ENES DURMAZ –DOĞRUHABER

14 Temmuz`da Mescid-i Aksa içerisinde 3 Filistinliyi katleden işgalci israil, bu katliam sonrası Mescid-i Aksa ve çevresinde bir dizi zorba uygulamalara imza attı. Mescid-i Aksa`yı 2 gün boyunca Filistinlilere kapatan işgalci israil daha sonra kapılara metal dedektörler yerleştirerek Aksa`ya girişleri zorlaştırdı. 14 Temmuz`da başlayan bu zorbalığa bir buçuk milyar İslam aleminin sessizliğine rağmen sayıları çok az da olsa ölümüne ve kahramanca mücadele veren Filistinliler, bu süreçte 15 kardeşini şehit verdi. Filistin Enformasyon Merkezi`ne göre bu olaylarda 1400 kişi yaralanırken, 400`den fazla kişi de tutuklandı. 

EBU ZUHRİ: İŞGALCİ İSRAİL, TERÖRÜN SEMBOLÜ

İslamî Direniş Hareketi (HAMAS) liderlerinden Sami Ebu Zuhri, Mescid-i Aksa savaşının Filistin halkının sahip olduğu hakkın kırmızı çizgi olduğunu gösterdiğini söyledi. Ebu Zuhri yaptığı açıklamada, işgalci israil`in terörün sembolü olduğunu ve bölgedeki halkların gerçek düşmanı olduğunu ifade etti.

EBU MERZUK: YAŞANANLAR, SİYONİST REJİMLE ARKASINDA DURANLARA BİRER TOKATTIR

İslamî Direniş Hareketi (HAMAS) Siyasi Birimi üyesi Musa Ebu Merzuk, Kudüs halkının işgalcinin Mescid-i Aksa`da yeni bir oldu bitti politikasına ve dayatmasına karşı gösterdiği direnişle, iradesini kırarak elde ettiği zaferle, işgalciyle onun arkasında duran ve onunla birlikte hareket edenlere güçlü bir tokat attığını söyledi. Ebu Merzuk son gelişmelerle ilgili olarak yaptığı açıklamada “Mescid-i Aksa`da nöbet tutan devrimci ve ihlaslı muhafız kadın ve erkekler Kudüs`te şerefli bir zafer kazandılar. Kazandıkları zafer, taşıdıkları sorumluluk ve emaneti yüklenme bilinci oranındadır. Kudüs halkı işgale karşı direniş seçeneğinin arkasında durduğunu gösterdi” dedi. Filistin halkının bütün kesimleriyle, Kudüs ve Kudüs`teki kutsal değerleri savunma mücadelesinde tarihin sahifelerinde nurla yazılacak bir direniş tablosunu gösterdiğini belirten Ebu Merzuk, “ Kudüslüler birlik olmuş elleri bütün Filistin liderlerine uzatarak aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakmalarını, ulusal projenin sigortası olacak ve Mescid-i Aksa`nın giyeceği özgürlük tacının incisi olacak ulusal birliği sağlamalarını istedi” ifadesini kullandı. Ebu Merzuk açıklamasında, Filistinlilerin Kudüs`te gösterdiği direnişi destekleyen resmi ve sivil bütün çevreleri takdir ettiklerini söyledi.

ŞEYH İKRİME SABRİ`DEN ARAP LİDERLERE TEPKİ

Mescid-i Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Mescid-i Aksa`nın kapılarını açtırarak zafer kazananların genelde Filistin halkı ve özelde ise Kudüs halkı olduğunu söyledi. Kudüs halkının iki haftalık direnişinde ciddi bir adım atmadıkları halde, Kudüs halkının Siyonist rejimi elektronik kapıların yanında bariyerleri de kaldırmaya zorlayıp zafer kazanmasından sonra bunu sahiplenmeye çalışan bazı Arap liderlere sert tepki gösteren Şeyh Sabri, “Zaferden sonra bazılarının kalkıp bunu sahiplenmesi gerçekten tuhaf. Hâlbuki bu zaferi kazanan Filistin halkıdır. Bunu dayanışma içine giren, kenetlenen, omuz omuza veren, dini otoritelerin çağrılarına cevap vererek Kudüs ve Mescid-i Aksa`ya yönelik sorumluluklarını yerine getiren Kudüs halkı yaptı” dedi.

İKİ HAFTA İÇERİSİNDE 400 KİŞİ TUTUKLANDI

Filistin Esirleri Araştırma Merkezi, 14 Temmuz sonrası işgal güçlerinin kadın erkek, yaşlı genç ve çocuk demeden Filistin halkına karşı tutuklama furyası başlattığını belirterek, iki hafta içinde 400`den fazla kişiyi tutukladığını ifade etti. Merkezin basın sözcüsü Riyad El-Eşkar yaptığı açıklamada “Siyonist işgal rejimi, Ummu`l-Fahm`dan üç gencin 14 Temmuz tarihinde Mescid-i Aksa`da iki Siyonist askerin ölümüyle sonuçlanan eylemlerinin ardından işgal güçleri Kudüs ve Batı Yaka`da Filistinlilere yönelik toplu tutuklama operasyonları başlattı. Kudüs`te yoğunlaşan işgal güçleri burada 300`e yakın kişiyi tutukladılar” dedi.