M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER

Beyaz Saray'da gerçekleşen Trump-Erdoğan görüşmesine ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Yapılan görüşmede Trump, Erdoğan`dan tam üç defa FETÖ`den tutuklu bulunan Papaz Andrew Brunson`ı istedi. Gündemde yer alan mevcut sorunlardan Suriye, YPG ve FETÖ konularında Trump`ın aynı nakaratları tekrarladığı, Amerika politikasını geçmişteki liderler gibi sürdürdüğü ve tek derdinin Papaz Brunson olduğu ortaya çıktı. Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan papazın serbest bırakılmasını istedi.

Obama`nın gelişiyle beraber onu barış havarisi gibi gösterenlerin, onun yerine Trump gelince de ‘Trump Obama gibi olmaz, aksaklıklar Obama ekibinin kalıntılarından kaynaklanıyor` şeklinde değerlendirmelerle bu sefer Trump`a ‘farklılık` veya ‘farkındalık` atfetmeleri tartışılırken, Trump`ın görüşmedeki papaz ısrarı, Amerikan başkan ve yetkililerinin gerçek ve tek dertlerinin ne olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

 ‘TÜRK HÜKÜMETİ`NİN BRUNSON`I İVEDİLİKLE ABD`YE İADE ETMESİNİ…”

Beyaz Saray`dan konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: "ABD Başkanı Donald J. Trump, bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmiş; görüşmede ülkelerimiz arasındaki derin ve çok yönlü ilişkinin nasıl daha da güçlendirilebileceği ele alınmıştır. Başkan Trump, Amerika Birleşik Devletleri`nin NATO müttefikimiz Türkiye`nin güvenliğine ilişkin taahhüdünü ve terörün her türüyle mücadele edebilmek için birlikte çalışmaya duyulan gereksinimi yinelemiştir. Başkan Trump, Pastör Andrew Brunson`ın hapsedilmesine de değinmiş; Türk Hükümeti`nin Brunson`ı ivedilikle Amerika Birleşik Devletleri`ne iade etmesini talep etmiştir. Başkan Trump, gelecek hafta gerçekleştireceği uluslararası ziyaretler kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı görmeyi dört gözle beklediğini de ifade etmiştir"

GÜLEN'İN İADESİNDE İSE İLERLEME YOK

Türkiye`de yüzlerce insanın ölümüne ve daha fazlasının da yaralanmasına sebep olan darbe girişiminin lideri Fetullah Gülen'in ABD'den iadesine de müspet cevap verilmediği ortaya çıktı. İade işlemi için defalarca heyet gönderilmiş, ardından gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesinde de gündem maddelerinden biri olup iadesi talep edildiği halde bir ilerlemenin sağlanmadığı ifade ediliyor.

MEDYADAKİ STOCKHOLM SENDROMU DA NEYİN NESİ?

 Trump-Erdoğan görüşmesi sonrası gözlerden kaçırılmaması gereken başka bir konu da bir kısım Türkiye medyasının içinde bulunduğu durumdur. Bir kısım medyanın, konuşulan konularla alakalı Amerikan tarafının olumsuz yaklaşımına rağmen bunu öncelemekten öte, işi görüşme esnasındaki beden dili ve hal hareketlere indirgeyerek görüşmeye son derece müspet yaklaşmaları ayrıca dikkatlerden kaçmadı.  Bir kısım basın, ABD`nin katliamlarını ve görüşmedeki konularla ilgili takındığı tavrı görmezden gelerek onu parlatmaya çalıştı. Kamuoyu Ortadoğu`nun başına bela olmuş ve yaptığı katliamlarla İslam ümmetini derinden yaralayan ABD`nin manşetler üzerinden övülerek bahsedilmesine anlam veremedi. Nitekim işgalci ABD yıllardır, Irak, Afganistan, Yemen, Libya ve Suriye`de gerçekleştirdiği katliamlarla binlerce insanı katletmiş, yüz binlercesini de yaralamıştır. Bu gerçekler ortadayken ABD`nin ve başında bulunan Trump`ın Türkiye medyası tarafından parlatılması veya sempatik gösterilmeye çalışılması Stockholm sendromu (katiline aşık) olarak yorumlandı.