Hürriyet`ten Atıf Hoca`ya İnsafsızca İftira
Hürriyet, Şapka Kanunu`na muhalefet ettiği gerekçesiyle Kel Ali`nin hakaretleri eşliğinde hunharca şehit edilen İskilipli Atıf Hoca`ya insafsızca iftira attı….
Dün BDP`li Altan Tan, Meclis`te yaptığı konuşmada “İskilipli Atıf Hoca, mazlum ve mağdur bir Müslüman`dır. Kemalist diktatörlüğü katlettiği on binlerce insandan sadece biridir” demişti. CHP`li ve MHP`li vekiller Tan`ın bu sözlerine sert tepki göstermiş ve Meclis karışmıştı.
Meclis`te yaşanan bu gerginliği bugün okurlarına aktaran Hürriyet gazetesi, Şapka Kanunu`na muhalefet ettiği için hunharca şehit edilen İskilipli Atıf Hoca`ya iftira attı.
Soner Yalçın ekibinin yuvalandığı Hürriyet, Atıf Hoca`nın Kurtuluş Savaşı`na karşı çıktığı, Yunan askerlerini Halife`nin Ordusu`na, Kuvayı Milliyecileri de hayduta benzettiği için idam edildiğini öne sürdü.
Hürriyet`in insafsızca sayfalarına taşıdığı bu iddianın kaynağı Ergenekon yandaşlarından başkası değil. Atıf Hoca`ya bu iftira geçtiğimiz günlerde Ergenekon sanığı Mustafa Özbek`in kanalı ART aracılığıyla atılmıştı. Ergenekon şebekesini klavuz edinen Hürriyet, İskilipli Atıf Hoca`nın kemiklerini sızlattı.
ARMAĞAN YALANLARINI ORTAYA ÇIKARDI
Tarihçi Mustafa Armağan, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı yazıda Atıf Hoca`nın Kurtuluş Savaşı`na karşı çıktığı için idam edildiği iftirasını alçakça yayanların foyasını ortaya çıkarmıştı.
İşte Armağan`ın o yazısının ilgili bölümü: “Bazı gayretkeşler, bu açık hukuksuzluğu örtbas etmek gayretiyle Atıf Hoca`nın aslında şapkadan dolayı değil, İstiklal Savaşı aleyhine fetva verdiği için asıldığını iddia ediyorlar. Böyle bir fetvanın altında imzası olmadığını hem kendisi, hem de dostu Tahirü`l-Mevlevi bizzat mahkemede açıklamışlardır. Tutanaklar 1993`te İşaret Yayınları tarafından yayımlandı. İsteyen gider, bakar. Kararda TCK`nın 45 ve 44. maddeleri gereği asılarak idamlarına... diyor.
Lakin bu manasız iddiaya karşı bizim de bazı sorularımız var:
1) Diyelim ki Atıf Hoca savaş yıllarında bir suç işledi, Lozan`da 150`likler haricindeki savaş suçluları affedilmemiş miydi?
2) Cezası verilecek idiyse 1922`den 1926`ya kadar neden beklendi?
2) Cezası verilecek idiyse 1922`den 1926`ya kadar neden beklendi?
3) Devlet yıllarca kin tutup vereceği cezayı başka bir suçun ardına gizlerse bu adalet olur mu?
4) Mahkeme kararında 31 Mart isyanı (1909) ve Mahmut Şevket Paşa suikastına (1913) karıştığından da söz ediliyor. O zaman Atıf Hoca`nın bunlar sebebiyle idam edildiğini ileri sürmek de aynı derecede mantıklı olmaz mı?
Atıf Hoca`nın Milli Mücadele`ye karşı fetva verdiği için asıldığı yalanına yapışanlar, bununla farkına varmadan İstiklal Mahkemelerinin hukuk dışı ve siyasî mahkemeler olduğuna kendilerinin de inandığını söylemiş oluyorlar. Biz de başka bir şey mi söylüyoruz zaten?
Habervaktim