Bir kadının İslam dinindeki yerini, ilişkisini irdelemeden önce İslam`ın yeşerdiği topraklara ve o topraklarda yaşayan kadınlara bakmak daha doğru olacaktır...

Bildiğimiz üzere İslam dini Arap Yarımadası`nda yeşermiştir... O zamanın şartlarında düşünecek olursak, Araplar dünya sahasında özellikle ticaret konusunda aktif bir milletti. İnanç ve gündelik yaşamları bir taraftan kendi coğrafyalarına göre şekillenirken, bir taraftan da ilişki içinde bulundukları milletlerin inanç ve yaşayışlarının etkisi altında kalıyorlardı...

Sürekli bir değişime maruz kalan, özündeki yaşayış ve inancı yitirmiş bu toplumda ise kadının değeri ayaklar altına alınmıştı...

İslam, insanların geçmişten kazandıkları iyi davranışlarının devam etmesini, kötü davranışlarının ise düzeltilmesini sağlayan bir dindir. Toplumda olan problemlerin temel sebeplerini bulur ve bu problemleri çözmek için doğru yöntemler ortaya koyar... O günkü Arap toplumunun ise temel problemleri arasında kadının değersiz, uğursuz ve gereksiz görülmesi ve İslam dininin buna getirdiği çözüm yolları bizim konumuzun aslını oluşturacaktır...

Kur`an`da insanın yaratılışıyla ilgili geçen ayetlerde “kadın ve erkeklerin birlikte zikredildiklerini görebiliriz. Sadece bu bile bize kadının İslam`a göre daha aşağı bir seviyede olmadığını kadın ve erkeğin değer yönünden eşit seviyede olduklarını gösteriyor. Yine aynı şekilde cahiliye toplumunda kız çocuklarının istenmemesi, diri diri gömülmelerini Kur`an sert bir dille eleştirmiş, kadın ve erkeği birbirlerine “zevc/eş” kılarak kadının statüsünü erkekle eşit kılmış ve onu toplumun temelini oluşturan aile yapısının temel taşlarından kılmıştır...

İslam dini zulmü kaldırmayı benimsediği için Kur`an da aile konusunu çok irdelemiş ve kadınların yaşam boyunca ellerinden alınan haklarını onlara geri vermiştir. Çünkü hakları elinden alınmış bir kadın zulme uğrayan bir kadındır...

İslam dini sorumluluk açısından Kur`an`da kadın ve erkeği ayrı ayrı zikreder. Herkes kendi yaptıklarından sorumlu tutulmuştur. Bunun kadın için en büyük getirisi ise kadına bir kimlik ve kişilik kazandırmış olmasıdır...

Bir kadın eşine bağımlı olarak yaratılmamıştır. Kendi kişiliği ve duyguları vardır. Allah`ın emirlerine uygun olarak yaşayan erkek de kadın da değer kazanabilir. İslam dininin net olarak ortaya koyduğu tavırlarından birisi de üstünlüğün, değerin sadece takva ile kazanıldığıdır. Cinsiyetler üstünlüğü temsil edemezler, insanların üstünlükleri ancak davranışları ile ölçülebilir...

RUMEYSA ÜLSEN