• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Oyunun son perdesi!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Her doğan güneş, vakti geldiğinde batmanın habercisi… Her doğanın vakti geldiğinde ölümün esiri… Âdemoğlunun aldığı her nefesin bir sayısı olduğu gibi.  Buram buram pişmanlıklar sarmışken her yeri, dikkat et kim bilir belki de bu oyunun son perdesi!

Ölüm bir soluk kadar yakınındayken, sen hesapla ışık hızıyla geçen yılları, gönlün hala fani dünya diye atarken… Her uyku aslında ötelere bir uzanıştır. Kimi uzanışlar var ki tekrarı da bir daha deneme şansı da mevcut değil.  Kafanı kuş tüyü yastığına koyduğunda, yarın uyanıp uyanmayacağın bile meçhul. Kırdığın, yıprattığın gönüllerden bir dağ olmuşken, sen o dağı eritmeyi değil seyretmeyi düşünüyorsan ölüm kapının eşiğindeyken keşkeler saracak dört bir yanını. Ve sen makberine o keşkelerden bir köprü yapacaksın. Hâlbuki şeytanın en sevdiği kelime  ‘Keşke` iken…

Ölüm kapının eşiğine geldiğinde yapılmamış o kadar çok şeyin olacak ki… Ya da eksik bıraktığın, tamamlamaya fırsat bulamadığın yahut önceliklerini fani olanlarına ayırdığın… Hep dünya için tavsiyeler verdiğin evlatların gelecek gözlerinin önüne. Keşke diyeceksin, keşke bana dua edebilecek kadar Kur`an öğretseydim… Üstelik insanların en hayırlısının Kur`an`ı öğrenen ve öğreten olduğunu bile bile ölüme giderken. Oyunun son perdesi, acı bir müzik eşliğinde kapanacak belki de senin için, hayatının her köşesinde fanileri hatırlatan eğlenceli müzikleri dinlerken….

Kim bilir selvi boylu al yazmalı denince aklına gelen ilk kişi bu sefer eşin ya da sevdiğin kişi olmayacak. Tüm şiirlerin öznesi bambaşka birini hatırlatırken sana, şefaatine muhtaç olduğun kişi gelecek hatırına… Anasını, babasını, evladını, malını ve hatta canını Resulullah için göz kırpmadan ortaya koyan sahabeler gelince aklına, kafanı duvarlara vurmak isteyeceksin. Ama artık bedenine bile sözün geçmeyecek. Ben ölmedim oğlum, diye haykırırken kendi kendine bağırdığını fark etmen de çok zamanını almayacak.

Mal mülk, makam mevki peşinde israf edilerek harcanmış bir ömür daha diyecek Münker Nekir.  Rabbimiz böylesine yüceyken ona karşı gelen onu göz ardı eden bir beden daha…

Vakit artık bahar vakti, son nefesini vermeden evvel kalk haydi! Oyun değil yaşadığın, tüm doğrulardan daha gerçek. Şu an gelse dayansa kapıma Azrail, neleri yapmadığım için pişman olurdum diye sor kendine. Münker Nekir, sormadan evvel, iman edenler olarak iman ediver! Kur-an`ı Kerim üst üste seslenirken sana, kulak kesil bu kutsal çağrıya…

Örnek aldığın insanların listesini değiştirmekten başla mesela. Bizim peygamberimiz öyle bir peygamber ki hem en güzel hem de tüm güzellikler onda, kötülükler çirkinlikler kilometrelerce ondan uzakta. İyi ve güzel olan ne varsa hepsi onda. Nebiler nebisinden daha güzel örnek mi arayacaksın? Değil yaşadığın coğrafya, tüm kâinat, on sekiz bin âlem, yaratılmış ve yaratılacak olanları tek tek araştırsan da mümkün değil ondan daha güzeli.  O ki, varlığının sebebi! 

Farzlarını ihmal etme, yanlarına biraz da nafile ekle. Ekle ki çorban tuzsuz, defterin kokusuz olmasın. Nafileler seni Allah`a yaklaştırır, fanilerden uzaklaştırır. Nereye gidersen git, aklına Rasulullah`ı getir. Ve sor kendine, benim gideceğim yere Resulullah gider miydi diye. Bu soruya göre rotanı belirle. Sana baktıklarında sahabeleri hatırlamaları için mücadele ver. Sana yakışacak en güzel elbise budur.  Sana baktıklarında sahabeyi hatırlatmak düşünsene kaç kişinin hidayetine vesile olur!

ŞEYDA ÜNAL

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir