• DOLAR 32.586
  • EURO 35.057
  • ALTIN 2458.575
  • ...
İlahi Lütuflar 6
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İREM GÜLTEKİN / Doğruhaber

Şekur olan Yüce Mevla`mızın adıyla…

Nimetlerine karşı yapılan kavli ve fiili şükrün karşılığını bolca veren Allah`a (cc) hamd olsun. Kendi rızası için kullara yardım eden ve bunun karşılığında hiç beklenmedik bir anda Yaratıcısının aşikâr yardımına mazhar olan kulları pek nicedir…

“Hayır, sizin Mevla`nız Allah`tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.”     (Al-i İmran s. 150)

İnsanlar hayatlarının her alanında farklı farklı imtihanlara tabi tutulur. Kimisi malıyla… Kimisi canıyla… Şüphesiz Rabbimiz kuluna sadece gücünün yettiği yükü yükler. Kimisi şükreder, sonu selamet olur. Kimisi ah vah eder, sonu hazin olur.

Rabbimizin lütfettiği günlerden bir gündü. Çocuğumuz bayağı hastalanmış onu acil hastaneye götürmüştük. O zamanlar Rabbimin Lütfu durumum gayet iyiydi. Sosyal ilişkilerimde ticaretle uğraştığım için iyiydi. Çevremde bu sebeple genişti. Durum böyle olunca işimi kolaylıkla halledebiliyordum.

Doktor çocuğumuzu muayene ettikten sonra, benden bazı ilaçlar alıp gelmemi istedi. Bunun için tam çıkış kapısına yaklaşırken bir kalabalık olduğunu fark ettim. Kapıya vardığımdan gördüğüm manzara beni dehşete düşürdü. Kapının önünde elinde yarı baygın olan çocuğuyla beraber içeri girmek isteyen bir bayan vardı. Ama nafile anne içeri girmek istedikçe hemşire ve hastabakıcı ona engel oluyordu. Annenin çaresiz feryatlara yüreğimi yakmıştı. “Çocuğum ölmek üzere ne olur bir şey yapın, içeri alın” diye feryat ediyordu. Gözyaşları çaresizliğinin en büyük işaretiydi.

Onun bu feryadına karşılık hemşire ‘sigortan yok, bu sebeple giremezsin` diyerek engel olmaya devam ediyordu. Devletin hastanesinde sigorta yok diye çocuğa müdahale edilmiyordu. Bu durum karşısında elbet kayıtsız kalamazdım. Hemen doktor ve hemşireye onları içeri almalarını bütün masrafları benim karşılacağımı belirttim. Gereken yapıldı çok şükür. Doktorun çocuk için yazdığı ilaçları alıp sonra da onları evlerine bıraktım.

Benim için o gün çaresiz gözyaşları içinde ağlayan anne öylesine dualar etmişti ki bu içime ayrı bir huzur katmıştı. Bu olayın üzerinden birkaç yıl geçmişti. İkamet ettiğim yerde İslami çalışmalarım din düşmanlarının gözüne batmış ki beni tutuklamak için harekete geçmişlerdi. Zalimin zindanına düşmemek için bulunduğum yerden ayrılmak zorunda kalmıştım. Bana ait olan her şeyi orda bırakmıştım.

Arandığım için çalışma imkânım da yoktu. Bu zor zamanlarda çocuğum hastalandı. Elimde hiçbir imkânım kalmamış çaresiz bir şekilde ne yapacağımı düşünüyordum. Son çare mecbur bütün risklere rağmen hastaneye gittik. Eşim çocuğu bağrına basmış sessiz sessiz ağlıyordu. Malum sigortamız da artık olmadığı için öylece bekliyorduk. En güzel yardımcıma sığınmaya dua etmeye başladım. O anda içeri giyimi bayağı iyi olan bir bayan girdi. Kadın doktorun karşısına geçti öyle konuşurlarken konu çaresizliğe geldi. Doktor bizi işaret ederek bayana:

-Görüyorsunuz hanımefendi, insanlarımız çok çaresiz şu gördüğünüz hasta çocuğun sigortası olmadığı için ne yapacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz, dedi. Bayan bizi biraz süzdükten sonra “İnsanlık öldü mü? Lütfen ne gerekiyorsa yapın bütün masraflar benden” dedi. İnanamadım. Sübhanallah Rabbimin yardımıyla her şey yoluna girmişti. Hastanede işimiz bittikten sonra bizi arabasıyla da eve bıraktı. Eve varınca aklıma yıllar önce rabbimin rızası için yardım ettiğim o bayan geldi. Rabbim için çaresiz birine yardımcı olmuştum. Rabbim de benim en zor zamanımda bana yardım etmişti. Sevinç ve şükürle gözlerimizden yaşlar döküldü.

(Dua Yayıncılıktan çıkan ve Ömer Saruhan`ın kaleme aldığı İlahi Armağanlar isimli eserinden derlenmiştir.)

Bu haberler de ilginizi çekebilir