AFAD'da Deprem Danışma Kurulu Toplantısı yapıldı
Deprem Danışma Kurulu'nun 2017 yılı ikinci toplantısı, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın katılımıyla AFAD'da yapıldı.
AFAD koordinasyonunda Türkiye'deki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, akademisyenlerin ve sivil toplum örgütlerinin depremle ilgili tavsiye kararları aldıkları Deprem Danışma Kurulu'nun 2017 yılı ikinci toplantısı, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu'nun katılımıyla yapıldı.
Toplantı açılışında bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Akdağ, "Son 36 yılda 21 binden daha fazla canımızı depremde kaybetmişiz. Afete bağlı can kayıpların yüzde 97'si de deprem kaynaklı." dedi.
Afet riskinin azaltılması ve farkındalığın artırılması konusunun, kısa dönem tedbirler ve acil durum kadar önemli olduğunu belirten Akdağ, şunları söyledi: "17 Ağustos itibariyle 1999'da 18 bin 373 can kaybının, 48 bin 901 yaralımızın olduğu çok ağır bir deprem geçirdik ve 547 bin bina o zaman bundan etkilendi. Ağır hasarlılar, orta hasarlılar, az hasarlılar, yıkık ve ağır hasarlı bina sayımız 113 bin olarak belirlenmişti."
Toplantıda, "Türkiye Deprem Tehlike Haritası" ve "Türkiye Deprem Bina Yönetmeliği" gibi konuların da gündemlerinde olacağını kaydeden Akdağ, "Bugünkü gündem maddelerimizden birisi de depremle ilgili farkındalık ve iletişim. Bir taraftan bilim adamları, bir taraftan uygulayıcılar, medya ve toplum arasında deprem tehlikesinin anlaşılmasına yönelik iletişim yöntemlerini konuşacağız." ifadelerini kullandı.
Akdağ'ın ardından söz alan AFAD Başkanı Güllüoğlu ise kurulun önemli bir vazifeyi icra etmek için kurulduğunu ifade ederek, deprem gerçeğinin daha etkili bir şekilde ele alınacağını söyledi.
Afet risklerinin azaltılması konusunun dünyadaki afet literatüründe artık çok daha fazla konuşulduğunun altını çizen Güllüoğlu, "Afet risklerinin azaltılması artık dünyada geniş bir çalışma alanı. Deprem Danışma Kurulu'nun çalışmalarını da bu anlamda çok önemsiyoruz. Tabiri caizse bu kurul harp zamanında da darp zamanında da çalışmalarına devam etmeli." şeklinde konuştu.
Deprem iletişimi konusunda da paydaş kurum ve kuruluşlarla işbirliğinin önemini vurgulayan Güllüoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Deprem iletişimi hassas bir konu. Kamuoyunda farklı açıklamalardan ötürü oluşan kafa karışıklığıyla ilgili gereken hassasiyeti göstermemiz lazım. Bu durum afet risklerinin azaltılmasıyla da alakalı. Depremin tarihini kimse bilemez ama herkes her an depreme hazırlıklı olmalı." (İLKHA)