• DOLAR 35.449
  • EURO 36.537
  • ALTIN 3084.27
  • ...
Suç ve Ceza: Bir babanın çığlığı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mustafa Karakaş / Doğruhaber / Haber/Yorum

Önceki gün Adana`da bir baba 13 yaşındaki kızına tecavüz eden bir kişiyi öldürdü. Gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolü için hastaneye getirilen elleri kelepçeli babanın söyledikleri son yüzyılda yaşadığımız travmayı gözler önüne seriyordu.

"Öldürdüğüm kişi 13 yaşındaki kızıma tecavüz etti.” Diyen babanın ne sözlerinde ne de gözlerinde en ufak pişmanlık emaresi yoktu. “Ben bu cinayeti, başka kızların başına gelmesin diye işledim” diyen babanın bu sözlerinin hukuki karşılığı ne kadar var; ya da  “Sayın Cumhurbaşkanım size yalvarıyorum, bir kanun çıkarın bu tecavüzcülerin gereken cezasını verin" diyen babanın çığlıkları muhtemelen duyulmayacak

Bu çığlıklar son 100 yılın çığlıklarıdır… Osmanlının yüzlerce yıl uyguladığı şer`i hukuk ile toplumsal vicdandan neş`et eden örfi hukuk yerine toplum yapımızla zerre kadar ilgisi olmayan batı sistematiğinin kopyala yapıştır tutmadıysa zımbala usulü bu toprakların insanın üzerine giydirilen gömleğin dar olduğu, bu bedene asla ve kata uymadığı ifade edilen örnekle de anlaşılmaktadır…

O halde ne olmalı?

Bu toprakların genetiğine uygun bir hukuk sistematiğimizin kurulmasının zamanı gelmedi mi?

Yabancı yasalardan yararlanılarak hazırlanan kanunların toplumun din, örf, gelenek ve ahlak kuralları ile uyuşmaması ve suç ile cezanın oransızlığı meseleleri içinden çıkılmaz hale sokmaktadır.  Toplumsal vicdan bu ve benzeri durumlarda babanın ceza almaması gerektiğini haykırırken hukuk sistemimizin yetersizliği ve toplumsal ruha uygunsuzluğu acilen giderilmelidir.

Her ne kadar dünya genelinde tecavüz vakalarına verilen cezalar ile Türkiye`de verilen ceza arasında bir paralellik olsa da toplumsal yapımız verilen cezanın yetersizliği noktasında neredeyse hem fikir. O halde maşeri vicdanın tecavüze idam isteği devlet mekanizması tarafından ciddiye alınmalı ve bu suça talep edilen cezanın verilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır…

Elbette ideal bir İslam toplumu oluşmadığı için bu ceza sert bulunabilir amma velakin bu ceza yönteminin uygulanması ile beraber cezanın caydırıcılığı yeni saldırganlıkların önüne geçebilecek ve hem kadınlar hem de küçük yaşta çocuklar daha iyi korunmuş olacaklardır.

Kahir ekseriyetinin Müslüman olduğu bir toplumda halk eğer ceza hukukunca kısasın olmasını talep ediyorsa-ki evladına tecavüz edilen babanın aldığı toplumsal desteğe bakılırsa- evet, halk kısasın uygulanmasını istiyorsa devlete düşen halkının taleplerini dikkate almak ve bu konuda yasal mevzuatı şekillendirmektir. Devlet mevzuatta değişime gitmediği takdirde yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi baba bu cezayı saldırgana kesiyor ve çocuğunu savunduğu için cezaevine girmesi toplumsal vicdanı yaralıyor

 



 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir