‘Andolsun ki Resullullah sizin için, Allah`a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah`ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.` (Ahzab/21)

Resulullah`ın (sav) olanca meşguliyetine, davet yolunda görevini titizlikle ifa ediyor olmasına, Allah`ın adını en uzak insana duyurup zulmette kalmışlara aydınlık götürmek amacıyla cihad yolunda kılıç kuşanmasına rağmen toplumun en önemli serveti, insanlığın devam kaynağı olan çocuğu ve eğitimini hiçbir zaman ihmal etmemiştir. Hayatı incelendiği zaman O`nun (sav) çocuklara ne kadar değer verdiğini, şahsiyet sahibi, bilinçli, olgun fertlerden oluşan bir toplum ortaya çıkarmak için ne kadar gayret ettiği görülecektir. Bu gayretinin sonucu olan bu altın nesil çok kısa zamanda dünyaya komuta ederek, yalnız kılıçla değil aynı zamanda kalp ile kalem ile dünyanın yönünü değiştirmiştir.

Nitekim şuanda da dünya aynı eğitimciye muhtaç durumdadır. Kesin olarak bilinen O`nun bir kere daha gelmeyeceğidir. Ama âlimler peygamberlerin varisleri, temsilcileridir. Elimizde O Hazretin (sav) ders/ahlak programı, hastalıklarımız için hazırladığı reçeteler var. Bize düşen ihlas ile bu programı uygulamak, neticesi için dua etmektir. Böyle davranınca nasıl o gün Allah`ın inayeti O`nunla ve beraberindekilerle idiyse bugünde bizimle olacaktır.

Resullulah(sav) hangi işe el atmışsa önce temelin sağlam olması için temelden başlamıştır. Öyle ya, temeli sağlam olmayan binanın sarsıntılara, afetlere, rüzgârlara dayanması mümkün değil. Çocuk eğitiminde de böyle yaptı. Risalet başladıktan sonra şahsiyetli fertlerin çıkacağı yuvaların kuruluşunu titizlikle denetledi. Tarla ve tohum sağlam ve uyumlu değilse meyvelerin kalitesi nasıl olur?

‘Nutfeleriniz için iyi seçim yapın. Denk olanlarla nikâhlanın, denk olanları nikâhlayınız.` (Sahih el- camii: 2928)

‘Nutfeleriniz için salih kaplar seçin` (Dare Kutni)

Her yönden birbirine denk ve uygun eş seçiminde gözetilecek ikinci nokta dindar olmasıdır.

‘Kadın malı için, asaleti için, güzelliği için, dini için nikâh edilir. Dindar olanı seç ki bereketi göresin.` (Muttefekun Aleyh)

Dindar eşler birbirlerine; yağmur + toprak, gök + yer, yatak + yorgan, güneş + ay olurlar. Biri deli olunca öteki veli olur. Hiçbir zaman biri diğerinden üstün değil. İki farklı ama bir bütün, çarkın dişleri gibi birinin çıkıntısına ötekisinin girintisi hazırdır. Hayat çarkının dönmesi için dişlerin birbirine takılıp deveranı tamamlaması lazım. Çünkü evlilik bir şirket değil ki, her ortak ne kadar kar edebilirim düşüncesinde olsun. Eşlerin her ikisi de bir diğerine muhtaçtır. Bu yaratılmış olmanın gereğidir. Çünkü yalnızlık Allah`a mahsustur. Bu düşünce ve sorumluluğu kabul etme bilinci ile yuva kurulunca gelecek olan merhale şudur;

‘Abdullah b. Abbas`dan (ra) gelen rivayete göre Resulullah (sav) buyurdu ki;

Ehline(eşine) yakınlaşma sırasında; Allah`ım şeytanı bizden uzak tut, bize bağışlayacağın varlığı da şeytandan koru, diye dua ederse çocuğun yaratılışı takdir edilmişse şeytan asla ona musallat olamaz.`

(Buhari, Müslim)

Eğitimci Yazar

Dilek Çelenk