Diyarîbekir Diyarî Muhammed oldu
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır`da Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav) temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Etkinlikte Müslümanlar arasındaki kardeşliğin pekişmesi, vahdetin oluşması için İslam âlemine çağrı yapıldı.
M.Sıddık Bilge/M.Hüseyin Temel/Mehmet Aslan/Şükrü Tontaş/Hasan Güngüz/Veysi Buran -DİYARBAKIR
Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) Diyarbakır Koordinatörlüğü tarafından, “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Etkinlikte birlik, beraberlik ve barış mesajları verilerek, Müslümanlar arasındaki kardeşliğin pekişmesi, vahdetin oluşması için İslam âlemine çağrı yapıldı. Verilen mesajlarda, İslam coğrafyasında yaşanan tüm sıkıntıların kaynağının, İslam dışı beşeri sistemler olduğu vurgusu yapılarak çözümün; kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolunun Allah`a ancak hakkıyla kul olmaktan geçtiği vurgulandı. Etkinlik alanına kurulan platformda “Anam babam sana feda olsun Ya Resulullah. Unutmadık, unutmayacağız. Em şehide xwe yên evîndarên Pêxember ji bîr nakin û nadin ji bîr kirin.” yazılı pankartlar ve 6-7 Ekim saldırılarında Diyarbakır, Bingöl, İdil ve Cizre`de şehid edilenlerin fotoğrafları alanın dört bir yanında asıldı. Ayrıca Kutlu Doğum etkinliğinde verilen mesajlar, maddeler halinde alanın her yerine asıldığı görüldü.
DİYARBAKIRLILAR ÜCRETSİZ ARAÇLARLA MEYDANA TAŞINDI
Mevlit alanında “La İlahe İllallah Muhammed Resulullah” yazılı büyük tevhid bayrakları asıldı. Ayrıca Kürtçe (Kurmancî-Zazakî) İngilizce, Türkçe ve Arapça dillerinde “Diyarbakır Mevlid Alanına Hoş Geldiniz” pankartı asıldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da platform tarafından, mağdur ve ihtiyaç sahipleri için alanda kermes kurularak, hem halkın hem de görevlilerin yeme-içme ihtiyaçları giderilmeye çalışıldı. Alana ulaşımın rahat sağlanması amacıyla Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından kentin 22 ayrı noktasından, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından ise 10 ayrı noktadan ücretsiz ek seferler düzenlendi.
KAYIP ÇADIRI, SAĞLIK ÇADIRI…
Mevlit etkinliği esnasında izdihamın yaşanmaması için kadın ve erkekler, alana ayrı ayrı kapılardan giriş yaptı. Etkinliğin yapıldığı alanda, kayıp olan çocuklar için kayıp çadırı, kadın ve erkekler için de birer sağlık çadırı ve çevrede bulunan sahipsiz eşyaların teslim edilmesi için ayrıca bir birimin oluşturulduğu gözlendi. Sağlık konusunda da oluşabilecek ani sağlık sorunlarına müdahale etmek için sağlık çadırlarında gönüllü 10 doktor, 30 hemşire ve 50 sağlık personeli ile 2 ambulans hazır bulunduruldu.
ŞEHİDLER; YASİN BÖRÜ VE ARKADAŞLARI İLE AYTAÇ BARAN UNUTULMADI
6-7 Ekim 2014 tarihindeki saldırılarda şehid olan Yasin Börü ve arkadaşları ile 9 Haziran 2015 tarihinde şehid edilen Aytaç Baran'ın fotoğrafları büyük brandaların asıldığı Kutlu Doğum alanına Kürtçe, (Kurmanci /Zazaki), Türkçe ve Arapça ‘Kutlu Doğum Etkinliğine Hoş Geldiniz' yazılı afişler asıldığı dikkat çekti.
2 BİN KİŞİ GÖREVLENDİRİLDİ
Alanda düzenin sağlanması ve koordinasyonun eksiksiz işlemesi için Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından 2 bin kişinin görevlendirildiğini belirten yetkililer, her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinlik alanında kadın ve erkeklerin İslam'a uygun olacak şekilde farklı alanlarda durarak, farklı giriş noktalarından alana girdiklerini ve izdihamın yaşanmaması için de her türlü önlemin alındığını söyledi.
İRAN, IRAK, SURİYE, KÜRDİSTAN, LÜBNAN, MISIR, ÜRDÜN, SUDAN, ERİTRE`DEN MİSAFİRLER
Türkiye`den de aralarında HÜDA PAR Genel Başkan Zekerekiya Yapıcıoğlu ve Genel Başkan yardımcıları olmak üzere diğer siyasi parti temsilcileri, STK yetkilileri, alim, aydın, yazar, Kanaat önderinden birçok kişi Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliğine iştirak etti. Yurtdışından ise İran Kürdistan`ından Birayeddi Cemaatinden Mamoste Ataullah ve beraberinde 20 kişi, İran Kürdistanı`ndan Bûkan şehrinden Cuma İmamı Mamoste Muhammed Hızırnajat bir heyetle birlikte, İran Davet Islah cemaatinden Mamoste Kak Halit ile birlikte 7 kişilik heyet, İran Kürdistan`ından Bukân şehrinden Mamoste Muhammed Mollazade, İran Zahedan eyaletinden Darul Ulum Üniversitesinden şeyh Abdulmecid Murezzehi ve beraberindeki heyet, Irak Kürdistan`ından Bizutnava İslami`den Mamoste Molla Abdullah Heme Murat 10 kişilik bir heyet, Komala İslam Temsilcisi Molla ABdulbari, Komala İslami Gençlik Kolları Başkanı Doktor Bısıtun Muhammed Salih, Komala İslam`dan İttihadul Ulema Başkanı Molla Bahaddin, Suriye Kürdistan`ından Doktor Mustafa ile birlikte bir heyet, Suriye Kürdistan`ından Kürdistan Demokrat Partisi Politbüro Siyasi İşler Üyesi Müslim Muhammed ile birlikte bir heyet, Lübnan İslami Tevhid Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Bilal Şaban ve beraberindeki heyet, Mısır Cemaati İslami Temsilcileri Muhammed Sağir ve İslam Ğamri ile birlikte bir heyet, Ürdün Yermuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyh Aiş Lebabine ve Sudan Eritre İslami Konferans Temsilcisi Hasan Muhammed, Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliğine iştirak ederek protokoldeki yerlerini aldı. Diyarbakır dışından gelen kimi ulema heyetleri için de platformun sağında bir tribün hazırlandığı ve misafirlerin burada ağırlandı belirtilirken etkinliğe 6 ülkeden toplamda 200'ü aşkın kişinin misafir olarak katıldığı belirtildi.
PROGRAM KUR'ANI KERİM TİLAVETİYLE BAŞLADI
Bu yıl Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temasıyla düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı görkemli kutlu doğum etkinliği büyük bir coşku ve heyecana sahne oldu. Sunuculuğunu Rehber TV programcılarından Mehmet Emin Gülsever Kürtçe, Yunus Emiroğlu`nun ise Türkçe yaptığı program, İmam Hatip ve Hafız M.Emin Çiçek`in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile saat: 13:00'te başladı.
Ardından Özlem Ajans sanatçılarından; M.Ali Oğuz, Nezir Güler, M. Nuri Yönden, Derviş Madsor, Mehmet İnat, Mücahit Yalçın, Cahit Kıliç, Özcan Atsat, Remzi Esmer, Nurullah Kuray, Nurullah Ürün, Ferdi Kalkan, Şeyhmus Çakmak, ve sanatçı Ender Tekin, birbirinden güzel; ilahi, ezgi ve kasidelerle alanı dolduran yüzbinleri coşturarak mest etti.
PEYGAMBER SEVDALILARI PLATFORMU`NDAN KUTLU DOĞUM MESAJI
Daha sonra, Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Yahya Oğraş, platformun Kutlu Doğum etkinliği mesajını okudu. Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Oğraş, Kutlu Doğum etkinliği mesajında, Hz. Muhammed`in “Hak ve Adalet”ine vurgu yaparak, birlik beraberlik ve barış mesajları verdi. Oğraş, okuduğu mesajda gündeme dair önemli açıklamalarda da bulunarak, Müslümanlar arasında fitne çıkarma amaçlı haberlere asla itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, yaşanan tüm sıkıntıların kaynağının; İslam dışı beşeri sistemler olduğunu çözümün, kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolunun da Allah (cc)`a ancak hakkıyla kul olmaktan geçtiğine vurgu yaptı.
Oğraş Kutlu Doğum Mesajında şu önemli noktalara dikkat çekti:
1- Hak ve Adalet; tüm sorun ve sıkıntıların çözümünde, Kur`an ve Sünnetin hakemliğine gitmektir. Kur`an ve Sünnetin hâkim ve hakem olmadığı yerde, hak ve adaletten söz edilemez. Kur`an`a ve sünnete hizmet etmek bizzat, hak ve adalete hizmet etmektir. Kur`an ve Sünnete dayanmayan hak taleplerinin neticesi haksızlık ve zulmün aktörlerini değiştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Müslümanlar, ancak Resulullah aleyhissalatuvesselamın Sünnet–i Seniyyesine sahip çıkmakla istikamet bulurlar. İslam ümmetinin birbirlerini bırakıp kâfir ve zalimlerden, hak ve adalet beklentisi zillettir.
2- Hak ve Adalet; dağınıklık ve parçalanmışlıktan kurtulup Vahdeti sağlamaktır. İçinde bulunduğumuz parçalanmışlık ve bölünmüşlüğün temel sebebi, Müslümanlar arasındaki ihtilaflardır. İhtilafın çaresi; hiçbir ırk, mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin tüm Müslümanlarla vahdeti sağlamaktır. Ümmetin her ferdi bir diğerine hak ve adalet temelinde yaklaşmalı, küfür ve zulme karşı ‘çelikten bir duvar gibi` yekvücut olmalı; adaleti ikame etmek için saflarını sıklaştırmalıdır.
3- Hak ve Adalet; ihtilaf ve çatışmaları bertaraf ederek küfür ve tuğyanın temsilcilerine umut bağlamak yerine Allah`ın ipine topyekûn sarılmaktan geçer. Kur`an-ı Kerim`de ümmet içerisinde oluşabilecek ihtilaf ve çatışmanın çözümü açık bir şekilde verilmiştir. Müslümanlar kendi sorunlarının çözümünü küfür ve tuğyanın öncülerine havale edemez. Kâfirler sorunlarımızı çözmek yerine ihtilaf ve çatışmalarla daha da derinleştirmektedir.
4- Hak ve Adalet; çatışma, katliam ve yıkımların enkazından, sulha sığınmaktır. Müslümanlar arasında silahın ve çatışmanın olduğu bir zeminde sulh ve barıştan söz edilemez. ‘Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin…` (Hucurat 9) ilahi mesajı düstur olmalıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav); hak ve adalet mekanizmasını bizzat belirtmiştir. Müslümanların ve gayri Müslimlerin ruyi zemindeki sulp ve selametleri ancak adalet terazisiyle sağlanabilir. Bu ölçü ve mizan kutlu insan Hz Muhammed`in hayat serüveninde filhakika uygulanmıştır.
5- Hak ve Adalet; yalan, iftira ve çarpıtmaların şerrinden sıyrılıp, adil şahitliğin ikamesine koşmaktır. Yalan, iftira ve yanlış haberler; Müslümanlar arasındaki çatışma ve şiddetin önemli sebeplerindendir. Müslümanlar arasında fitne çıkarma amaçlı haberlere asla itibar edilmemelidir. Bir kavme olan düşmanlık asla adaletsizliğe sevk etmemeli, adil şahitler olarak hak ikame edilmelidir.
6- Hak ve Adalet; kin, nefret ve düşmanlıktan, İslam kardeşliğine sarılmaktır. Müslüman, Müslüman`ın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez. Hiçbir anlaşma ve maslahat; zalimleri ve İslam düşmanlarını Müslüman kardeşine tercih etme hakkını vermez. Bu; Müslüman bireylerin, İslami camiaların ve Müslüman ülkelerin dikkat etmesi gereken zorunlu bir ilkedir. Ensar ve muhacirin kardeşliği Müslümanlar için en güzel örnektir.
7- Hak ve Adalet; aldatma, oyalama ve güvensizliğin ortamından uzak durup, ahde vefanın ve doğruluğun güvenli limanına ulaşmaktır. Sorunların çözümünde ve temel hakların verilmesinde şeffaf olunmalı, asla oyalama ve aldatma yoluna gidilmemelidir. Sorunların çözümü siyasi kazanımlara feda edilmemeli, temel hak ve hürriyetler hiçbir surette pazarlık konusu yapılmamalıdır. Sözüne sadık, emanete sahip çıkmada ‘Emin` olunmalıdır.
8- Hak ve Adalet; yoksulluk, açlık ve fakirliğin tükenmişliğinden kurtulup, dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlandırmaktır. Sosyal adaletin tesisi ve fakirlikle mücadelenin en güzel vasıtaları olan zekât ve infak, kâmil manada Müslümanların arasına yerleştirilmelidir. Müslümanlar, ihtiyaçlarını karşılamada kardeşini nefsine tercih etmelidir. İslam Ümmeti dayanışma içinde olduğu müddetçe fertler ve toplumlar hak ve adalet içinde yaşamıştır.
9- Hak ve Adalet; bilgisizlik ve cehaletin karanlığından, İlim ve hikmetin aydınlığına varmaktır. Müslümanlar arasındaki husumetlerin ve ötekileştirmenin temelinde cehalet yatmaktadır. Cehalet ile mücadele ilim, irfan ve hikmetle olmalıdır. İlim ve hikmet; mü`minin yitirilmiş malı olarak aranmalı ve beşikten mezara kadar bu uğurda mücadele edilmelidir.
10- Hak ve Adalet; beşeri sistemlerin köleliğinden kurtulup, Allah`a hakkıyla kul olmaktır. Yaşadığımız tüm sıkıntıların kaynağı; İslam dışı beşeri sistemlerdir. Bu beşeri sistemlerin bize dayattıkları; kendilerine kulluktur. Bu kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolu da Allah (cc)`a ancak hakkıyla kul olmaktan geçer. Hak ve Adalet; Kula kulluktan kurtulup El–Hakk ve El–Adl olan Allah`a (cc) kul olmaktır.”
HAK VE ADALET ANCAK PEYGAMBERLERLE VAHİYLE YERİNE GELEBİLİR
Coşkulu kitleye Kürtçe olarak hitap eden İttihad'ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek, “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed” temasıyla Peygamber sevdalılarının karşısında olduklarını hatırlattı. Şimşek, İslam âleminin içinde bulunduğu sorun ve problemleri hastalık olarak nitelendirerek, hak ve adaletin ancak Peygamberlerle ve vahiyle yerine gelebileceğini söyledi. Hak ve adaletin sağlanması için öncelikle herkesin kendisinden başlaması gerektiğini belirten Şimşek, “Biz bu yıl Hak ve Adalet Rehberi Hz Muhammed temasıyla karşınızdayız. Bildiğiniz üzere İslam coğrafyası başta olmak üzere tüm kâinatta zor ve zahmetli günler geçiriyoruz. Bu günlerin sebebi hak ve adaletin olmamasıdır. Bizler bugün her zamankinden daha fazla Hak ve Adalet Rehberi Peygamberi görüyoruz. Bu fitne ve fesatların sebebi için herkes bir şey söylüyor. Bizler de istedik ki bu hakikati buradan tüm İslam âlemine ve Müslümanlara ilan edelim.” ifadelerini kullandı.
PEYGAMBERLER ADALETİ, HUZUR VE GÜZELLİĞİ HÂKİM KILMAK İÇİN GÖNDERİLMİŞTİR
Şimşek, İslam âlemindeki hastalıkların sebeplerini ise şöyle sıraladı: “Birincisi mevcut hastalıkların sebebi İslam değildir. Kâinat hak ve adaletle yaratılmıştır. Kâinatta en kıymetli mahlûk yerin halifesi insandır. Tüm kâinatın en faziletlisi insan, dünyevi ve uhrevi hayatını huzurla geçirmesi için Allah kanun getirmiştir. Bu kanunun adı hak ve adalettir. Allah`ın adı Adl, bir adı da Selam`dır. Allah adildir ve yeryüzünde huzur istiyor. Bundan anlaşılıyor ki kâinat adalet ile yaratılmıştır. İkincisi, bileceğiz ki; kâinatta huzur ve güzelliğin varlığı için yüce Allah Kur'an-i Kerim adında bir kanun göndermiştir. Bu huzur ve güzelliğin olması için de Peygamberler gönderilmiştir. Tüm Peygamberler adaleti hâkim kılmak, huzur ve güzelliği hâkim kılmak için gönderilmiştir. Peygamberlerin gönderilme sebebi adaletin yerine getirilmesidir. Peygamberimiz (SAV); “ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” demiştir.
Evet, hak ve adalet ancak Peygamberlerle, vahiyle yerine gelebilir. İnsanları cehalet asrından kurtaran, asrısaadeti getiren Hz. Muhammed değil miydi? Mazlumları nemrutların zulmünden kurtaran Hz. İbrahim değil miydi? Bundan dolayı diyoruz ki; ey mazlumlar, evleri başlarına yıkılanlar, dünyası yıkılanlar. Vallahi bizlerde bugün bileceğiz ki kurtuluşumuz Kur'an`dır. Bizler öncelikle kendimizden başlayacağız. Bugün bizler bu halden kurtulmak istemezsek Allah bizi bu halden kurtarmaz. Bizler inanacağız ki kurtuluş Kur'an ve Peygamber`dedir. Bizler de Peygamberin sahabeleri gibi birlik olacağız. Üçüncü olarak bizler kardeş olacağız. Resulullah`ın bize emanet bıraktığı Kur'an ve sünnete sarılacağız. Bizlerden her biri kalbimizde Allah ve Resulünün sevgisini taşıyacağız. Bizler bu halden kurtulmayı istediğimiz gün bizler de kurtulacağız. Hak, adalet, şefkat ve merhamet aramızda yayılacaktır.”
DİYARBAKIR İSLAM VE İMAN ŞEHRİDİR
Siyer Araştırmaları Vakfı kurucu Başkanı Mehmet Emin Yıldırım ise Diyarbakır`a konuşmak için değil, şarj olmak için geldiğini söyledi. Yıldırım, Diyarbakır`ın iman ve İslam şehri olduğunu belirterek, “Allah`ı şahit tutarak size bir şey söyleyeyim: ben Diyarbakır`a konuşmak için değil şarj olmak için geliyorum. Çünkü Diyarbakır iman şehridir, İslam şehridir. Ben Diyarbakır`a yüreklerinde şehadet aşkı olan yiğitlerden şehadet öğrenmeye geliyorum. Ben Diyarbakır`a Peygamberi andığı zaman gözlerinden yaş akan, sesleri titreyen analardan bacılardan Peygamber sevdasını öğrenmeye geliyorum. Ben Diyarbakır`a gerçek manada Peygamber nasıl sevilir, nasıl Peygamber sevdası olunur, sevda nasıl aşka dönüşür ve gerçekten bu iş nasıl temsil edilir onu öğrenmeye geliyorum. Onun için var olun, Allah sizi var etsin. Varlığından her daim haberdar etsin. Sizleri muhafaza etsin. Cihana Peygamber davasının nasıl temsil edildiğini gösterme adına aşkınızı artırsın.” Dedi.
“YASİNLERİN KARDEŞLERİ KUTLU DOĞUMA KARŞI OLANLARA CEVAP VERDİLER”
Yıldırım, beli bir plan ve proje çerçevesinde gündeme getirilen Kutlu Doğum tartışmalarına da göndermede bulundurarak, “Şimdi burada farkında olduğunuz bir şeyi bir daha sizin nazarlarınıza sunmak istiyorum. Biz buraya sadece miladi olarak Allah Resulünün doğum gününü idrak etmek için toplanmak için gelmiş değiliz. Bana dediler ki; Bugünlerde Kutlu Doğum için ileri geri konuşanlar var. Sen de Siyer Vakfı başkanısın. Bu konuda bir şeyler söyle. Bir şey söylemedim. Şimdi söylüyorum: dosta ve düşmana verilecek en güzel cevap sizsiniz. Bundan daha güzel cevap verebilir miydim? Allah davası uğruna canlarını veren Yasinlerin kardeşleri zaten cevaplarını verdiler. Şurada biz sadece Peygamberin doğum gününü idrak için bulunmuyoruz. Mısır zindanlarındaki mazlumların yüreğine su serptiniz. Filistin`deki mazlumları güldürdünüz. Suriye`de Halep`te evleri viran olmuş o insanlara sahipsiz olmadıklarını, Amed`in bu meydanından en gür seda ile haykırdınız. Şu anda siz daha dün Su`da yıkılmış evleri, yürekleri mahzun olmuş o insanlar sahipsiz değilsiniz, ‘sizin elinizden tutan Peygamber sevdalıları var` dediniz. Hakkâri`nin boynunu eğen lalelerine bile umut oldunuz. Sadece Diyarbakır değil; İstanbul`da, Ankara`da, İzmir`de aynı heyecanı yaşıyor. Avrupa`daki kardeşlerimiz aynı şekilde yürekleri burada. O halde biz şu anda buraya aleme bir söz söylemeye geldik. Ne diyor sözümüz; 20 asırdır Selahaddin`in torunları aynı dedeleri gibi.” ifadelerine yer verdi.
BİZ BURAYA AŞKIMIZI YENİLEMEYE GELDİK
Selahaddin-i Eyyubi üzerinden Müslüman Kürtlerin gayretine vurgu yapan Yıldırım, “Sizin atanız Selahaddin haçlıların, ümmeti kasıp kavurduğu bir zamanda sadece Peygamber sevdası dedi. Aynı bugünkü gibi insanları seferber etti. Susan ezanının sesini 88 yıl sonra Kudüs`e ulaştırdı. Allah`ın izniyle benî İsrail`i yerle bir etti. Bir kez daha aynı coğrafyadan çıkan askerler Kudüs`ten ezanı Muhammedîyi getirecekler. Ve Selahaddin`in çocukları inşallah bunu yapacak. Biz buraya aşkımızı yenilemeye geldik. Bir kez daha Yasinlere söz vermeye geldik. ” İfadelerini kullandı.
“NE ABD, NE RUSYA, NE İSRAİL NE DE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DÜNYAYA ADALET GETİREMEZ”
Hak ve Adaletin Hz Peygamber`in cihana en gür sesle söylediği bir Peygamber sedası olduğunu söyleyen Yıldırım, “Adaletsiz, zulümlerin kol kanat gezdiği bir dünyada yaşıyoruz. Dünyaya eğer birileri adalet getirecekse bu ne ABD, ne Rusya, ne İsrail ne de Birleşmiş Milletler olacak. Bir tek güç getirecek; o da Müslümanlar olacak. Adalet bizim en büyük şiarımızdır. Zulmü yapan öz babamız olsa, aşiretimiz, içimizden biri olsa en gür seda ile karşı duracağız. Biz her zaman hakkın ve adaletin yanındayız.” şeklinde konuştu. Yıldırım daha sonra, “Amed`in meydanından bu sözü bizim haykırmamız lazım. Bir erdemliler hareketi olarak slogan şuydu; kim olursa olsun zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana. Mazlumun dini, mensubiyeti sorulmaz. Mazlum nerdeyse Müslüman oradadır. Zalim nerdeyse Müslüman onun karşısındadır. O halde kardeşlerdim! Bir devletin İslam devleti olması için bayrağında la ilahe illallah yazması yetmez. Dışarda gezen bütün kadınların tesettürlü, erkeklerin sakallı olması yetmez. Bir devletin İslam devleti olması için sadece devlet başkanının konuşurken besmele ile konuşması, Cuma namazına gitmesi yetmez. Bir devletin İslam devleti olması için 3 hakikat şarttır. Tevhid, adalet ve meşveret. Eğer bu üçü varsa İslam vardır. Kökte tevhid vardır; La ilahe illallah. Allah`tan başka hükümran, ibadet edilecek yoktur. Gövdede adalet olacak. Dallarda meşveret olacak. Adalet adına, bir örneklik ortaya koyacağız. İşlerimizi meşveretle yapacağız. Diyarbakır`ın sahipsiz olmadığını haykıracağız. Bu topraklarda İslam`ın sesini hiç kimseye sildirmeyeceğiz.” diye konuştu.
İNANIYORUM Kİ YASİN, TURAN, CUMALİ ŞU AN İÇİNİZDE
“Allah Resul adaleti gerçekleştirmek için gelmişti” diye konuşan Yıldırım son olarak şöyle konuştu; “Kızı bile olsa elini kesecekti. Şu adaletsiz dünyada adalet adına bir numune lazım. Ömer`ce adalet terazisinin kurulması lazım. İnşallah Diyarbakır`da Batman`da, Mardin`de Şırnak`ta üretilen bu Peygamber sevgisi, sadece Peygamber sevdasını cihana yaymakla kaymayıp adaleti, şehadeti, sevdayı da yayacaktır inşallah. İman ediyoruz; Allah yolunda öldürülenlere şehitler demeyin, onlar diridirler. Allah katında rızıklanmaktadırlar. O rızkın en güzel yanı ise şehitler kendi şehit düştükleri yerleri gezerler. İnanıyorum ki Yasin, Turan, Cumali şu an içinizde. Yasin`e, o güzel delikanlıya bir cümle söylemek istiyorum: ey Yasin sen elindeki o kurban etini mazlumlara götürmek için seferber oldun. Ama eti götüremedin. Allah`ın katına boynu bükük gittin. Boynun bükük olmasın. Bak Amed`in Meydanı çiçekler açtı. O çiçekler başka bir noktaya gelip çorak toprakları yeşertecek.”
Yüzbinlerin coşku, salavat ve tekbirlerle iştirak ettiği Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliği, Osman Yağmur hocanın okuduğu dua ile sona erdi.
Yapıcıoğlu`ndan Peygamber Sevdalılarına teşekkür
Şahin Taş- Diyarbakır`da düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğine katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Rehber TV`ye verdiği demeçte hem Peygamber Sevdalıları Platformu`na hem de Peygamber sevdalısı Diyarbakır halkına teşekkür etti. Yapıcıoğlu, “Resulullah`ı anlatmak için bu kadar çaba gösteren bu kadar masrafa giren bu insanlar, ben öyle inanıyorum ki sadece ve sadece Allah`ın rızasını gözeterek ve onun Resulünün şefaatini umarak bu işi yapıyorlar. Ben öyle inanıyorum ki İnşallah bu meydanda bulunanların duasıyla Resulullah`ın şefaatine nail olacaklardır. Bütün Peygamber Sevdalılarına bu işi organize eden kurumlara çağrımdır. Peygamber Efendimizi sürekli ve farklı vesilelerle gündemde tutmalıyız. Bizi bir araya getirecek olan bizim yüzümüzü güldürecek olan şey budur. Bu sevgiyi hep diri tutalım. Onu hep analım, anlayalım, yaşayalım.” şeklinde konuştu.
DİYAR-I BEKİR DİYAR-I MUHAMMED OLDU
Diyarbakırlıların Kutlu Doğum etkinliklerinin bayraktarlığını yaptığını dile getiren Yapıcıoğlu, “Diyarbakır bu işin merkezi oldu. Diyar-ı Bekir Diyar-ı Muhammed oldu. Meydanlar Muhammedi oldu. Meydanlar Muhammed aşkıyla doldu. Bu sevda dalga dalga memleketin diğer bölgelerine de taşındı. İyilik yolunda açılan çığırda yapılan tüm iyiliklerin sevabı başlatanlara da gider. Biz inanıyoruz ki Diyarbakır bu hayırdan çok ciddi şekilde faydalanıyor. Diyarbakırlılara tavsiyem bu aşkı, bu çizgi ve yolu sürdürsünler ve her yıl daha da arttırarak bu coşkuyu sürdürsünler.” ifadelerini kullandı.