• DOLAR 34.617
  • EURO 36.337
  • ALTIN 2924.07
  • ...
"Gün boyu bütün yorgunluğumuzu `meleme` sesleri alıyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Gaziantep`in Bilek Mahallesi`nde (Güreniz köyü) çocukluluklarından beri babalarının yanında çobanlık yapan Mustafa ve İsmail Kaplan kardeşler, severek ve gururla yaptıkları meslekleri uğruna eğitimlerini yarıda bıraktıklarını, en büyük hayallerinin ise bir çiftlik kurmak olduğunu söylediler.

Peygamber mesleği olarak bilinen çobanlığı, çocukluk yıllarından beri babalarının yanında devam ettiren Mustafa Kaplan (22) ile İsmail Kaplan (18) kardeşler, büyük bir aşk ve heyecanla bu mesleği devam ettirdiklerini ifade ederek koyun ve keçilerin 'meleme' seslerinin tüm yorgunluklarını üzerlerinden aldığını söylediler.

Hayvancılıkla uğraşmayı sevdiği için eğitimini yarıda bırakarak babasının yanında çobanlığa başladığını belirten Mustafa Kaplan, baba mesleği hayvancılığı kardeşi ile birlikte severek yaptığını ve hayvanlarla uğraşmanın kendilerine sevinç ve neşe verdiğini söyledi.

Henüz hava aydınlanmadan güne başladıklarını ve zamanlarının büyük bölümünü hayvanlarla geçirdiklerini belirten Kaplan, “Bizim tek gelirimiz hayvancılıktır. Başka bir iş yapmıyoruz. Biz de dışarıda çalışmak yoktur. Biz sadece hayvancılıkla uğraşıyoruz. Çocukluğumuzdan beri biz babamızla birlikte hayvanların içindeyiz. Bundan dolayı hayvancılığı seviyoruz." dedi.

Sabahın ilk ışıklarıyla dağ-taş demeden koyunlarını otlattığını belirten Kaplan, “Aynı zamanda da doğal yaşamla iş içeyiz. Sürekli bu ovalarda geziyoruz. Sabah saat 08.00`de yola çıkıyoruz. Saat 12.00 gibi ise hayvanlara su veriyoruz. Su verdikten sonra iki saat boyunca hayvanlar dinledikten sonra yaylatmaya çıkartıyoruz. İkindi sıcaklığında tekrar su veriyoruz. Daha sonra akşam saatlerine kadar da yaylatmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bir insan çocuklarına nasıl bakıyorsa biz de hayvanlarımıza o şekilde bakıyoruz"

Çobanlığın gönül işi olduğunu belirten Kaplan, “Biz bu işe günlük olarak 6 saatimizi ayırıyoruz. Bu da bize çok iyi geliyor. Yazın daha çok çalışıyoruz. Kış aylarında hayvanlara yem veriyoruz. Bahar aylarının başlamasıyla da tekrar hayvanları yayılıma çıkartıyoruz. Özellikle bahar aylarında hayvanlar yaylım iyi olduğu için iyi süt alıyoruz. Elimizden geldiği kadar hayvanları hasta etmemeye çalışıyoruz. Bu şekilde işimizi yürütüyoruz. Bir insan çocuklarına nasıl bakıyorsa biz de hayvanlarımıza o şekilde bakıyoruz. Bu işi çok seviyoruz.” şeklinde konuştu.

"Okuldan kaçar buraya gelirdik"

Çobanlık mesleğini ve hayvanlarla ilgilenmeyi severek ve gururla yaptıklarını belirten Kaplan, bundan dolayı eğitimlerini dahi yarıda bıraktıklarını söyleyerek, “Çocukluğumuzdan beri çobanlığı, hayvanlarla uğraşmayı seviyoruz. Hatta okula gittiğimizde okuldan kaçar buraya gelirdik. Geriye dönük şu an hiçbir pişmanlık duymuyoruz. Hayatımızdan memnunuz. Aynı zamanda arkadaş ortamımız da iyidir. Bu işle uğraşıyoruz diye arkadaşlarımız yok sanıyorlar. Oysa öyle değil. Bizler de çobanlar arasında arkadaş oluyoruz. Çobanlar olarak bir araya geliyoruz. Çobanlık peygamber efendimizden beri süre gelen bir meslektir. " diye konuştu.

"Meleme' sesi gün boyu bütün yorgunluğumuzu alıyor"

Kaplan, “Gün boyu hayvanları otlattıktan sonra akşam eve giderken biz mutlu olarak eve dönüyoruz. Koyun ve keçilerin boynunda bulunan çan sesleri ile koyun ve keçilerin sesleri bizi mutlu ediyor. Hayvanların meleme sesi bizim gün boyu bütün yorgunluğumuzu alıyor. Biz hayvanların o sesleri huzur buluyoruz." diye belirtti.

İsmail Kaplan da çobanlığı sevdiğim için okulunu yarıda bıraktığını, doğada gezmek ve hayvanlarla ilgilenmeyi sevdiğini ifade etti. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)
































 

Bu haberler de ilginizi çekebilir