunu ve Halepçe`de katledilen insanlarımızın İslami kimliklerinden dolayı katledildiklerin bilirse o zaman bu noktada bu meseleleri istismar edenlere de prim vermeyeceklerdir" dedi.
O günden bu yana unutulmayan ve hatırlandıkça lanetlenen Halepçe katliamının üzerinden 24 yıl geçti. On yıllardır İslam ümmetinin tepkisine hedef haline gelen bu melun saldırının 24. Yıl dönümünde açıklamalarda bulunan STK`lar ve kanaat önderleri yaşanan bu melun vakadan yıllar sonra Müslümanlara aynı çağrıda bulunuyorlar. Müslümanlar feraset sahibi olmalı ve yaşadıklarını unutma gafletine düşmemelidirler.
Onlara Göre İslam`dan Yana Tavır Alanlar Yok Edilmeliydi
Mustazaf-Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz, Halepçe katliamının büyük bir zulüm olduğunu ve bu zulümde timsah gözyaşı döken batı ülkelerinin de katkısı olduğunu belirtti. Yılmaz, "O gün emperyalist batı ülkeleri Saddam`a destek veriyor yaptıkları katliamları görmezden geliyordu. Yine o dönemde Müslüman Kürd halkına karşı Saddam`ın kullandığı silahları ve kimyasal bombaları bu ülkeler Saddam`a sağlıyorlardı. İslami bir devrim yapmış İran`a karşı Saddam`ın zafer elde etmesi için her türlü destek verildi. İslam`dan yana tavır alan kim olursa olsun onlara göre yok edilmeliydi. Halepçe halkı da dindarlığıyla ve İslami kişiliğiyle ön plana çıkıyordu. O dönemde İran`da İslami inkılâbın gerçekleşmesi sonucu Halepçe`nin tercihini İslami İran`dan yana koyması kendilerine yapılan vahşice katliamın dünya emperyalist ülkelerince meşru görülmesi için yeterli bir nedendi" tespitinde bulundu.
On Binlerce Biçare İnsan Vahşice Katledildi
Saddam ve katliamcı ordusunun kadın çocuk ve yaşlıları öldürmede hiç tereddüt etmeyecek kadar vahşi olduğunu ve bu cesaretlerini kendilerine destek veren emperyalist batıdan aldıklarını belirten Yılmaz, "Halepçe`de bulunan insanların birçoğu yaşlı insanlar, kadınlar ve çocuklardı. On binlerce biçare insan vahşice katledildi. Emperyalist ülkeler ki bunların başında Amerika geliyor; Irakta katliamı yaptırdıkları Saddam ile işleri bittikten sonra Saddam`a ne yaptıklarını hep beraber gördük. Kendi inisiyatifleriyle bir piyonlarına işlettikleri katliamları Saddam`a mal ederek ve bunu bahane ederek Irak`a giriyor ve yüz binlerce Müslüman`ı katlediyor. Tabi bu kuklalar da işleri bittiğinde çöplüğe atılmaya mahkûmdular. Amerika bu şekilde aslında Halepçe`de işlediği katliamın üstünü örtüyor ve sanki Halepçe`de katledilen insanların hesabını soruyormuş gibi bir role giriyor" dedi.
Şeyh Said`le Beraber Katliama Tabi Tutulduk
"Bizler dünya üzerinde yaşanan bu trajedileri göz önünde bulundurmak ve dünya coğrafyasında Müslümanlara yönelik işlenen katliamları göz önüne getirmek için Martın 3. Haftasını Mustazaflar Haftası olarak ilan ettik" diyen Yılmaz, "Müslümanlara karşı yapılan katliamlarda belki de hafızalarımızdan hiç silinmeyecek olan birçok olay yaşandı. Bunlardan biri ve belki de en önemlisi Halepçe katliamıdır. Ya da Suriye`de yaşanmış Hama Katliamı veya Bosna`da yaşanan katliam. Saymakla bitmez. Binlerce İslami şahsiyet ortadan kaldırıldı. Şeyh Ahmet Yasin bunların en belirgin örneğidir. Yaşadığımız ülkede de bunlardan geri kalır şeyler yaşanmadı. Milli şef dönemini yaşayan bir ülke olarak bizler İslami hassasiyetlerimizden dolayı Şeyh Saidle beraber katliama tabi tutulduk. Bir üstat Bediüzzamanı hatırlayın. Ömrü zindanlarda ve sürgünlerde geçti. Sebep? Tamamıyla İslami şahsiyetinden dolayı. Evet, biz de bu zulmün en ağırını yaşadık. Bu dönemlerde yaşadığımız Zilan deresi katliamı, Dersim katliamları, Bingöl`de yapılan katliamların tamamı bir kara leke olarak ortada duruyor. Yaşanan tüm bu haksızlıkları, zulümleri unutmamak ve unutturmamak gerekir. Bu örnekleri her hatırladığımızda bu zulümleri işleyenleri kınıyor ve lanetliyoruz" açıklamasında bulundu.
On Binlerce Müslüman Kürd Bu Katliamda Öldürüldü
Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş hoca ise Halepçe katliamını İslam dünyasında yaşanan ve ibret alınması gereken acı olaylardan biri olarak niteledi. Göktaş hoca, "Bu olayın aslında bize şunu öğretmesi gerekirdi ancak maalesef öğrenemedik. Müslümanların ilk olarak kendi Firavunlarını kendi elleriyle alaşağı etmeleri gerekir. Bunu başaramadığımız için başımıza gelmiş bir olaydır bu. İslam dünyasının her yerinde yaşanan acı bir gerçektir bu. On binlerce Müslüman Kürd bu katliamda öldürüldüler. Hem de çok feci bir şekilde. Kadın çocuk demeden büyük bir katliam işlendi. Bunda tabi en büyük etken, yani olayın baş mimarı kendi Firavunumuz Irak`ın firavunu Saddam idi. Tabi dışarının daha büyük Firavunları da bu katliama göz yummuş hatta destek olmuşlardı. Tabi ne acıdır ki bu gün bakıyoruz, Saddam Firavununa o zulmü o gün işletenler bu gün gelmiş bizi ondan kurtarmaya çalışıyorlar. Hem de onun katlettiğinden daha fazla insanımızı katlederek. Bu olaylar bizi bir nebze de uyandırmalı" uyarısında bulundu.
Kendileri İçin Her Şeyi Mubah Görüyorlar
Zalimlerin bizim bildiğimizden daha zalim ve daha acımasız olduğunu belirten Göktaş hoca, "Onların o gülen yüzüne aldanmamalı. Halepçe katliamı Müslümanların birçok yönden üzerinde durması gereken bir meseledir. Bilmeliyiz ki Saddam daha o gün alaşağı edilmeliydi. Hak buydu. Ancak bakıyoruz ki bu zalimler o gün değil de, bu gün yapıyorlar bunu. Bu da bize şunu gösteriyor. Demek bu adamların biz Müslümanları düşündüğü yok. Bunlar işlerine geldiği gibi hareket ediyorlar. Kendileri için her şeyi mubah görüyorlar. Ama bizler başımızdaki firavunları def etmek istersek bunu kesinlikle kabul etmezler. O durumda bizler terörist oluruz, anarşist oluruz, bölücü oluruz. Zaten tarihte de böyle değil mi?" dedi.
Halepçe Katliamını Yapanların İbretlik Sonuna Hepimiz Şahit Olduk
İşlenen katliamın perde gerisinin sanıldığı kadar net olmadığına işaret eden Özgür - Der Van Şubesi Başkanı Fuat Değer, "Katliamın yıl dönümünde yapılanları nefretle kınıyor ve lanetliyoruz" dedi. Değer, "Bu yıl da ümmetin başı sağ olsun diyoruz. Halepçe katliamını yapanların ibretlik sonuna hepimiz şahit olduk. İslam dünyasında Saddam ve Saddam gibi zalim rejimlerin sonunun farklı olmayacağını sünetullah bize gösteriyor" açıklamasında bulundu.
Bu Tür Zulümler Tek Başına Kimsenin İşleyebileceği Katliamlar Değildir
Müslümanlar olarak yeryüzünün bütün mazlum milletlerinin yanında olarak meselelere karşı uyanık olmamız gerektiğine işaret eden Değer, "Halepçe katliamında kullanılan silahların Türkiye üzerinden, İskenderun limanından geçtiği hakkında yıllarca söylentiler dolaştı. Bu tür zulümler tek başına kimsenin işleyebileceği katliamlar değildir. Bu nedenle olayın bütün fotoğrafının ortaya çıkmadığı kanısındayız. Sadece Saddam`ın devrilmesi ve idam edilmesiyle Halepçe katliamının intikamı alınmış olmayacaktır" diye konuştu.
Bütün Dünya Bilir ki Bu Katliamın Arka Planında Amerika Vardır
Yaşanan katliamların emperyalist batının gerçek yüzünü ve tarih boyunca sergilediği çifte standardı ortaya koyduğuna işaret eden Erdem Der Başkanı İsmail Almalı, "Amerika tarih boyunca şu stratejiyi ön plana çıkarmıştır. Evet, biz öldürüyoruz ancak özgürlük için öldürüyoruz. Her ne yaparsak yapalım mutlaka haklıyız. Biz efendi, siz Müslümanlar ise kölelerimizsiniz. Dolayısıyla `bırakın hak talep etmeyi konuşmaya bile hakkınız yoktur. Her halükarda haklı olan biziz` der ve yüzsüzlükleriyle dünyada dolaşırlar. Bütün dünya da bilir ki bu katliamın arka planında Amerika vardır. O dönemde kendilerine maşa olarak kullandıkları Saddam sadece bir piyondu. Bu katliamla on binlerce insanın katledilmesiyle iş bitmemiş, o günden bu yana 100 binlerce insan soludukları gazların etkisiyle ölmüş ya da sakat kalmışlardır. Malumunuz son özgürleştirme! Operasyonunda da Amerika büyük bir katliam daha yaptı. Bu sefer de dikkat ederseniz yıllar önce katliama tabi tutulan bir milleti kendi tarafına çekmiş ve onların elleriyle yapmak istediklerini yapıyorlar. Dikkat ederseniz her dönem için kendisine bir piyon bulmak için hiç zorlanmayan Amerika`ya, Müslümanlar ancak daha ferasetli ve küresel bir ümmet anlayışıyla karşı koyabilirler" dedi.
Afganistan`da Hayatını Kaybeden İnsanlarımızın Sayısı 10 Halepçe Katliamını Geçti
"Halepçe`nin acısını benliğimizde hissettik ve günlerce ağladık ızdırabını yaşadık" diyerek o gün yaşanan acıları yâd eden kanaat önderlerinden Osman Gülaçar Hoca, Halepçe`nin yakın tarihimizin yüz karası bir hadise olduğunu ve bütün dünyanın gözleri önünde Avrupa`nın, Amerika`nın satmış olduğu kimyasallar ile gerçekleştiğini belirtti.
Halepçe`nin asıl katillerinin ABD ve emperyalist güçler olduğunu söyleyen Osman Hoca, "Zamanında bu katliamı Halepçe`de kimyasallarla yapan katil ABD, bu gün yanı başımızda Afganistan`da bunu vahşi askerleriyle ve diğer kan kusan silahlarıyla yapıyor. Afganistan`da hayatını kaybeden insanlarımızın sayısı 10 Halepçe katliamını geçti. Daha 2 gün önce yaşadık. Bir Amerikalının 17 insanımızı keyfi bir muamele ile katledildiğine şahit olduk" ifadelerini kullandı.
Halepçe Müslümanların Meselesidir
Halepçe`de yaşanan acıların aynı zamanda bizim de acımız olduğunu belirten Osman hoca, "O insanlar bizim kardeşlerimizdir. Orada Müslüman oldukları için bir halk katledildi. Ama hamd olsun Müslümanlar bu konuda hep duyarlı oldular ve o meşum olayı hiçbir zaman gündemden düşürmediler ve inşallah düşürmeyeceklerdir de. Her ne kadar bazı kesimler bu gibi meseleleri kendi emelleri için zaman zaman sahiplendilerse de iyi bilelim ki onlar Müslüman`dılar. Halepçe de Müslümanların meselesidir" dedi.
Müslümanların Boyunlarının Borcudur ki Bu Değerleri Unutturmasınlar
"Zaman içerisinde Halepçe gibi şeyh Said kıyamı gibi mevzularda unutturulmaya çalışılmış ve asıl mecralarından koparılmaya çalışılmıştır" diyen Osman Hoca, "Bu konuda Müslümanların boyunlarının borcudur ki bu değerleri unutturmasınlar, onlara sahip çıksınlar, çocuklarına adeta bir ninni gibi onların o şerefli ve kutlu davasını ve kıyamlarını anlatsınlar. Kürt insanı eğer şeyh Said`in tamamıyla İslami bir kıyam ortaya koyduğunu ve Halepçe`de katledilen insanlarımızın İslami kimliklerinden dolayı katledildiklerin bilirse o zaman bu noktada bu meseleleri istismar edenlere de prim vermeyeceklerdir" dedi.
Fikret Özkan - İLKHA